Horlama boşanma nedeni
Fazla kilo, sigara kullanımı, burun tıkanıklığı ve kemik eğriliği gibi nedenlerle görülebilen horlama boşanma sebepleri arasında yer alıyor.
Uzmanlar, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklik, televizyon
karşısında geçirilen vakitlerde abur cubur tüketilmesi ve
hareketsizliğin horlamaya davetiye çıkardığını belirtiyor.
Fazla kilo, sigara kullanımı, burun tıkanıklığı ve kemik eğriliği
gibi nedenlerle ortaya çıkan ve genellikle hasta tarafından kabul
edilmek istenmeyen horlama, ciddi bir sağlık problemi olduğu gibi
aynı zamanda önemli bir aile sorunu da. Öyle ki KBB Uzmanı Op. Dr.
Atilla Şengör, çiftlerin üçte birinin horlama nedeni ile
yataklarını ayırdığını söylüyor.
Horlamanın, dönem
dönem çiftlerin kâbusu olabildiğini vurgulayan Şengör, horlamanın
genellikle birden çok nedeni olduğunu belirtiyor. Horlama
kaynağının iyi araştırılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Şengör,
soruna yol açabilecek etkenleri anlatıyor:
"Horlamanın genellikle birden çok nedeni vardır. Horlamanın yani
gürültülü solunumun oluşması için, havanın dar ve titreşen bir
yerden hızla geçmesi gerekir. Solunum havasının geçtiği bölgelerde
daralma, tıkanıklık veya sarkmalar varsa, bu durumlarda horlamaya
eğilim artar. Örneğin; burun tıkanıklığına yol açan kemik-kıkırdak
kaynaklı burun eğrilikleri, burun eti yani diğer adıyla “konka
şişmesi”, sinüzitler veya çocuklarda görülen geniz eti sorunu gibi
durumlar horlamaya yol açabilir.
YATMA POZİSYONU ETKİLİ
Yumuşak damak veya küçük dil sarkması, bademciklerin büyük olması,
boğaz bölgesinde hava yolunu daraltabilir ve titreşmeyi artırarak
horlamaya olumsuz yönde katkıda bulunur. Ayrıca özellikle fazla
kilolu insanlarda dil ve boyun bölgesindeki yağ ve yumuşak
dokuların artışı da, özellikle sırtüstü yatar pozisyonda boğaz
bölgesine baskı yaparak horlamayı artırabilir. Ses telleri veya
nefes borusundaki bazı hastalıklar daha çok hırıltı şeklinde
seslere ve solunum sıkıntısına neden olur. Kulak burun boğaz
alanında, horlamaya yol açan tüm bu sorunlar rutin muayenede
kullanılan ince endoskoplarla doğrudan teşhis edilebilmektedir.
DÜZENSİZ UYKU VE SİGARA SORUNU
TETİKLER
Kişinin yaşı, genel sağlık durumu, alkol
kullanımı, bazı ilaçlar, uyku düzeni, sigara içip içmediği veya
spor yapıp yapmadığı mutlaka göz önüne alınır. Hafif alkol alınması
sonrası, kasların gevşemesi nedeniyle oluşan bir gecelik basit
horlamalar veya nezle-grip sırasında geçici burun akıntısı ve
tıkanıklığı nedeniyle oluşan horlamalar masum
olabilmektedir.
EVLİLİK REHAVETİ HORLAMAYA
NEDEN OLABİLİR
Yaş ilerledikçe vücutta pek çok dokuda sarkma, gevşeme, kas
kitlesinde azalma görülebilir. Kişiye 20’li yaşlarında horlaması
olup olmadığı sorulduğunda, alınan cevap eğer “yoktu” ise, bu
durumda zaman içinde neyin değiştiğini belirlemek gerekir. Bu
değişikliğin evli çiftler için, genellikle evlendikten sonra
rehavete kavuşmaları ile beslenme alışkanlıklarının değişmesi,
televizyon karşısında oturularak abur-cubur yenmesi ve
hareketliliklerinin azalması olduğunu söylemek yanlış olmaz. Vücut
formu kaybedildiğinde çok sayıda kasla çevrili olan boğaz, gırtlak,
dil ve yumuşak damak bölgelerinde de değişimler-gevşemeler olur ve
horlama meydana gelir."
