'Her genç kız gibi hayalperestim!'
2012 Best Model of The World birincisi Sena Akay tacını geçtiğimiz ay Bulgaristan’ın Sofya şehrinde yapılan ve 80 ülkenin katıldığı Best Model of The World yarışmasında tacını devretti.
Dünyanın en iyi modeli unvanınızı devrettiniz. Nasıl geçti
bir yıl?
Büyüleyici ve yorucu. Çok çalıştım ama hiç pes etmedim. Erkan Bey, Ocak ayında Paris’te yapılan Haute Couture defilelere beni götürünce kendimi Alice gibi ‘Harikalar Diyarı’nda zannettim. Zaten Paris başlı başına muhteşem bir şehir. TV kanallarında ve fotoğraflarda izlediğim moda dünyasının şöhretlerini yakından görmek ve tanımak bir de mankenlik yapmak… İnsan daha ne ister ki.
Çok mu mutlu oldunuz?
Çok mutlu oldum ama oldukça da korktum! İnsan bir mesleğe dünyanın zirvesinden başlarsa geriye ne kalır? Ben bir daha bu olayları yaşayamazsam göremezsem bundan sonra hayatım mutsuzlukla geçer. Ama bu konuda bana her konuda olduğu gibi yön veren Sayın Özerman; “Çok çalışırsan disiplinli bir hayatın olursa, hele hele şansın olursa o zaman hiç korkma” dedi.
Türkiye’de ilk kez podyuma nerede çıktınız?
Sayın Canip Karakuş ve Yasin Soy’un teklifleriyle Ankara Moda Günleri’ nde podyuma çıktım, çok heyecanlandım. Şenay Akay ve Ece Gürsel ile birlikte yürümüştüm.
Daha sonraki çalışmalarınız hangi çizgide geçti?
Toplantılar, davetler, resepsiyonlar, film ve tiyatro galaları, müzelerdeki resim ve heykel sergilerinin açılışları. Ömrüm boyunca herhalde böylesine yüklü bir programla çalışma düzeni içerisine gireceğim ama önemi yok. Ben her türlü zorluğa hazırım…
Bunlara katılmanın yorucu ne tarafı var?
Her birine gitmeden önce kuaförden geçmek, makyaj yapmak, bir diğerine benzemeyen başka bir kıyafet seçmek, aksesuar, ayakkabı, çanta, ayrıca mücevher… Pek fazla sevmem ama bu kıyafetler sizi mecbur ediyorsa…
Mücevheri sevmeyen kadın olur mu?
17 yaşında Best Model Türkiye ve Best Model of the World iseniz hayatınız okul ev ve spor salonunda geçmişse bu tip zevkler oldukça uzağınızda kalır. Tabi ki yaşıma uygun olarak ufak tefek şeyleri bende seviyorum. Yüzük, bilezik gibi mesela… Merak ediyorum o kocaman kocaman motiflerden meydana gelen mücevherleri boyunlarına nasıl takıyorlar.
Peki aşk ne durumda?
Daha başlamadı o. Sevgilim dahi yok.
Ajda Pekkan bir gün “Erkan Özerman’ la çalışmak demek ‘Köle Isaura’ olmayı peşinen kabul etmek“ demiş. Siz ne düşünüyorsunuz?
Beni 12 yaşında Dolmabahçe Sarayı’ndaki davette arkadaşım olan Almila ile birlikte (kendisi Erkan Bey’in yeğeni olur) gördü, hemen teklif yaptı. “Gel seni model yapalım” dedi. Ben de zaten yıllarca Erkan Amca dedim sonra şimdilerde Erkan Abi oldu. Onun verdiği nasihatler ve disiplin içinde büyüdüm. Sıkı disiplinli, kolay kolay hiçbir başarısızlığı mazereti kabullenmeyen bir yönetmen gibi. Düşünebiliyor musunuz 8 tane şirketin büyük bir ilgi ile bana dizi teklif ettiğini senaryoyu okuyup beğenmediği takdirde hiç birinde oynatmam diyerek şartlandırdı. Bende her genç kız gibi az olsa da hayalperestim. Kendimi o rollerin bazılarında yaşamayı tabi ki düşündüm. Ama Erkan Bey hayır dedikten sonra tabi ki hayır.
