Hürrem ile Sümbül'den masallara devam!..

Sümbül Ağa, işler iyice kesilince şarkıcısı Tele-Hürrem'e işlemeye başlamış, “Konser falan hak getire!.. Çok nadir teklif geliyor. Artık sen de diğer sıradan popçular gibi 5-10 bin Euro'a yurt dışı playback'lere başlamalısın” diye…

Tele-Hürrem ise direniyormuş hala!..
Adeta “yerellerin”(!) prensesi yapmaya başladığı Tele-Hürrem'e de, “Senin yüzünden işitmediğim laf kalmadı. Bir sürü insanla sırf senin yüzünden kötü oldum. Milletin içine çıkamaz oldum. Neler söylüyorlar hakkımda neler… Sen de beni dinleyeceksin, hatta çıktığın yerlerde de benim için organizatör demeyeceksin, patron diye konuşacaksın. Ve mutlaka benim adımı anacaksın…” demiş Sümbül Ağa!..

Tele-Hürrem de çaresiz, “Tamam, deriz” diye yanıt vermiş.
Bir de son günlerde, Hürrem'i, “Nereye el atsak birileri durduruyor” diye işlemeye başlamış!.. Hürrem de “hemen” yemiş tabi…

Halbuki ne durduran, ne uğraşan varmış.
Son yaşanan olaylar yüzünden bir takım tepkiler doğmuş sağda solda şarkıcı Hürrem'e, hepsi buymuş!..(Burası ince bir konu!.. Camianın kızma nedeni, kandırıldıklarını anlamaları ve ayrıca her bakımdan bittiğini düşünmeleriymiş!... Ama burası sonra!..)

Sümbül ağa, bir de Hürrem'in porno meselesine de(internette adı yazılınca ve yanına porno kelimesi konulunca hemen çıkıyor) el atmış, “Bak bu gerçekten sen misin, değil misin?.. Doğruyu söyle, birebir sana benziyor. Hadi bana benzemeyen tek yerini göster” diyormuş.  Hürrem de, “Tek bir yer var da ama onu söyleyemem!!! Aynı ben ama ben böyle bir şey çekmedim. Eski “adamım” da, valide hatun sana ilaç falan içirtip yaptırttı herhalde, para için, derdi, ama hatırlamıyorum” diyormuş ve aralarındaki tartışma hiç bitmiyormuş!..

Sümbül ağa, “Bir de sağda, solda çocuk doğurmaktan falan bahsetme… Senin doğru dürüst bir geçmişin olsaydı. Önceki “adamın” çoktaaaaan çocuk yapardı senden… Kimse senden çocuk istemez… Ha başta ister ama sonra öğrenince her şeyi, yapmaz. Zaten her şey yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Artık koruma kalkanın(!) koptu senden, düştü yakandan… Neyse, rahat ol, biz işimize bakalım, ben sana nasıl para kazandıracağımı biliyorum(!)” diyormuş!..

