Kadın huzur, erkek heyecan arıyor!
Beyindeki kan akımı ve glikoz kullanımının farklılığı, erkek ve kadınların farklı hissetmesine, farklı ihtiyaçlara yönelmesine ve hatta strese bile farklı tepkiler vermesine yol açıyor.
Günümüzde kadın ve erkek arasındaki farklılıkların yarattığı
problemler, en çok ikili ilişkilerde kendini gösteriyor. Kadınlar
erkeklerin duyarsızlığından, düz mantık hareket etmesinden
yakınırken; erkekler ise, kadınların aşırı hassas davrandığını ve
gereğinden fazla konuştuklarını iddia ediyor.
Beyindeki kan akımının, erkek ve kadının düşüncelerini farklı
kıldığını ifade eden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz,
"Kadınların beyin kan akımı erkeklerden daha fazladır. Her
iki cinsiyetteki iç kulak tüy hücre sayısı aynı olmasına rağmen,
kadınlarınki daha yoğun ve daha iyi işitmeye neden olur. Beyin kan
akımının yanında, beyin glikoz kullanımı da kadın beyninde
yüksektir. Araştırmalar, kadın beyninin glikoz kullanım hızının,
erkekten yüzde 19 daha fazla olduğu göstermiştir. Araştırmacılara
göre, kadın beyninin glikoz kullanım hızının erkekten fazla olması
östrojen hormonundan kaynaklanır" diyor.
KADIN DAHA ÇOK YAŞIYOR
Yapılan araştırmalar, çalışan kadın ve erkeklerin stres
tepkilerinde farklar olduğunu ve bu farkların çocukluk döneminde
daha çık olarak gözlendiğini ortaya koyuyor. Erkekler, iş stresi
nedeniyle agresif bir yapıya giriyor ve daha çok saldırganlık
gösteriyor; buna karşılık kadınlar ise, stres karşısında kaygı
tepkisi gösteriyor. Kadınların strese karşı psikolojik tepkileri
daha yoğun ve buna karşılık fizyolojik tepkileri ise erkeklerden
daha zayıf. Dolayısıyla, stresin meydana getirdiği fizyolojik
aşınma, erkeklerde çok daha fazla. Stresin oluşturduğu psikolojik
bilanço, kadınlarda daha ağır oluyor. Bu nedenle, ortalama ömür
olarak kadınlar daha çok yaşarken, erkekler ise depresyon ve diğer
ruhsal bozuklukları kadınlara göre daha az yaşıyor. Depresyon ve
panik atak, çalışan kadınları normalden beş kat daha fazla
etkiliyor.
Erkekler daha fazla, kadınlar ise daha iyi
yalan söylüyor
Kadının beyni çok daha aktif, erkeğinki ise görece olarak sakin.
Dr. Mehmet Yavuz, "Erkeğin beyin faaliyeti düşük olduğu
için, uyarıcı ve heyecan arar. Düşük faaliyet ve yüksek testosteron
seviyeleri, erkeklerin ilişkilerde daha aceleci davranmalarına
neden olur. Kadınların beyninde olup biten çok fazla şey
olduğundan, gereken ruh haline gelmeleri için yatıştırılmaları,
ikna edilmeleri ve cesaretlendirilmeleri gerekir" diyor.
Erkekler, kadınlara göre düşünmeden hareket ediyor. Daha fazla
ilişki yaşıyor ve üzerinde yeterince düşünmeden konuşup, genellikle
hata yapıyor. Bütün bunların bir sonucu olarak, erkekler
kadınlardan daha fazla yalan söylüyor fakat kadınlar yalan söylemek
konusunda daha başarılı.
Hastalıklara yatkınlıkları bile
farklı
Diğer taraftan cinsiyet ve psikopatoloji arasında da yakın ilişki
var. Erkekler otizm, çocukluk davranış bozuklukları, psikopati,
cinsel sapmalar, erken başlayıp kronik gelişim gösteren şizofreniye
daha yatkınken; kadınlar depresyon, anksiyete, fobiler, histeri ve
aneroksiya bulimia gibi hastalıklara çok daha fazla yatkınlık
gösteriyor.
YENİ ASIR İNTERNET SİTESİ