Bu sene yurt dışında başka programlarınız oldu mu?
Haziran ayında Kıbrıs’ta yapılan Best Model KKTC yarışmasına jüri üyesi olarak davet edildim. Ekim ayında Belçika’nın başkenti Brüksel’e gittik. Benelüks ülkeleri ( Lüksemburg, Belçika, Hollanda) Best Model yarışmasına ben de Sayın Erkan Özerman’ın başkanlık yaptığı jüriye Best Model of The World ünvanı ile katıldım. Türkiye’yi temsil etmek gururdan öte bir duygu… Çok heyecanlandım.
Bu ilk yurt dışı deneyiminiz miydi?
Hayır ikinci, ilkini Cezayir’de yaşadım. Oran şehrinde yapılan Best Model Algeria yarışmasında Erkan Bey, beni Güngör Bayrak Hanım’ı ve Ataberk Oral’ı da yanında götürdü. Tam sayısını bilmiyorum ama herhalde 10- 15 tane kamera 20- 25 tane de fotoğraf sanatçısı bir anda üstünüze geldiği zaman hem mutlu oluyorsunuz birazda şaşırıyorsunuz ama ben bu konuda fazla değil ama birazcık tecrübeliyim. Paris’ te Stephan Rolland’ın defilesinde dünya moda fotoğrafçılarının ve kameralarının karşısında ilk şokumu zaten yaşamıştım. Ve herkes Erkan Bey’e soruyordu; bu yanındaki güzel kız kim diye. 50 senedir Fransa’daki güzellik yarışmalarını yapan o meşhur şapkalı kadın Genevieve de Fontenay gecenin mareni, Erkan Bey de gecenin pareniydi. Yani annesi ve babasıydı organizasyonun.
Cezayir’deki davette kimler vardı?
Paris’ ten gelmiş çok ünlü sanatçılar vardı. Pek tabi ki içlerinde Cezayir kökenli bir Fransız komedi sanatçısı dakikalarca alkışlandı. Fakat en büyük ilgiyi uçaktan indiğimiz zaman havaalanından başlayarak kaldığımız günler içinde gerek otel gerek şehri ve çarşıyı dolaşırken Güngör Bayrak gördü. Bunun sebebi de şu anda Cezayir’de bir numara olan Gümüş adlı TV dizisi.
Bir çok şey yapmışsınız ama defilelere çıkıp bu kadar büyük bir ünvan kazandıktan sonra neden mankenlik yapmadınız?
Bu yıl Fashion Week’te 5 defilede modellik yaptım. Moda gösterilerinin ilk defilesi Gizia idi. Benim de İstanbul’daki ilk podyumum oldu. 2. gününde Tanju Babacan, aynı gün Cengiz Abazoğlu, 3. gününde Hakan Akkaya defilesi, 4.gün ise Lug Von Siga defilelerine çıktım. Önümüzdeki sezon bunu ikiye katlayıp en az 10 defileye çıkmayı şimdiden hedefliyorum.
Önümüzdeki yıl program hedefleriniz neler?
Geçtiğimiz ay çok güzel bir şarkının klibinde oynadım. Şafak Karaman’ın çektiği Erdal Sönmez’in “Nasıl İstersen” isimli şarkısına çekildi bu klip. Bu hafta ilk kez ben de TV’ de seyrettim. Çok beğenildiğini duymak hoşuma gidiyor. O klipte beni gören reklam şirketlerinden iş teklifi geldiğini de öğrendim. Bunların hepsi sevindirici şeyler. 6. Best Model of The World yarışmasında acıklı ama tacımı devrettim. Saltanatımız bir yıl sürüyor. Berk ile beraber gidip bu görevi yerine getirdik.