Sümbül Ağa, “Adamın anasını ağlattın, yapmadığın kalmadı, susarmış gibi yapıp, arkadan vurdun,  validenle birlikte herifi bunalıma soktun, ihale de bize kaldı. Adam ne yaptı, yıllar önce bir gece parayla senle yatarken, acıdı, kurtardı seni bu hayattan… 5 kuruşun yoktu. 100 dolara gittiğini, bu alemde 50 yaş üstü herkes biliyor. Adam hepsine göğüs gerdi. Herkes adamdan korktu, sustu, hatta sana hanımefendi bile dedirtti hepsine, o manyak herif… Üç tane elbisen varken, şimdi 20 milyon dolarlık bir ismin oldu. 3-4 evin, arsan var. (Onları da yakında satmaya başlarsın) Bankadaki paralarını da zaten valide sultana ve onun jigololarına yedirtiyorsun. Bir de utanmadan sağda solda, ya ben birkaç sene önce, oturduğumuz binadaki  ev hisselerimi ayrılırken ona bıraktım demişsin. Tüüüh, utanmaz. Konser paralarını bile adama verdim demişsin sağda solda!.. Yuhhh!.. Ulan adam zengin, ihtiyacı mı var. Hatta birilerine de “Beni dövüyor” falan demişsin… Ulan adam sana prenses gibi davranıyordu. Senin o ilk fahişelik günlerinde, adam olman için iki tokat attığını hepimiz biliyoruz, hepsi bu… O zaman “İyi yaptı” diyorduk. Bir de “dayaktan kurtulmak için dolaplara falan saklandığını” anlatmışsın… Yahu sen paranoyak mısın?.. Hepimiz adamın senin önünde el pençe divan durduğunu biliyorduk. Bir dediğini iki etmiyordu. Bu kadar günahını nasıl alırsın?..  Kendini aklamak, telekızlığını kapatmak için yapma bunları, kimse yemez. Adamı bilen biliyor. Ulan yatıp kalkıp gece gündüz o adama dua et… Başkası olsa, bu yaptıklarından sonra seni öldürürdü. Herif kaç ay sabretti, biz bile güldük adama saf aşık diye!.. Ama adamı çığırdan çıkarttın. Herkesin içinde adama, “Adam değil, kaypak v.s her lafları ettirip, öyle dinledin(!)… Adamın ne adını an, ne andır, hiçbir yere de şikayet falan etme, gülüyor herkes!.. Biz bugüne dek seni niye susturduk. Herkes seni yine ağırbaşlı sansın, bomban patlamasın diye!.. Nasıl bir “Çingene” kafan olduğunu anlamasınlar diye… Eh, 3-5 ay da başarılı olduk, 3-5 salak kadını yanımıza aldık ama toplumun geneli yemedi!.. Yiyenler de “Aferin nasıl susuyor bak terbiyeli” dediler senin için”… Ha, ha, ha… “Terbiyeli” dediklerine bak!.. Sakın ortalara çıkma, O seni koruyanlar bile, kandırıldıklarını anladıklarında senin en büyük düşmanın olacaklar şimdi!.. Ulan adam senin için Türkiye'yi kandırdı, “Seni ailenin kızı” diye yutturdu!.. Adamın yatacak yeri yok!.. O da çok tepki alacak!.. Nasıl koptun adamdan hatırla!.. “Artık nasıl olsa ben oldum, “temizlendim” diye iki kişiyle(biri kadın, biri yumuşak) anlaşıp uzadın adamdan... Hatta öyle bir kurdun ki, adamı çıldırttın, adam bıraktı seni!.. Beni de alet ettin. Nasıl olsa sen bana çok iş bulursun dedin. Ben de “Bulurum” deme gafletinde bulundum. Ah, ah, adam sana hayat boyu kazanacağın bir isim yaptırdı. Yaptırırken de anası ağladı, çünkü sen diğer tüm sanatçılara hep düşman gözüyle baktın. Adamı onlara saldırttın. Çoğu biliyor bunları!.. Hülya Avşar'dan Banu Zorlu'ya, Ebru Yaşar'dan Deniz Akkaya'ya, Seren Serengil'den Fulden Uras ve Tanyeli'ye, Gülben Ergen'den Demet Akalın'a kadar(daha çoook var) her canın sıkıldığında saldırttın adamları onların üstüne, verdin gazı hepsine… Beni de bu havaya soktun. Ama anladım ki senin ismin artık sahnede, TV'de olmaz, döneceksin aslına!.. Bu isim orda bir süre iyi iş yapar!.. Ha evlerinden bahsettim ya… Sen ya da ailen ev mi gördü, hayat boyu kiradaydınız. Şaşırdın şimdi sen, Allah yardımcın olsun… Bir de bu yaptıklarından sonra kamuoyu önünde sürekli Allah'ın adını kullanma. Şu çıplak halinle komik duruma düşüyorsun, muhafazakar kesmi de düşman ettik kendimize…”

