İpek Bilgin: "Kıvanç risk alabilen bir öğrenciydi"
Oyunculuğu ve tiyatroyu nefes alma biçimi olarak tanımlayan İpek Bilgin’i son günlerde ‘İstanbullu Gelin’ dizisinde izliyoruz.
Sözcü'den Edda Sönmez'in röportajı...
– ‘İstanbullu Gelin' projesini kabul etmenizdeki en büyük etken neydi?
Ali Aydın'ın senaryo yazım dili beni çok etkiledi. Ancak beni asıl etkileyen faktör Zeynep Günay Tan'la çalışacak olmamdı.
– Canlandırdığınız karakterle benzer yönleriniz var mı?
Esma'yla sadece gürültücülüğümüz bir parça benziyor olabilir. (Gülüyor)
– Sizinle meslektaş olan bir kızınız var. Aynı mesleği yapıyor olmak nasıl bir duygu?
Çok zevkli. İkimiz için de oyunculuk ve tiyatro bir nefes alma biçimi.
Kıvanç risk alabilen bir öğrenciydi
– Sizin eğitmen kimliğiniz de var. ‘Kuzey Güney' dizisi zamanında Kıvanç Tatlıtuğ'a verdiğiniz dersler haber olmuştu…
Artık oyunculuk çalışmıyoruz çünkü o çok iyi bir oyuncu. Kıvanç risk alabilen ve açık bir öğrenciydi. Bunun faydalı sonuçlarını da gördük.
– Türkiye'de tiyatronun geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm imkansızlıklara rağmen yeni jenerasyonda girişimcilik ruhu var. Bu ruh sayesinde seyirci tiyatroya doyuyor.
– ‘İstanbullu Gelin' projesini kabul etmenizdeki en büyük etken neydi?
Ali Aydın'ın senaryo yazım dili beni çok etkiledi. Ancak beni asıl etkileyen faktör Zeynep Günay Tan'la çalışacak olmamdı.
– Canlandırdığınız karakterle benzer yönleriniz var mı?
Esma'yla sadece gürültücülüğümüz bir parça benziyor olabilir. (Gülüyor)
– Sizinle meslektaş olan bir kızınız var. Aynı mesleği yapıyor olmak nasıl bir duygu?
Çok zevkli. İkimiz için de oyunculuk ve tiyatro bir nefes alma biçimi.
Kıvanç risk alabilen bir öğrenciydi
– Sizin eğitmen kimliğiniz de var. ‘Kuzey Güney' dizisi zamanında Kıvanç Tatlıtuğ'a verdiğiniz dersler haber olmuştu…
Artık oyunculuk çalışmıyoruz çünkü o çok iyi bir oyuncu. Kıvanç risk alabilen ve açık bir öğrenciydi. Bunun faydalı sonuçlarını da gördük.
– Türkiye'de tiyatronun geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm imkansızlıklara rağmen yeni jenerasyonda girişimcilik ruhu var. Bu ruh sayesinde seyirci tiyatroya doyuyor.