AKŞAM İNTERNET SİTESİ
Büyüleyici ve yorucu. Çok çalıştım ama hiç pes etmedim. Erkan Bey, Ocak ayında Paris’te yapılan Haute Couture defilelere beni götürünce kendimi Alice gibi ‘Harikalar Diyarı’nda zannettim. Zaten Paris başlı başına muhteşem bir şehir. TV kanallarında ve fotoğraflarda izlediğim moda dünyasının şöhretlerini yakından görmek ve tanımak bir de mankenlik yapmak… İnsan daha ne ister ki.
Çok mu mutlu oldunuz?
Çok mutlu oldum ama oldukça da korktum! İnsan bir mesleğe dünyanın zirvesinden başlarsa geriye ne kalır? Ben bir daha bu olayları yaşayamazsam göremezsem bundan sonra hayatım mutsuzlukla geçer. Ama bu konuda bana her konuda olduğu gibi yön veren Sayın Özerman; “Çok çalışırsan disiplinli bir hayatın olursa, hele hele şansın olursa o zaman hiç korkma” dedi.
Türkiye’de ilk kez podyuma nerede çıktınız?
Sayın Canip Karakuş ve Yasin Soy’un teklifleriyle Ankara Moda Günleri’ nde podyuma çıktım, çok heyecanlandım. Şenay Akay ve Ece Gürsel ile birlikte yürümüştüm.
Daha sonraki çalışmalarınız hangi çizgide geçti?
Toplantılar, davetler, resepsiyonlar, film ve tiyatro galaları, müzelerdeki resim ve heykel sergilerinin açılışları. Ömrüm boyunca herhalde böylesine yüklü bir programla çalışma düzeni içerisine gireceğim ama önemi yok. Ben her türlü zorluğa hazırım…
Bunlara katılmanın yorucu ne tarafı var?
Her birine gitmeden önce kuaförden geçmek, makyaj yapmak, bir diğerine benzemeyen başka bir kıyafet seçmek, aksesuar, ayakkabı, çanta, ayrıca mücevher… Pek fazla sevmem ama bu kıyafetler sizi mecbur ediyorsa…
Mücevheri sevmeyen kadın olur mu?
17 yaşında Best Model Türkiye ve Best Model of the World iseniz hayatınız okul ev ve spor salonunda geçmişse bu tip zevkler oldukça uzağınızda kalır. Tabi ki yaşıma uygun olarak ufak tefek şeyleri bende seviyorum. Yüzük, bilezik gibi mesela… Merak ediyorum o kocaman kocaman motiflerden meydana gelen mücevherleri boyunlarına nasıl takıyorlar.
Peki aşk ne durumda?
Daha başlamadı o. Sevgilim dahi yok.
Ajda Pekkan bir gün “Erkan Özerman’ la çalışmak demek ‘Köle Isaura’ olmayı peşinen kabul etmek“ demiş. Siz ne düşünüyorsunuz?
Beni 12 yaşında Dolmabahçe Sarayı’ndaki davette arkadaşım olan Almila ile birlikte (kendisi Erkan Bey’in yeğeni olur) gördü, hemen teklif yaptı. “Gel seni model yapalım” dedi. Ben de zaten yıllarca Erkan Amca dedim sonra şimdilerde Erkan Abi oldu. Onun verdiği nasihatler ve disiplin içinde büyüdüm. Sıkı disiplinli, kolay kolay hiçbir başarısızlığı mazereti kabullenmeyen bir yönetmen gibi. Düşünebiliyor musunuz 8 tane şirketin büyük bir ilgi ile bana dizi teklif ettiğini senaryoyu okuyup beğenmediği takdirde hiç birinde oynatmam diyerek şartlandırdı. Bende her genç kız gibi az olsa da hayalperestim. Kendimi o rollerin bazılarında yaşamayı tabi ki düşündüm. Ama Erkan Bey hayır dedikten sonra tabi ki hayır.
