İkiz gebeliklerde en çok demir eksikliği görülüyor

İkiz bebek bekleyen annelerin metabolizmasına iki kat daha fazla iş düştüğünü belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Funda Öztürk, önemli açıklamalar yaptı.

İkiz gebeliklerde en çok demir eksikliği görülüyor

İkiz gebeliklerde vitamin-takviye kullanımı ve bu dönemde uyulması gerekenler konusunda bilgiler veren Medicana Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Funda Öztürk, “Çift yumurta ikizleri, iki farklı yumurta ve iki farklı spermin bir araya gelerek oluşturduğu gebeliklerdir. Bu tipteki gebeliklerde cinsiyetler farklı olabilir. Doğum sonrasında ise bebeklerin boylarının, kilolarının ve büyüme hızlarının benzer olması beklenmez. İkiz gebeliklerde, bebekleri genetik olarak farklı iki birey olarak tanımlamak mümkündür. Ayrıca, ailede çift yumurta ikizlerinin bulunması da genetik faktörle ilgilidir” diye konuştu.

Op. Dr. Funda Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:

“Tek yumurta ikizleri ise tek bir yumurta ve tek bir spermin bir araya gelerek oluşturdukları zigotun ana rahminde ikiye bölünmesiyle oluşur. Tek yumurta ikizleri, tek bir yumurtanın ikiye bölünmesi nedeniyle oluştuğu için bütün genetik yapıları dahil her şeyiyle aynıdırlar. Bu nedenle görüntüleri her zaman tıpa tıp benzer olurken cinsiyetleri de aynıdır. Bu gebelikler, çift yumurta ikizlerinin aksine ailede ikiz gebelikler bulunması gibi herhangi bir faktörden etkilenmez. Hem plasentanın ortak paylaşımı hem de ortak damar paylaşımı nedeni ile bu tür ikiz gebeliğe özgü gelişme geriliği gelişebilir.”

“VÜCUTTA MİNERAL KAYBI YAŞANIR”

İkiz gebeliğin zorlu ve özen isteyen bir dönem olduğunun altını çizen Op. Dr. Öztürk, “Özellikle ikiz bebek bekleyen annelerin metabolizmasına iki kat daha çok iş düşüyor. Dengeli ve çeşitli beslenmek bebeklerin, bebeklik ve ileri dönem gelişimini ve sağlığını oldukça etkiliyor. İkiz gebeliklerin sağlıklı olabilmesi kilo kontrolünün de iyi yapılması gerekir. İkiz bebek bekleyen annenin beslenme düzeni, tek bebek bekleyen annelere göre temel prensiplerde aynı kalsa da bu düzende bazı besinlerin miktarlarında değişiklikler olmalıdır. Bu dönemde, hem bazı besin maddelerine olan ihtiyaç artar hem de bazı önemli minerallerin kaybında artış yaşanır” ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Funda Öztürk, bu dönemde anne adaylarının dikkat etmesi gerekenleri ise şu şekilde ifade etti:

"İkiz gebeliklerde en çok demir eksikliği görülüyor. Ancak kalsiyum eksikliği, omega yağ asitleri, protein eksiklikleri de oldukça sık karşılaşılan durumlar arasında yer alıyor. Bu sebeple, ikiz bekleyen gebeler kabızlığı da şiddetli yaşadıklarından su tüketimlerini de artırmaları gerekiyor. Dışarıdan ilaç olarak alınan demir desteğinin yanında gıdalarla alınan demir içeren besinlerin de bu dönemde mutlaka tüketilmesi gerekir. Demirin en zengin kaynakları olan yumurta, kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagiller de bu süreçte sofradan eksik edilmemelidir. Demir alımının yanında emilimi destekleyecek C vitamini alımına önem verilmeli, demir içeren besinle birlikte mutlaka C vitamini içeren bir besin de alınmalıdır. Bunun yanında, emilimi engelleyen çay ve kahve tüketiminden de kaçınılmalıdır."

