İlişkilerin Dört Ana Düşmanı
İlişkilerin Dört Ana Düşmanı
Sevimli bir çift 15 dakika sürecek bir araştırma için Washington
Üniversitesi’nde Gottman psikoloji laboratuarına geliyor. Sevgi
dolu bu çift laboratuara alınıyor ve evdeki sıradan bir sorun
hakkında konuşmaları isteniyor. Çift çöp sorunlarını seçiyor.
Evdeki çöplerin dışarıya atılması ile ilgili 15 dakika
tartışıyor.
Bu sırada bütün konuşmalar kaydediliyor. 15 dakika sonunda
araştırmacılar, çifte teşekkür ediyor. Çiftler mutlu bir şekilde
ayrılıyor.
Araştırmacılar, videoyu analiz ediyor ve bu çiftin 5 yıl içinde
ayrılacağını iddia ediyor.
Beklenen oluyor ve çift üç yıl içerisinde ayrılıyor.
% 90 DOĞRULUK
Elimde 20 yıl boyunca aynı araştırmayı 3000’den fazla çift üzerinde
yapan Prof. Gottman’ın “Evlilikler neden biter ya da devam eder”
adlı kitabı var.
Sadece 15 dakikalık videoları analiz ederek, bir çiftin ayrılıp
ayrılmayacağını % 90 doğruluk ile tahmin edebiliyor.
Hatta daha sonra sadece 3 dakikalık video kayıtlarından tahmin
yapmaya başlıyor ve tahminleri %87 doğru çıkıyor. Peki, bunu nasıl
yapıyor?
OLUMLU VE OLUMSUZ İFADELER
3 dakikalık her videoyu saniye saniye analiz edip, eşler tarafından
sözlü ve beden dili ile ifade edilen olumlu ve olumsuz duyguları
sayıyor.
Olumlu duyguların oranı, olumsuz duygularının oranına 5’e 1 ise,
çiftler ayrılmıyor. Olumsuz duyguların oranı artıkça ayrılma
ihtimalleri de artıyor. Ama bütün olumsuz ifadeler aynı derecede
olumsuz etki yaratmıyor. Belirlediği 4 ana olumsuz duygu varsa,
boşanma ihtimali çok daha fazla oluyor. Nedir bu dört ana
duygu?
AŞAĞILAMA
En büyük negatif duygu aşağılanma. Eğer ilişkide aşağılama varsa,
ilişkiyi kurtarmak neredeyse imkansız. Saygı olmayınca, ilişkinin
temeli çok zayıf kalıyor.
Aşağılama kişinin direk kimliğine ve var oluşuna zarar veriyor.
Verilen mesaj açık: sen sadece ilişkimizde kötü değilsin, sen tek
başına kötüsün. Bu durumda çiftler ayrılsa bile, kişinin özgüvenine
verilen zarar yıllarca etkisini sürdürüyor.
ELEŞTİRİ
Eleştiri, sürekli hata bulma ve yargılama davranışı.
Davranışlarından ziyade, kişinin karakteri ve kişiliğini
eleştirme.
Kişi kendisinde bir sorun olduğunu düşünüyor ve ilişkiden kendini
kurtarmanın yollarını arıyor.
Kendisinin takdir edilmediği ortamlardan uzaklaşıp, takdir edildiği
ortamlara gidiyor. Kendisini işe yaramaz hissediyor.
SÜREKLİ SAVUNMA
Ayrılığı getiren diğer davranış da çiftlerin karşı tarafı anlamaya
çalışmadan, sürekli kendilerini savunması.
Her davranışa bahane bulmak, kendi davranışlarını sürekli
rasyonelleştirmek, karşı taraf fikrini söylediğinde “sen bunu daha
çok yapıyorsun” deyip oku ona çevirmek, karşı tarafı dinlemeden
kendi fikrini söylemek önemli savunma davranışları.
Anlama odaklı değil de savunma odaklı olmak ilişkilerde yapılan en
büyük hata sanırım.
SUSMA
Susma tehlikeli gibi görünmese de en tehlikelilerinden bir tanesi.
Bir taraf endişesini söylediği zaman, kişi karşı tarafı tamamen yok
sayıyor ya da konuyu başka tarafa çeviriyor.
“Karşı tarafa sen değersizsin” mesajını veriyor.
AYRILMA SEBEPLERİ
İşte araştırmacılar sadece bu dört davranışa bakarak bir çiftin
ayrılıp ayrılmayacağına % 90 doğruluk ile karar veriyor.
Araştırmacılar bir de şunu keşfediyor. Olumsuz duyguların fazla
olduğu ilişkilerde çiftler çok daha fazla hastalanıyor.
Şimdi siz ilişkinizi değerlendirin ve ayrılma(ma) ihtimalinizi
hesaplayın. Bakalım ne çıkacak?