İştahsız Bebekler
İştahsız Bebekler
Örneğin; yüksek ateş, kulak ağrısı, boğaz ağrısı, nefes almayı
güçleştiren nezle-grip gibi üst solunum yolları enfeksiyonları gibi
bir rahatsızlık çocuğun sofrada nazlanmasına neden olur. Böyle
durumlarda doktor kontrolünden geçirilen çocuğa, önerilen biçimde
yiyecek verirken çocuğun isteklerini de dikkate almak en uygun
yoldur.
Hastalık sırasında çocuğu yemek yemeye zorlamanın hiçbir yararı
yoktur. İştahla ilgili olarak ebeveynlerin bilmeleri gereken en
önemli şey çocukların bireysel farklılıklar gösterdikleridir. Bu
nedenle de başka çocuklara bakarak, onların yemek yeme davranışı
ile kendi çocuğunuzun yemek yemesini kıyaslamak, çocuğunuzun daha
az yediğini düşünmenize neden olabilir.
1. Öncelikle, iştahsızlığın arkasında fiziksel veya ruhsal sebep
olup olmadığını araştırın ve rahatsızlık varsa tedavisini
sağlayın.
2. Varsa aile içindeki problemleri çözün. Gerekirse aile
danışmanlığı ve psikolojik destek alın.
3 .Çocuğun sofrada oyalanması ve yemeğini ağzında bekletmesi
karşısında sabırlı olun. Yemek miktarını artırmak için zorlama ve
baskı yapmayın.
4. Çocuğun öğün aralarında kırıntılarla beslenmesini, abur-cubur,
fast food atıştırmasını engelleyin.
5 .Düzenli saatlerde öğüne alışmasını sağlayın.
6. Öğünde yemeyen çocuğa arkasından koşarak kaşık kaşık bir şeyler
yedirmeye çalışmayın. Yemeğin sofrada yenmesini alışkanlık haline
getirin.
7 .‘Kardeşin bitirdi, sen hâlâ yemedin’ gibi kıyaslamalar
yapmayın.
8 .Yemesi karşılığında takdir edin; fakat ödüle alıştırmayın.
9 .Çocuğun tabağına yiyebileceği kadar yemek koyun, bazen de azar
azar yemek koyarak tabaktaki yemeğin her bitişinde onu takdir edin.
Her çocuğun belirli bir mide kapasitesi vardır. Çocuğun mide
kapasitesi zorla değil; teşvik edici davranışlarla
geliştirilebilir. İsteksiz, zorla yenen gıdaların daha sonra
çıkarıldığı sıktır.
10 .Sofrada yemek hakkında olumsuz konuşmayın.
11 .Sürekli aynı yemeği pişirmeyin.
12. Besinleri karbonhidrat, protein ve sebzelerden dengeli olacak
şekilde içeriği zenginleştirerek tüketmeye gayret edin.
13 .Sofranızı şenlendirin, yemek sırasında olumsuz, üzücü ve
rahatsız edici olaylardan söz etmeyin, çocuğun yaramazlıklarını ve
hoşlanmadığınız yanlarını dile getirmeyin, eleştirme, ayıplama ve
suçlamadan uzak durun, sıkıcı, kuralcı ve uzun konuşmalardan
kaçının, ikaz gerekiyorsa espriyle beraber sempatik bir biçimde
yaparak sofranın neşesini kaçırmayın. Bu arada çocukla konuşmak,
şakalar yapmak, hikayeler anlatmak yemeği zevkli hale
getirebilir.
14 .Aşırı miktarda inek sütü vermeyin. Ağırlıklı inek sütüyle
beslenen çocuklar tok olduklarından diğer gıdalara direnç
gösterirler. Bu dengesiz beslenme ve genellikle kansızlığa da zemin
hazırlar. Ayrıca ileri yaşamda alerjik hastalık ve diyabet riskinin
arttığı söylenmektedir. Diğer ek gıdaları daha fazla alması için
inek sütünü bir veya iki öğüne indirmek faydalı olabilir.
15 .Çocuğun bireysel gelişimini destekleyin. Onu sofrada özgür
bırakarak kaşığıyla kendi yemesini teşvik edin.
16 .Azarlama, eleştiri ve şiddetten sakının. Cezalandırılan çocuk
tepkisini size yemek yemeyerek gösterebilir.
17 .Yemekleri iyi pişirin, lezzetli olmalarına özen gösterin,
servisi normal sıcaklıkta yapın. Tatsız tuzsuz, iyi pişmemiş,
kalitesiz yemeğin iştahla yenmesini beklemeyin.
18 .Uygun hava şartlarında çocukları ev hapsinden kurtarın. Açık
havada gezinti ve spor yapmalarını, yemeklerini de bu ortamda
yemelerini sağlayın. Yüksek oksijenli, temiz hava ve yeşil doğa,
hayatı monotonluktan kurtarır, metabolizmayı canlandırır, iştahı
açar.
19 .Muhtemelen çocukken sizinde iştahsız olduğunuzu ve anne
babanızın sizin için endişe ettiğini düşünün.
20. İştah şurubu adı altında satılan ilaçlardan uzak durun.