İnternetteki yasakta çatlak!..
Taksim’deki 10 binlerin isyanının ardından BTK topu kullanıcı ve İSS’lere attı.. Peki, bugün gelinen nokta ve son durum tam olarak ne?.. İşte o haber!..
Filtreli internete 1 ay kaldı. Bir dönem fırtınalar estiren bu konu yoğun gündemin diğer taşların arasında ezildi ve kamuoyu tarafından unutuldu ama devlet tarafında hazırlıklar devam ediyor.
İnternet Kurulu dün Ulaştırma Bakanlığı, BTK ve TİB’e 22 Ağustos’ta başlayacak filtre uygulaması için bir öneri metni sundu. Buna göre Standart Profil ve Yurtiçi Profili kaldırılmalı.
Peki, bugün gelinen nokta ve son durum tam olarak ne? Edindiğim bilgileri doğrulamak ve bazı konuları açıklığa kavuşturmak için dün Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren’le görüştüm. Kendisi görüştüğümüzde konuyla ilgili olarak İnternet Kurulu’nun görüş ve önerilerini TİB’e ve Ulaştırma Bakanlığı’na iletmişti ve Ankara’dan henüz dönmüştü.
Özeren beklentinin aksine bir kaç değişiklik olacağını belirtti “AB tarafından en son Brüksel’de STK’ların bu çalışma içinde daha çok yer alması istenmiş. Şu andan itibaren İnternet Çalışma Grubu kriterleri belirlemeyle ilgili çok daha faal olacak. Kısa süre içinde gerçekleşmek üzere bir toplantı da organize ediliyor.”
ERTELEME YOK 22 AĞUSTOS BAŞLANGIÇ GÜNÜ
Şu an 1 ay kalmış durumda, nasıl bu kadar kısa zaman
içinde gerekli kararlar alınacak? Ek süre gerekmez mi, 22 Ağustos
tarihi ertelenebilir mi?
Açıkçası bu daha çok
İSS’lerin (İnternet Servis Sağlayıcı) problemi halinde. Son
bilgilere göre de yetiştirecek gibi görünüyorlar.
Programı yetiştirebilirler ama uygulama olarak o kadar
çok belirsiz şeyler var ki hala... TİB ve BTK kendini buna hazır
hissediyor mu sonuçta?
Şimdi BTK ve TİB’in yapacağı fazla bir şey kalmadı. Artık
kriterleri İnternet Çalışma Grubu belirleyecek. Aile Sosyal
Araştırmalar Genel Müdürlüğü, akademisyenler, sivil toplum
kuruluşları bu grupta yer alıp belirleyecek kriterleri TİB ve BTK
belirlemiyor artık.
Artık onlardan çıktı yani konu.
ÇOCUĞUNUZUN PROFİLİNE MAHKÛM DEĞİLSİNİZ
Peki, son durumda yapılan değişiklikler neler?
Standart profil yok artık tamamen kalktı. Filtre kapsamında profil
tercih etmeyen kişiler mevcut durumda olduğu gibi internete
erişmeye devam edecek, herhangi bir kullanıcı adı şifre
girmeyecekler.
Tamam şifre ile bir kullanıcı profili altında belki
giriş yapmayacak ama mevcut erişim engellemeye onlar da maruz
kalacaklar. Eski söylemle Standart Profil’deki insan artık
alternatif filtre seçenekleri olduğu için bundan sonra her istediği
siteye özgürce girebilecek diye bir durum söz konusu değil
ama...
Engelli sitelere girmek isteyenler şu an nasıl erişiyorlarsa mesela
DNS ayarlarını değiştirerek yine öyle girebilirler eğer
isterlerse.
Peki yeni filtre uygulaması ve onun getirdiği
yükümlülüklerle beklendiği üzere bu bir suç sayılmayacak
mı?
Hayır suç kapsamında olmayacak.
Peki çocuğu olan kullanıcılar bir profil seçtiğinde
kendini de bağlamış olmayacak mı?
Şimdiye kadar herhangi bir özelleştirme imkanı söz konusu değildi.
Ebeveyn çocuğu için Aile Profili seçtiğinde kendisi de o paket
kapsamında internete erişmek orunda kalacaktı. En çok gelen
eleştirilerden biri de bu konuda oluyordu. Aileler istediklerinde
filtre dışı kullanım seçenekleri olmasını talep ediyorlardı ama
yetkililerden bu yönde herhangi bir açıklama gelmedi hiç. Artık
kullanıcı istediğinde geçiş yapabilecek. Mesela çocuğu yattıktan
sonra ebeveyn kullanıcı panelinde filtre uygulamasını devre dışı
bırakıp istediği şekilde interneti kullanabilecek. İstediğinde
tekrar filtreyi etkinleştirebilecek.