“28’İNCİ HAFTADAN İTİBAREN KALSİYUM İHTİYACI ARTAR”

İkiz bebek bekleyen gebelerde en önemli mineral eksikliklerinden birinin de kalsiyum eksikliği olduğunu belirten Op. Dr. Öztürk, “Özellikle gebeliğin 28’inci haftası ile beraber kalsiyum gereksinimi artıyor. Eğer anne yeterince kalsiyum almazsa kanda kalsiyum oranı düşer. Kemiklerden kalsiyum geçişi başlarsa, annede uzun vadede kemiklerde osteoporoz oluşabilir. Gebelikte kalsiyum ihtiyacı 1000 mg civarındadır, fakat çoğul gebeliklerde ve 2 yıldan daha az ara ile gebe kalan kadınlarda bu ihtiyaç 1200 mg civarına kadar çıkıyor. Bu dönemde kalsiyumdan zengin; süt, yoğurt, peynir, fındık ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine ağırlık verilmesi ve günde 2 bardak süt, 2 bardak yoğurt, 50 gram peynir tüketilmesi gerekir. Eğer bu gıdalar tüketilmiyorsa, kalsiyum içeren takviye ilaçlar kullanılabilir. Süt tüketmek istemeyen annelerin yoğurt, peynir ya da kefir tüketimi desteklenerek kalsiyum almaları sağlanabilir” dedi.

“OMEGA 3 YAĞ ASİTLERİ VE PROTEİN SAĞLIKLI BİR GEBELİK İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”

Sağlıklı bir gebelik için omega 3 yağ asitlerinin ve proteinin önemine dikkat çeken Op. Dr. Öztürk, “Gebeliğin son 3 ayında önem kazanan bir diğer besin desteği ise omega 3 yağ asitleridir. Özellikle beyin, kalp, göz sağlığı ve gelişim için çok önem taşıyan bu yağ asidinin en güçlü kaynağı ise balıktır. Yüksek oranda civa içerdiği için büyük balıklar yerine küçük balık tercih edilmesinde yarar vardır. Mutlaka haftanın en az 2 günü balık tüketmeye özen göstermek gerekir. Balığın yanında, badem, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler ve özellikle semizotu da omega 3 içermektedir. Gün içinde badem, fındık grubundan besinleri bir avuç içi tüketmeye çalışmak gerekir. Ancak bu besinlerin yağ kaynağı olduğu unutulmamalı ve aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Gıda eksiğinin söz konusu olduğu günlerde ise omega 3 takviyesi almak gerekmektedir.” dedi.

“İKİZ GEBELİĞİ OLAN ANNE ADAYININ PROTEİN İHTİYACI 90-120 GRAM”

Tek bebek bekleyen bir gebenin günlük protein ihtiyacı günlük 60 gram iken, ikiz gebeliği olan anne adayının protein ihtiyacının 90-120 grama kadar çıkabildiğini söyleyen Op. Dr. Öztürk, “Özellikle gebeliğin altıncı ayından itibaren protein alımı bebeğin gelişim açısından önem kazanır. Bu da daha fazla et, balık, yumurta, süt, yoğurt tüketilmesi anlamına geliyor. Bitkisel protein olarak ise kuru baklagillerin tercih edilmesinde yarar vardır” diye konuştu.

“İKİZ GEBELİKLERİN SON AYLARINDA PLESENTADAKİ SU ORANI ÇOK ÖNEMLİDİR”

Gebelikte en sık karşılaşılan sorunlardan birinin de kabızlık olduğunu söyleyen Op. Dr. Öztürk, “Mevsimine uygun meyve ve sebze tüketimine bu dönemde mutlaka dikkat edilmesi önemli, ayrıca sıvı tüketimine de çok dikkat edilmelidir. Özellikle ikiz gebeliklerin son aylarında plesentadaki su oranı çok önemlidir. Gebeliğin ilk aylarında ortalama iki litre su tüketimi yeterliyken, son aylarda bu değer ikiz gebeliklerde yeterli olmuyor, bu nedenle günlük üç litre su tüketmek gerekiyor ve sıcak mevsimlerde bu değerin biraz daha artırılması gerekebiliyor.”

DHA