İşkolik Olabilir misiniz ?
İşkolik Olabilir misiniz ?
Çevremizdeki insanları kim olduklarına, ne yaptıklarına ve elde
ettikleri sonuçlara göre değerlendirdiğimiz günümüzde, işkolikler
bu üçü arasında kuramadıkları denge ile çok çalışanlardan
ayrılırlar. Çok çalışan ve sağlıklı bakış açısına sahip olan
insanlar bu üç değerlendirme mekanizmasını, kendilerine ve
çevrelerine bakarken bir dengede tutabilirken, işkolikler ne
yaptıkları ve ne elde ettikleri sorularına kim oldukları sorusunu
unutacak kadar önem verirler.
İşkolikler için işleri, kendi hayatlarından ve duygularından uzak
durmak için bir çıkış kapısı olabileceği gibi;
mükemmeliyetçiliklerinin ve imkansızı gerçekleştirme isteklerinin
bir sonucu da olabilir. Çok çalışan insanların işkoliklerden en
büyük farkı nerede durmaları gerektiğini doğru tespit edebilmeleri
ve iş hayatı dışında kalan zamanlarını etkili
değerlendirebilmeleridir. İşkolikler, sevdiklerine ve kendilerine
ayırdıkları zamanlar da dahil olmak üzere her zaman akıllarının bir
kısmında işle ilgili problemleri düşünürler ve planlar
yaparlar.
İşkoliklik ile çok çalışmak arasındaki mesafenin dengesini
yitirmesi; hem kendi hayatınız ve sevdikleriniz hem de iş hayatınız
ve şirketiniz için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. İşkolizm;
• Sosyal ilişkilerinin bozulması,
• Evliliklerin parçalanması,
• Günlük hayat düzeninin bozulması,
• Kişinin kendisine zaman ayırmaması,
• Depresyon,
• Huzursuzluk,
• Bitkinlik,
• Stres temelli sağlık sorunları,
• Verimliliğin düşmesi,
• Üretkenliğin düşmesi,
• Yaratıcılığın azalması,
• Hata yapma oranınızın artması
gibi olumsuz sonuçlar yaratır, dolayısıyla işkolizm, şirketlere ve
kişilerin kariyerlerine zarar verebilmektedir.
İşkolizmin önüne geçebilmek için stratejiler
Kendinizin ya da bir yakınınızın işkolik olduğunu düşünüyorsanız ve
işkolizmin getirebileceği olumsuzlukların önüne geçmek istiyorsanız
yapabileceğiniz bazı şeyler var. Kabul, onay ve saygı isteği
günümüz koşullarında işkolikliğin en önemli nedenleri arasındadır.
İşinin, hayatının tek kabul, onay ve saygı kaynağı olduğunu düşünen
işkolikler için yapabileceklerinin başında hayatın başka
alanlarında da bu kazanımların elde edilebileceğini görmek geliyor.
Ailenin ve arkadaşların da işkoliklikten kurtulmak için önemli
rolleri olsa da ilk adımda önemli rol kişinin kendisine düşüyor.
Bunlar arasında;
• İş-yaşam dengesi kurmanın kişinin hem duygusal hem de fiziksel
sağlığı için önemli olduğunu kavramak,
• İşkolikliğinin sebebini bulmak, kişinin kendini fark etmesi, işe
verilen anlamı doğru tanımlamak,
• İş dışında geçirilen zamanı işi düşünmeyerek geçirmek,
• İşe gelirken, eve giderken ve molalarda mutlaka aileyle ya da
arkadaşla bağlantı kurmak, görüşmek,
• Planı aksatacak görevlere hayır demeyi öğrenmek,
• Spora ya da yeni hobilere vakit ayırmak,
• Planlama ve organizasyon yeteneklerini geliştirmek,
• İletişimin önemini kavranmak ve doğru mesajları doğru kişilere
ulaştırmak,
• Gerektiğinde yardım istemek,
• Beslenme ve yaşam tarzına dikkat etmek,
• Etkili ve uzun vadeli kararları verebilmek,
• Hafta sonu tatillerine çıkmak,
• Dinlenmenin ve uyumanın bir ihtiyaç olduğunun anlamak,
• Özel günleri hatırlamak için bir ajanda hazırlamak ve bu günlere
zaman ayırmayı prensip haline getirmek,
• Sosyal sorumluluk aktivitelerine katılmak,
• Her şeyin mükemmel olamayacağının ve hatalar yapılabileceğinin
kabullenmek,
• Bunların hiç biri uygulanamıyorsa profesyonel yardım alma
gerekliliğinin anlamak ve kabullenmek
gibi unsurlar vardır.
Zamanın herkese aynı anda ve eşit miktarda verildiği düşündüğümüzde
işkolizmin kaynağının yetersiz zaman değil, kendimiz olduğunu
açıkça görürüz. Zamanı algılama ve yönetme biçimimiz, bizi ya doğru
iş-yaşam dengesine ya da sağlıksız çalışma biçimlerine
yönlendirecektir. Sağlıksız çalışma biçimlerinin önüne geçmenin;
hem kendimiz, hem çevremiz, hem de şirketimiz için önemini
anladığımız anda yapmamız gereken zamana ve çalışma biçimlerine
bakış açımızı değiştirmektir. Zamanı yönetmek, kendimizi ve bizimle
ilgili her alanı sağlıklı geliştirmektir dolayısıyla iş-yaşam
dengesinde değişim, imkansız değil zorunludur.