Bu sene yurt dışında başka programlarınız oldu mu?
Haziran ayında Kıbrıs’ta yapılan Best Model KKTC yarışmasına jüri üyesi olarak davet edildim. Ekim ayında Belçika’nın başkenti Brüksel’e gittik. Benelüks ülkeleri ( Lüksemburg, Belçika, Hollanda) Best Model yarışmasına ben de Sayın Erkan Özerman’ın başkanlık yaptığı jüriye Best Model of The World ünvanı ile katıldım. Türkiye’yi temsil etmek gururdan öte bir duygu… Çok heyecanlandım.
Bu ilk yurt dışı deneyiminiz miydi?
Hayır ikinci, ilkini Cezayir’de yaşadım. Oran şehrinde yapılan Best Model Algeria yarışmasında Erkan Bey, beni Güngör Bayrak Hanım’ı ve Ataberk Oral’ı da yanında götürdü. Tam sayısını bilmiyorum ama herhalde 10- 15 tane kamera 20- 25 tane de fotoğraf sanatçısı bir anda üstünüze geldiği zaman hem mutlu oluyorsunuz birazda şaşırıyorsunuz ama ben bu konuda fazla değil ama birazcık tecrübeliyim. Paris’ te Stephan Rolland’ın defilesinde dünya moda fotoğrafçılarının ve kameralarının karşısında ilk şokumu zaten yaşamıştım. Ve herkes Erkan Bey’e soruyordu; bu yanındaki güzel kız kim diye. 50 senedir Fransa’daki güzellik yarışmalarını yapan o meşhur şapkalı kadın Genevieve de Fontenay gecenin mareni, Erkan Bey de gecenin pareniydi. Yani annesi ve babasıydı organizasyonun.
Cezayir’deki davette kimler vardı?
Paris’ ten gelmiş çok ünlü sanatçılar vardı. Pek tabi ki içlerinde Cezayir kökenli bir Fransız komedi sanatçısı dakikalarca alkışlandı. Fakat en büyük ilgiyi uçaktan indiğimiz zaman havaalanından başlayarak kaldığımız günler içinde gerek otel gerek şehri ve çarşıyı dolaşırken Güngör Bayrak gördü. Bunun sebebi de şu anda Cezayir’de bir numara olan Gümüş adlı TV dizisi.
Bir çok şey yapmışsınız ama defilelere çıkıp bu kadar büyük bir ünvan kazandıktan sonra neden mankenlik yapmadınız?
Bu yıl Fashion Week’te 5 defilede modellik yaptım. Moda gösterilerinin ilk defilesi Gizia idi. Benim de İstanbul’daki ilk podyumum oldu. 2. gününde Tanju Babacan, aynı gün Cengiz Abazoğlu, 3. gününde Hakan Akkaya defilesi, 4.gün ise Lug Von Siga defilelerine çıktım. Önümüzdeki sezon bunu ikiye katlayıp en az 10 defileye çıkmayı şimdiden hedefliyorum.
Önümüzdeki yıl program hedefleriniz neler?
Geçtiğimiz ay çok güzel bir şarkının klibinde oynadım. Şafak Karaman’ın çektiği Erdal Sönmez’in “Nasıl İstersen” isimli şarkısına çekildi bu klip. Bu hafta ilk kez ben de TV’ de seyrettim. Çok beğenildiğini duymak hoşuma gidiyor. O klipte beni gören reklam şirketlerinden iş teklifi geldiğini de öğrendim. Bunların hepsi sevindirici şeyler. 6. Best Model of The World yarışmasında acıklı ama tacımı devrettim. Saltanatımız bir yıl sürüyor. Berk ile beraber gidip bu görevi yerine getirdik.
AKŞAM İNTERNET SİTESİ