İyi Eleman, Güzel Ofiste Çalışır !
İyi Eleman, Güzel Ofiste Çalışır !
Teknolojinin nimetleri her an ve her yerde çalışabilmemize
''olanak'' verdikçe, iş ile özel hayatı ayıran çizgi de
belirginliğini kaybetmeye başladı. Bene''nin uluslararası iş
geliştirme direktörü Wolfgang Stix de "Artık iş hayat, hayat da iş
demek," sözleriyle beni doğruluyor. Bene, gelecek ay İstanbul''da
da bir ofis açacak olan, Avusturyalı ofis sistemleri markası. Daha
çok kurumsal şirketlerle çalışan Bene, ofis planlamasından
mobilyalara, konferans sistemlerinden akustiğe kadar ''çağdaş''
işyerlerinin çoğu ihtiyacına cevap veriyor.
Şirketler yenilenmeli
''Çağdaş'' işyerinden kastım, 21. yüzyılın gereklerine ve
teknolojiye aşina yeni kuşak iş gücünün taleplerine uygun ofisler.
Stix, bugün 20''li yaşların başında olan bu yeni kuşağın, ''eski
sistem'' ofislerden hazzetmediğini; işlerini ücret ve kariyerin
yanı sıra ofis ortamlarına göre de seçtiğini anlatıyor. Stix''e
göre, gençlerin ihtiyaç ve taleplerine yanıt veremeyen işyerlerinin
verim alması zor. Nitelikli elemanlar, ''iyi ofisli'' işleri
seçecek ve beraberinde işyerlerinde ''devrim'' yapmayan şirketler
de zor durumda kalacak.
Uzun lafın kısası, artık iyi elemanlar için, iyi ofisler şart! Bunu
sadece Stix değil, ünlü trend analizcisi Marian Salzman da
söylüyor. Salzman, Next: Now adlı kitabında ''insani olmayan''
işyerlerinin geçerliliğini yitirdiğini; artık kariyer planlamasında
ofisin yerinden büyüklüğüne ve hatta güneş alıp almadığına kadar
pek çok yeni parametrenin hesaba katıldığını anlatıyor.
Hiyerarşinin modası geçti
Hem Stix hem de Salzman, artık kapalı alan ve odaların tarihe
karıştığı konusunda hemfikir. Açık alanlar hem çalışanların
etkileşimi için önemli; hem de ''modası geçen'' hiyerarşik
yapıların tamamen ortadan kalktığını, tüm çalışanların eşit
olduğunu göstermek için gerekli. Var olan duvarlar ve kapılar da,
şirketin ''şeffaf''lığını kanıtlamak için camdan imal ediliyor.
Herkes herkesi görebiliyor, ''gizli kapaklı işler'' zorlaşıyor.
Kayan cam kapılar, sadece toplantı durumunda kapanıyor. Stix''in
üzerinde durduğu bir diğer ofis trendi ise, eğitim odaları.
Özellikle, çalışanlarına sık sık eğitimler veren ''yenilikçi''
şirketler bu alanlara önem veriyormuş. Bene''nin Viyana''daki
ofisi, tüm bu saydıklarımın bir prototipi aslında. Açık ofislerin
yanında yer alan ve ''think tank odası'' adını verdikleri küçük
odalar ise, konsantrasyona ihtiyacı olan çalışanlar için
oluşturulmuş. Odalarda dikkat dağıtan hiçbir şey yok. Masanın
üzerinde bir telefon ve bir de kalemle kâğıt var. Biri içeri
girerse, iş arkadaşları anlıyor; onu yalnız bırakmak gerekiyor;
çünkü o ilham perisini bekliyor! Bu odalar, ''düşünme zamanı''na
verilen önemin arttığının da kanıtı, bir anlamda.
Tıpkı öğleden önce çalan telefonlara ve gelen e-postalara ''düşünme
zamanları'' olduğu gerekçesiyle cevap vermeyen tasarımcı Philippe
Starck''ın ofisi gibi... Bene, hızlı hayatın koşturmacasından
''işyerlerine sığınan'' çalışanları için akustik uygulamalar da
yapıyor. Gürültüyü emen perdelere ( www.silentgliss.com ), halılara
ve tavana monte edilen özel panellere talep gün geçikçe artıyormuş.
Bu arada fotokopi makinesi ve yazıcı gibi gürültülü ekipmanlar da
başka odaları boyluyor, haberiniz olsun!