Kabus hastalığa ayakta tedavi
Hemoroid hastaları, "vakumlu bant" sayesinde artık ayakta tedavi olabiliyor... İşte haberin detayları!..
Yaşam kalitesini düşüren rahatsızlıkların en yaygınlarından hemoroidal hastalık, kötü beslenme, kabızlık, yanlış tuvalet alışkanlıkları, kronik akciğer rahatsızlığı, prostat benzeri sistemik hastalıklar gibi birçok nedenle meydana gelebiliyor.
Hemoroidal hastalık, kendini kanama, anüsten dışarı sarkan yapılar, anüs etrafında ıslaklık, kaşıntı, hijyen güçlüğü ve devamlı tuvalet hissi gibi şikayetlerle gösteriyor.
Hastalığın gelişimi ve tedavisine ilişkin bilgi veren Özel
Echomar Göztepe Hastanesi’nden Op. Dr. Metin Kuş yaygın bir
endişeye dikkat çekerek, hemoroidin kanserleşmeyeceğini ancak
kanseri olan bir hastanın hastalığının atlanmasına sebep
olabileceğini belirtti.
Hemoroid tedavisinde amacın, hastanın şikayetlerini yok etmek veya
hafifletmek olduğunu ifade eden Kuş, o bölgenin estetik anlamda
düzeltilmesinin şart olmadığını söyledi.
Şikayeti olan hastaların yüzde 85’inin ayaktan tedavi edilebilecek
evrede olduğunu kaydeden Kuş ayakta tedaviye ilişkin şunları
söyledi:
"Hasta gelecek, yapılan muayenesinde 1 derece, 2 derece, 3
derece hemoroid tespit edildiğinde yatmasına gerek kalmadan,
anestezi verilmeden, canını acıtmadan tedavi edilecek, işlem
bittikten sonra da evine gidecek. İşte bizim bu hastalara önerimiz
vakumlu band ile hemoroid tedavisi."
Vakumlu band tedavisine ilişkin bilgi veren Metin Kuş, "Bu yöntem,
özellikle ABD’de çok sık kullanılan lastik band ligasyonunun
değişik bir versiyonudur. Yaklaşık 5 dakikalık çok basit bir
yöntem. Vakumlu bant tedavisinde genel veya lokal anesteziye
ihtiyaç yok, komplikasyonu da normal bir ameliyatta
karşılaştırılamayacak kadar minimal ayrıca ağrısız" diye
konuştu.
Bilinen yöntemden farklı olarak güçlü bir vakum aleti
kullandıklarını ifade eden Dr. Kuş şöyle devam etti:
"Vakum ile değişik ölçülerdeki hazneler (0,5-1-1,5 santimetre küp) içerisine alınan, sarkmış hemoroidal yapıların en tepesine yapılan 1 mm’lik bir kesi hemoroid içerisindeki kanı güçlü bir vakum aleti ile aspire ediyoruz. Böylece daha büyük bir yapıya müdahale etmiş oluyoruz. Doku sanki yüz gerdirme için yapılan estetik ameliyatlardaki gibi hazne içine tekrar tekrar alınarak kökü bir lastik ile bağlanıyor.
Biz bilinen bir yöntemi biraz daha farklı, daha etkili bir hale getirdik. Olması gereken yerden büyüyerek, aşağı sarkmış yani patolojik hale gelmiş hemoridal yapıları yukarı doğru çekerek olmaları gereken yerlerine tespit ediyoruz.
Vakum ile yukarı çekip, boğduğumuz hemoroidal yapıların aşağıya kayıp şikayet oluşturmasına engel olmuş oluyoruz. Bunu da ağrısız, ucuz ve çok pratik bir yöntemle yapıyoruz. İşi biten hasta, ’eyvallah’ deyip evine veya işine dönebiliyor."
Çok ileri evre hemoroidlerin tedavisinde kullandıkları yönteme
ilişkin olarak da bilgi veren Kuş, "Vakumlu band ile
beceremeyeceğimiz kadar ileri evrede olan yani bu yöntemin yeterli
olmadığı durumlarda küçük, otomatik bir dikiş makinesi gibi hem
kesip hem de dairesel olarak diken bir özel alet kullanıyoruz yani
bir tür taşeron kullanmış oluyoruz. Aslında çok ileri evre
hemoroidlerde uyguladığımız bu aletli yöntem de gelecekte altın
standart olabileceğini düşündüğümüz bir yöntemdir" diye
konuştu.