İSTEYEN ŞİMDİKİ GİBİ DNS AYARIYLA YASAKLI SİTEYE
ULAŞIR
Açıklığa kavuşturmak istediğim bir nokta var. Filtre
kullanmayacak olan kullanıcı için erişim engellemenin kalkması
gerekmez mi? Sonuçta bu kullanıcı engelsiz şekilde internete
erişmek istiyor ki filtre tercih etmemiş...
Bu durumda şunu tartışmak lazım bu kapatılan siteler Türk Ceza
Kanunu’na göre engelleniyor. Türk Ceza Kanunu’nda suç olan
unsurlara göre bu uygulama yapılıyor; mesela kumar, müstehcenlik
suç bu kanuna göre. Bahsettiğiniz durumda tartışma erişim engelleme
değil Türk Ceza Kanunu tartışması olması lazım. Normal bir medya
organında, gazetede yapamadığınız bir şeyi internet ortamında da
yapamıyorsunuz kanuna göre; internet de bir yayın organı.
Bakın yasaklı sitelere girmek suç değil, kimse buna bir şey demiyor ve demeyecek de. amaç burada ilk etapta insanların karşısına bu siteler gelmesin eğer illa kullanıcı "ben erişeceğim" diyorsa kendi bir şekilde yolunu bulup ulaşsın.
KİMİN MÜSTEHCENLİĞİ?
Müstehcenlik çok muallâkta kalan bir kavram. Ortada çok net
bir müstehcenlik kavramı yok. En basiti bugün pek çok sitede seksi
kadın galerileri var bazılarına göre bunlar müstehcen sayılıyor.
Burada bahsedilen tam olarak ne, porno mu müstehcenlik mi? Aslında
ikisi de ayrı kavramlar ama ikisi de zikrediliyor yetkililerce.
Müstehcenlik de Türk Ceza Kanunu’na göre konmuş, eğer bunun da
tartışması yapılacaksa yine kanun üstünden yapılsın.
Kanunda Muzır Neşriyat uygulaması yapmışlar hatta bununla ilgili bir kurul oluşturmuşlar. Yani tartışmayı bence o boyuta getirmek lazım.
İnanın müstehcenlik anlamında sizin verdiğiniz örnekteki gibi içerikler kaldırılmıyor, siteler engellenmiyor ve bir suç teşkil etmiyor. Bununla ilgili bir ihbar bile gelse onlar kaale alınmıyor. Kurumun baz aldığı müstehcenlik "porno sitesi"dir. Porno içerik sağlayan siteler engelleniyor, kapatılıyor.
Yetişkin insanların bunlara erişme hakkı yok
mu? Sonuçta isteyen zaten çocuğunu filtre ile
koruyor çocuk için bir sorun teşkil etmiyor artık porno. Yetişkini
neden koruyorsunuz?
Sonuçta bu Türk Ceza Kanunu’na göre uygulanıyor. Bu tartışmayı
erişim engelleme üstünden değil Türk Ceza Kanunu’na göre yapmak
lazım. Tartışılması gereken ’kanun’ burada. Televizyonlar kanuna
göre nasıl böyle yayın yapamazsa internette de yapılamaz. Ancak
müstehcen yayın yapabilir ki o da kapalı devre olursa. Mesela
Playboy dergisi porno değildir müstehcendir ama onu da poşet içinde
satabilirsiniz. Kanunen uygulama böyle.
Verdiğiniz öneri bilgi metniyle ilgili yetkililerin
tepkisi ne oldu?
Bu metni biz Ulaştırma bakanlığı’na, Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı’na ve Bilgi Teknolojileri Kurumu’na sunduk. Bunda
da büyük ihtimalle mutabık kaldık.
Buna dair bir yazılı açılama henüz yok bildiğim kadarıyla
mesela "filtre dışı kalanlar kullancı adı ve şifreyle erişim
yapmayacak" gibi.
BTK şimdi ilk toplantısında oturacak buna göre metni değerlendirip
kurul kararı alıp yayınlayacak.
BTK TOPU ATTI SORUMLULUK ARTIK
İSS’LERDE
Artık bundan sonra top BTK ve İSS’lerden gelecek
yani?
Revize etme anlamında BTK’da ama uygulama olarak İSS’lerde,
kriterler konusunda ise İnternet Çalışma Grubu’nda. Ben de kabul
ediyorum ki yasaklamak hiçbir zaman çözüm değil, önemli olan
bilinçlendirmek. Bu durumda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuyu
müfredata alması çok önemli.
PROFFİLLERDE KİŞİSEL AYAR YAPMAK
SERBEST
Peki bir diğer önemli konu da profillerde kişisel ayarlama
yapılıp yapılmayacağı? Mesela ebeveyn filtre
kullanmak istiyor ama diyor ki bana göre Facebook’u kullanmasında
sakınca yok. Bu durumda profil içinde Facebook’a erişim izni
verecek bir kişisel ayar yapabilecek mi?