VAKİT
GEÇİRMEDEN UZMAN YARDIMI ALINMALI
Op. Dr. Atilla
Şengör, horlama nedenleri arasında uyku apnesinin de önemli yer
tuttuğunu belirtiyor ve horlamanın depresyon, kilo artışı gibi
sonuçlar doğurabileceğinin altını çiziyor:
"Kişide ergenlik yaşlarında da horlama varsa, bu durumda endoskopik
muayenede zaten kolaylıkla görebileceğimiz anatomik bir sorun
olması beklenir. Bu aşamada horlama ile yakın ilişkide olan benzer
fakat daha ayrıntılı ele alınması gerekli olan uyku-apne
hastalığına da değinmek gerekir. Bu hastalık aynı şekilde solunum
yolundaki daralmalar (obstrüktif uyku-apne) nedeniyle de olabildiği
gibi; merkezden yani beyinden “solunum yap” uyarısının azaldığı
(santral uyku apne) durumlarda da olabilir. Uykuda soluk
durmalarının görüldüğü bu hastalık uyku laboratuvarlarında yapılan
testlerle belirlenebilir ve KBB uzmanları tarafından basit
horlamadan farklı olarak ele alınır. Horlama sonuçta soluk alıp
vermenin hafif veya şiddetli bir şekilde engellenmesi nedeniyle
olur. Bu durumda kişinin sağlıklı ve dinlendirici bir uyku
uyuduğunu söylemek zordur. Yeterli oksijen alınamamasına bağlı
olarak gece kasılmalar (huzursuz bacak, diş sıkma-gıcırdatma, bel
ve sırt ağrıları), yorgun kalkma, gündüz uyuklama, dikkat
dağınıklığı ve güçsüzlük gibi yakınmalar bulunabilir. Bu durumlar
spor yapma isteğini azaltır, kilo alımına yol açabilir ve kişiyi
kısırdöngü ve depresyona sokabilir."
YAŞAM
TARZI TEDAVİNİN ÖNEMLİ AYAĞINI OLUŞTURUYOR
Tedavide başarılı sonuç almak için horlamaya neden olan sorunların
bütüncül olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Şengör’ün
tedavi yöntemleri hakkında verdiği bilgiler ise şöyle:
"Burun tıkanıklığını ortadan kaldırırken, kişiyi genel sağlığını
düzeltecek önlemleri almaya da yönlendirmek gerekir. Spor ve
hareketliliği artırarak genel vücut kas gerginliğini artırmak da
tedavinin bir parçasıdır. Düzenli-sağlıklı beslenme alışkanlığı ve
kilo verilmesi, pek çok hastada horlamayı ortadan kaldırabilir.
Burun tıkanıklığının nedeninin çoğu kez kemik-kıkırdak
eğriliklerine bağlı olduğu sanılır. Bu böyle olmadığı gibi, her
burun eğriliği de ameliyat gerektirecek şiddette değildir. Horlama
hastalarında burun eti (konka) şişmeleri daha sık görülmektedir ve
bu dokular, eğer ilaçla tedavi ile küçülmüyorlarsa, günümüzde
konkalar lazer yardımıyla küçülterek burun tıkanıklığı kalıcı
olarak tedavi edilebilmektedir.
NEDENE YÖNELİK TEDAVİ UYGULANIYOR
Yumuşak damak sarkmaları ve/veya bademcikler ileri boyuttaysa
bunları da aynı seansta ele alınmaktadır. Uyku-apne hastalarında
uyku laboratuvarı sonucuna göre CPAP (uyku maskesi) önerilen
hastaların bu maskeyi kullanabilmeleri için, burun solunumunu
sağlıklı olarak yapabiliyor olmaları gerekir. Bu hastalarda da yine
nedene yönelik tedavi ile burun tıkanıklığını giderilerek uyku
maskesini etkin bir şekilde kullanabilmeleri sağlanmaktadır.
Solunum problemi düzelen, uykuda oksijen kullanımı artırılabilen
hastalar, bu sayede yağlarını yakarak kilo da verebilmekte ve genel
vücut sağlıklarına daha kısa sürede kavuşabilmektedir. Ayrıca
horlama ortadan kalkıp, vücut formları düzeldiğinde evlilik
yaşantılarında da gelişme sağlanabilmektedir."