Ve Sümbül ağa, bu sert sohbetinden sonra Tele-Hürrem'e “Dün bir davetteydim, nasıl pis pis bakıyorlardı insanlar bana biliyor musun?.. diyip Tele-Hürrem'den bu kez “kendi havası” için bir istekte bulunmuş:

“Ya yine bir yerlerden istemediler bizi… Ara sen şu patronlarının annesini… Ağla biraz, kadın anlamaz bir şeyden, biz de piyasada, patrondan yaptırdık diye hava atarız” demiş.
Ve Tele Hürrem, hayatta yapmayacağı bir şeyi yapmış(o kadar laftan sonra ne yapsın, zaten vicdanı yerlerde!..) aramış ve “Bizi, sizin oradan istemiyorlar anneciğim, lütfen bir günlüğüne de olsa gelelim oraya” demiş!..

Kadıncağız da acımış ve “Tamam, kızım ararım ben onları” demiş!.. İyi niyetli hanımefendi nerden bilecek bir oyunun ortasında olduğunu ve Sümbül ağa'nın bunu her tarafta bir malzeme yapacağını!..

Sanki bir şey başarmış gibi, kadının adıyla her tarafta konuşmaya başlamış Sümbül Ağa!..
Hürrem de sevinmiş, durumun farkında olmadan…
Aslında, daha düne kadar, o insanların gelmesi için kendilerine nasıl ricacı olduklarını bile unutmuş Hürrem… Büyülenmiş gibi Sümbül ağa ne derse yapıyormuş!.. Ama neler kaybettiğini bir türlü anlamıyormuş!.. (Bir not: Aslında anne bu telefona çok sinirlenmiş, Ben bunun için nasıl aranırım diyormuş!.. “Çıkarın bir kere, sonra tanımayın bunu, terbiyesiz kız” demiş!.. Yani Sümbül'le Hürrem farkında değil, bir gün için; o insanlarla gelecekte olabilecek tüm ilişkilerini kaybetmişler!.. O grubun yapacakları konserler dahil!..
Ve gelelim bugün  şarkıcı Hürrem'in isminin başına niye Tele kelimesini koyduğumuza?..
Çünkü, daha önce sözünü ettiğimiz kitaptan ilk bilgiler geldi!.. Ortada cidden müthiş ve eşi benzeri olmayan bir “Tele” durum var!..

(Küçük bir not: Bu kitap öyle uydurma bir kitap değil… Şarkıcı Hürrem'in kendi el yazısı ve imzasıyla yazdığı, yer, mekan, saat, kişi, aracı ve hatta aracıların tek tek belirtildiği ve yaşanan şeylerin tüm “ayıplığıyla” kaleme aktarıldığı bir kitap… Hatta erkekliğiyle dalga geçilenler bile var içinde!..)

Telekız Hürrem'le konser yapmak isteyenler… Tele artı konser gibi düşünebilirsiniz, sadece üstte biraz daha para!..!..

Bir sürü insanın hayallerinin yıkılacağı, ortalığın ayağa kalkacağı bir Tele operasyonları var ki, salak yerine konan erkekleri bir görseniz, duysanız, şok olacaksınız!..
Ama erkekler mi salak, Tele-Hürrem mi, ona; bunlar ortaya çıkınca, siz karar vereceksiniz!..
Sümbül Ağa ile Tele-Hürrem'in maceraları devam edecek.
(Bu arada bir yerlerde görürseniz şarkıcı Hürrem'i, rakam söyleyerek direkt teklifte bulunabilirsiniz. Ama kaşla, gözle kesmeye çalışmayın, boşa zaman kaybetmeyin, parayı bastırın!.. Ya da direkt Sümbül'ü arayın!..)
Devamı var::: Geçtiğimiz günlerde hangi ince şarkıcıya pazarlanmak istendi, neler oldu?.. Kitaptan ilk alıntılar?.. Kitap hangi yayınevinde?.. Şoke olacağınız isimler… İş ve ünlüler dünyasından kimler var listede?.. Kimle, kaça, kaç paraya anlaşıldı?.. Devamı gelecek!..