Devletin bu konuda bir dayatması yok İSS’ler isterlerse
kullanıcılarına bu hizmeti, seçeneği verirler. Müşterilerine ilave
hizmet verme imkânları var. Artık özel sektörün müşterilerine bazı
tavsiyelerde bulunması seçenekler sunması lazım. Kullanıcı odaklı
servis vermeleri gerekir. BTK’nın filtreler sabit kalsın diye bir
dayatması yok. Kullanıcının bunu servis sağlayıcısından talep
etmesi lazım, isterse tamamen kendine özel bir uygulama
yaratabilmesi lazım.
KİMİ KANDIRIYORUZ?
Belli ki Taksim’de İstiklâl Caddesi’nde yapılan ve yaklaşık 70 bin
kişini katıldığı “İnternetime Dokunma” yürüyüşü ve diğer tepkiler
etkisini göstermiş. Şubat’ta açıklanan filtre uygulaması ile bugün
gelinen nokta oldukça farklı.
Açıkçası gelişmeler olumlu ama şahsen memnun olduğumu söyleyemem.
İnternet Kurulu’nun yaptığı çalışma gayet başarılı ve tavsiyeleri
çok mantıklı; özellikle de güvenliğin ancak eğitim ve
bilinçlendirme ile sağlanabileceği konusunda. Lakin hala pek çok
belirsizlik söz konusu:
En basiti profillerde yer alacak Beyaz Liste ve Kara Liste neye
göre hazırlanacak? Tamam Türk Ceza Kanunu’na göre suç sayılan
konular var kumar, müstehcenlik gibi ve bunlar otomatikman
engelleme konusu. Ama özellikle müstehcenlik kavramı söz konusu
olduğunda Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ve İnternet
Çalışma Grubu’nda bu listeleri hazırlayacak kişiler ile benim hayat
görüşüm, çocuk yetiştirme anlayışım ne derece örtüşecek.
Kara Liste ve Beyaz Liste kriterleri
nelerdir? Madde madde bu kriterler
yayınlanacak mı, kullanıcı ile paylaşılacak mı?
Kişilerin kendi görüşü ve özgürlüğünün hala göz ardı edildiği ve
hala bir dayatma söz konusu olduğu hissiyatını içimden atamıyorum.
Bana göre doğru olan bu hizmetin (proramın) kullanıcıya sunulması
ondan sonra gerekli ayarların "tamamen" onun kendi inisiyatifine
bırakılması.
Bundan sonra erişim engelleme uygulaması nasıl yapılacak?
Engelli sitelerde bilgilendirme amaçlı açıklama yer alacak mı,
onlara kararla ilgili önceden bilgi verilecek mi? Site sahipleri
gerektiğinde nereden bilgi alıp haklarını
savunacaklar?
22 Ağustos’ta başlayacağı söylenen uygulama ile en büyük tereddüdüm
İSS’lerin alt yapıyı hazırlamasına rağmen beyaz ve kara listelerin
henüz netleşmiş olmaması. İnternet Çalışma Grubu henüz toplanıp bu
kriterleri, listeleri netleştirmiş, hazırlamış değil. Sonuçta
uygulamanın hayata geçmesine 1 ay kaldı acaba ne zaman toplanıp
bunları belirleyecekler? Kişisel endişem yaz rehavetinden muzdarip
olduğumuz bu günlerde konunun değerlendirilmesinin ağırdan alınıp
en sonunda üstün körü aceleye getirilmiş bir uygulamanın başlaması.
Tabi hazırlıkların yetişmemesi durumunda filtre uygulamasının
başlangıç tarihinin ertelenmesi de söz konusu olabilir.
Bunların dışında uygulama kendi içinde çelişki içinde hem
kanunu uygulayarak erişim engelleme getiriyor hem de bu sitelere
girmenin hiçbir şekilde suç sayılmaması tüm yetkililerce biliniyor.
Biz kimi kandırıyoruz bu durumda?
Merak ediyorum ebeveynler gerçekten filtre ile çocuklarını
koruyabileceklerini kontrol altında tutabileceklerini düşünüyorlar
mı? Pek çoğunun 30’lu yaşlarda iş yerinde tanıştığı bilgisayar ve
internet onların çocuklarının aynı TV gibi doğal bir parçası.
Çocuklar ebeveynlerinden bu konuda fersah fersah ileride iken kim
kimi yönetecek hiç belli olmaz. Gerçekten 14-15 yaşındaki
çocukların bir filtre uygulamasını aşamayacağına, istediği siteye
ne yapıp edip siz farkında olmadan giremeyeceğine inanıyor
musunuz?
Özetle bana göre tüm bunlar havada kalmış uygulamalar
ve kimse gerçeği itiraf etmek istemiyor. Sonuçta biliniyor ki her
zaman internet ortamında yasakların üstesinden gelmek mümkün aynı
şu an olduğu gibi. O zaman biz neyi tartışıyoruz?
Selin Kunt