İnci Yeşilyurt: 'Sevdiğiniz Kıskanç mı?'
"Kontrol edilebilen kıskançlık duygusu evliliğe renk katar.Hatta eşleri bir arada tutmak, evlilik bağlarını güçlendirmek açısından yararı bile vardır."
Kıskançlık doğuştan değil, sonradan öğrenilen ve birçok insanı
etkileyen, kendimizi ve çevremizi rahatsız eden bir duygudur.
Kıskançlık yaşayan birisi zaman ile değersizlik, çaresizlik, öfke,
mutsuzluk ve yalnızlık gibi duyguları da yaşar.
Kontrol edilebilen kıskançlık duygusu evliliğe renk katar.Hatta
eşleri bir arada tutmak, evlilik bağlarını güçlendirmek açısından
yararı bile vardır. Hiç kıskanılmadığını düşünen özellikle bir
kadın bunu ilgisizlik olarak tanımlayabilir. İlişkileri canlı
tutan, kişileri birbirine bağlayan az miktarda kıskançlık duygusu
doğal ve hoştur. Ancak, ilgiden, sevgiden yoksun kalma kaygısı
taşınıyorsa bu hem kıskanan kişiye hem de ilişkiye zarar verir.
Yoğun kıskançlığın yaşandığı evlilikler kıskanan için de
kıskanılan için de çekilmez hale gelir.Çözümsüz kalan kıskançlık
olayları da evliliğin temelini sarsar."
Bu yolda, kıskanç kişinin geçmişi, yaşadığı acı ve sıkıntılar,
aldatılmışları çok iyi incelenip geleceğini ve bugünü etkileyen
olumsuzları olumlaya çevirmek gerekir.
Örneğin, geçmişte terkedilmiş ve terk edilmekten korkmuş bir kadın
evliliği içinde eşinin en ufak bir bağımsızlık çabasını tehdit
olarak algılar ve gidecek sanır.
Bazı kıskanç eşler, eşlerini eve bağlı tutmak için tehdit yolunu
kullanır. ‘YAPARSAN YAPARIM. YAPARSAN AYRILIRIM
vb. Halbuki sadakat, tehditle değil ancak sevgiyle sağlanır.
Eşini baskı altında tutmaya çalışmak, her hareketini takip etmek,
aşırı şüpheci davranmak, kıskançlığı öfke biçimde yansıtmak karşı
tarafı daha çok kendimizden uzaklaştırır.
Güven duygusunu zayıflatan en önemli etken açık iletişimin
olmamasıdır. Birbirlerine dolaylı, imalı mesajlar veren, kinayeli
konuşan insanlar farkında olmadan düzeltmek istedikleri yanlışı
daha da arttırırlar. Sorunların büyümemesi için kesinlikle açık
iletişim kurdurmak gerekir.
İnci Yeşilyurt
www.inciyesilyurt.com