Kadın kanserleri engellenebilir
2012’nin kadın kanserlerinde farkındalığı artırma yılı olduğunu belirten uzmanlar, meme, rahim ve rahim ağzı gibi kanserlerin engellenebilir, erken dönemde yakalanabilir ve tamamen tedavi edilebilir hastalıklar olduğuna dikkat çekiyor.
Kadın kanserlerinde artış görülse de bazı kanser türleri çeşitli önlemlerle engellenebiliyor ve pek çok kanser türüne erken tanı konduğunda tedavi edilebiliyor. 2012 Kadın Kanserleri Yılı doğrultusunda Dr. Ayhan Tokgöz, kadın kanserlerine dikkat çekiyor.
Tüm dünyada nisan ayının ilk haftası Kanser Haftası olarak değerlendiriliyor ve bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Ülkemizde kadın kanserlerindeki artışı göz önünde bulunduran Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanlığı, 2012 yılını Kadın Kanserleri Yılı olarak belirledi.
İLK
SIRADA MEME KANSERİ VAR
Meme kanseri, tüm dünyada
ilk sıralarda yer alan, ülkemizde ise kadınlarda en sık görülen
kanser türü. Türkiye’de her yıl en az 20.000 kadının meme kanserine
yakalandığını belirten Dr. Ayhan Tokgöz, hastalıkla ilgili şu
bilgileri veriyor:
“Meme kanserinde ilk belirti; genellikle çoğu kadının elle muayene sırasında fark edebileceği nitelikte memede bir kitle oluşmasıdır. Meme kanseri tedavisinde erken tanının rolü çok önemlidir, bu nedenle erken tanı konmasını sağlayacak önlemler vazgeçilmez niteliktedir. Ölümcül olabilen bu kanserin tedavi edilebilir durumdayken saptanabilmesi için, kadınların her ay mutlaka elle meme muayenesi yapması gerekiyor. Bunun dışında her yıl yapılan jinekoloji muayenesi sırasında memelerin de muayene edilmesi şart. Ayrıca 50 yaşın üzerindeki kadınların her yıl mamografi çektirmeleri öneriliyor. Ülkemizde meme kanserinin daha genç yaşlarda ve sık görülmesi nedeniyle mamografi kontrollerine 40-45 yaşlarında başlanabilir.
RİSKİ
ARTIRAN FAKTÖRLERE DİKKAT
Meme kanseri riskini
artıran faktörler arasında; yaş, ailede meme kanseri öyküsü olması,
fibrokistik hastalık, erken yaşta adet görmeye başlama, ileri yaşta
menopoza girme ve çocuk doğurmama veya geç yaşta doğurma,
emzirmeme, uzun sürelerle doğum kontrol hapı veya östrojen hormonu
kullanma, menopozdan sonra aşırı kilolu olma ve radyasyona maruz
kalma sayılabilir. Bu tarz tıbbi geçmişleri bulunan kadınların
hekimlerine durumu mutlaka belirtmeleri gerekiyor. Bu risk
faktörleri olan kadınlarda daha erken yaşta mamografi kontrolleri
yapılmaya başlanabilir.
ERKEN
TANI TEDAVİ BAŞARISIN BELİRLİYOR
Meme kanseri
saptandığında tedavisi tümörün tipine ve ilerleme derecesine göre
belirlenir. Yaklaşık olarak tüm hastalara cerrahi tedavi uygulanır.
Radyoterapi, kemoterapi ve hedefe yönelik diğer ilaçlarla yapılan
tedaviler de birlikte veya tek olarak uygulanabilir. Tedavide en
önemli nokta tümörün erken dönemde saptanmasıdır, erken tanı konan
olgularda tam bir iyileşme mümkün olmaktadır. Ancak çok önemli olan
bu kontroller ülkemizde düzenli şekilde yapılmadığı için genellikle
tanı geç konmakta ve sonuçlar üzücü olabilmektedir.
EN SIK
GÖRÜLEN GENİTAL KANSERLER
Rahim ve rahim ağzı
kanserleri gibi genital kanserler de Türk kadınlarında sık
görülüyor. Türkiye’de kanserin her yıl yüzde 1-2 oranında artış
göstermesi dikkate alındığında konunun önemi daha da artıyor.
Kadınlarda vulva, vajina, rahim ağzı, rahim, tüpler ve yumurtalıklar olmak üzere üreme sisteminin tüm alanlarında kanser gelişebilir. Bunlardan rahim ağzı ve rahim kanserleri ilk sıralardaki kanser tipleri arasındadır. Bu kanserlerin erken dönemde saptanabilmesi için her yıl düzenli olarak jinekoloji muayenesi ve smear testi yapılması öneriliyor. Rahim ağzı kanserleri, tüm dünyada önde gelen ölüm nedenlerindendir. Ülkemizde de en sık görülen ilk on kanser arasındadır ve yılda 1300-1500 yeni olgu teşhis edilmektedir. Smear testi rahim ağzında kanser oluşabilecek yaraların erkenden tespit edilmesini, kanserin oluşmadan engellenmesini sağlar. Ayrıca erken tanı konan rahim ağzı kanserlerinde de tam iyileşme beklenmektedir. Ayrıca bazı ülkelerde rutin olarak yapılan papillomavirüs (HPV) aşısı rahim ağzında gelişen lezyonları engelleyebilmektedir.
Yıllık
kontrolleri aksatmamanın yanı sıra ara kanamalar, cinsel ilişkiden
sonra kanama, adet düzeninde değişiklikler, menopozdan sonra
kanama, vajinal akıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı veya
rahatsızlık olması, en kısa sürede doktora başvurulmasını
gerektirir. Kanser şüphesi varlığında biyopsi ile tanı konarak,
kanser tipi ve evresine göre tedavi belirlenir. Kanser evresini
belirlemek için ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik
rezonans görüntüleme, kemik sintigrafisi gibi tekniklerden
yararlanılır. Tedavide aynı şekilde cerrahi, radyoterapi,
kemoterapi gibi yöntemler tek başlarına veya birlikte
uygulanabilmektedir. Unutmayın, kadın kanserleri engellenebilir,
erken dönemde yakalanabilir ve tamamen tedavi edilebilir.”