Kadın kariyer gelişiminde engeller
Kadın kariyer gelişiminde engeller
Günümüz iş hayatında pek çok engelle karşılaşan kadınlar,
ötesine geçemedikleri bir “cam tavan”ın altında çalışmak zorunda
kalmaktadır. Cam tavan; kadınların belirli bir seviyede birtakım
engellere takılması anlamına gelmekte ki cam tavan kullanımıyla
kastedilen karşılaşılan sorunların belirsizliğidir.
Kadınlar için çalışma hayatının en büyük engeli olan bu cam tavanın
üç boyutu bulunmaktadır; yani bahsedilen üç basamaklı bir cam
tavandır. Bu cam tavanın boyutlarının ortaya çıkmasındaki belirgin
faktörler çoğunlukla sosyo-kültürel nitelikte olup, sosyalleşme
süreci; normlar, kanunlar ve kurumsal düzenlemeler; eğitim düzeyi
ve endüstriyel gelişim seviyesi ile birebir ilişkilidir. Cam
tavanın 3 boyutunu oluşturan 3 ana engel vardır ki kadınlar bu
bariyerler doğrultusunda kariyer gelişimlerini belirlemektedir. Bu
engeller:
1- Erkek yöneticiler tarafından konulan engeller
2- Kadın yöneticiler tarafından konulan engeller
3- Kişinin kendi kendine koyduğu engellerdir.
Erkek Yöneticiler Tarafından Konulan Engeller:
Cam tavan literatüründe en çok erkekler tarafından konan
engellerden bahsedilmektedir.
Tarafsızlık ilkesi: Cinsiyetler arasındaki fark kabul edilirken bir
üstünlüğün olmadığının kabul edilmesi durumu.
Cinsiyet körlüğü: Kadın-erkek farkı yok; “insan” görüşü hakim.
Koruma, kollama içgüdüsü (iyi niyetli ayrımcılık): Kadın birtakım
mazeretlerle (“Ailesi çok önemli, çok iş vermeyelim”gibi)
kollanır.
Kadınlara yönelik önyargılar: Çoğu negatif olan bu önyargılar
kadınların verilen üst düzey işleri yapamayacağına dair görüşleri
içerir. Kişilik, kararlılık ve azim açısından yetersiz olarak
değerlendirilirler.
Kadınlarla kurulan iletişim zorluğu
Gücü elde tutma isteği
Yönetici kadınlar diyor ki...
"Kariyerimde ilerlemem için eğitim programları çok önemli oldu. Ama
kadınlara eğitim konusunda yeterli imkanlar tanınmıyor. Özellikle
üst düzey yöneticilik söz konusu olunca yurtdışı eğitimler ön plana
çıkıyor ki kadınlar bu konuda çok dezavantajlı. Bunun da iki nedeni
var. Öncelikle, kadınların ailesini bırakıp eğitime gidemeyeceği
varsayılıyor ve bu konuda onun fikri bile sorulmuyor. İkincisi, bu
kadar yatırımı yaptıktan sonra, ‘evlenir, çoluğa çocuğa karışır,
bırakır, gider’ korkusu taşınıyor."
"Erkek yöneticilerin çoğunun eşi, aile ile ilgili tüm
sorumlulukları yüklenmiş ev hanımı durumunda. Dolayısıyla, onların
önündeki model bu olunca, sizden de başka türlüsünü beklemiyorlar.
Öncelikli sorumluluğunuz kocanız ve çocuklarınıza karşı olduğu
varsayılınca da, sizin zaten üst düzey pozisyonları kabul bile
etmek istemeyeceğiniz düşünülüyor. Bunu düşünseler bile, bu kadar
sorumluluk getiren pozisyonlar için size güvenmiyorlar. Evdeki
sorumluluklarınızın günün birinde ağır basacağı ve bırakıp gideceği
endişesi hep var. halbuki, kadınlar her ikisini de yürütmenin
yolunu mutlaka buluyor."
Kadın Yöneticiler Tarafından Konulan Engeller
Kadınların %50-60’ı daha çok erkek yöneticilerle çalışmak
istiyorlar. Daha çok erkek yöneticilerin koyduğu engeller
tartışılırken kadın yöneticilerin koyduğu engeller göz ardı
ediliyor.
Tarafsızlık ilkesi
Cinsiyet körlüğü
Koruma, kollama içgüdüsü
Kendini referans alma yanılgısı: Kadın yöneticilerin
bilinçaltındaki “Ben bu noktaya nasıl geldiysem, herkes aynı
şekilde gelebilir. Özel bir çabaya gerek yok mantığı”.
“Kraliçe arı” sendromu; başarıyı yüceltme ihtiyacı: Tepe yönetimde
görülen ‘tek kadın’ olmanın bir başarı ve ayrıcalık göstergesi
olduğu inancı.
Çok boyutlu kıyaslama; çok boyutlu kıskançlık: Kadın çalışanların
çeşitli nedenlerle (aile hayatı, fiziksel özellikler vb.) bir çeşit
tehdit unsuru olarak görülmesi.
Kadınlara yönelik önyargılar
Erkekler gibi düşünerek, onlardan biri olduğunu gösterme
çabası:
Genellikle anti-feminist eğilimlerle sonuçlanmakta.
Kadınların Kendi Kendilerine Koyduğu Engeller:
Cinsiyet rollerine ilişkin tutumlar: “Kadının yeri neresi?”
Toplumsal değerleri sorgulamadan içselleştirmek: Kadınlara karşı
olan negatif önyargıları kabul etme, benimseme.
İş-aile çatışması ve suçluluk duygusu ile başa çıkamamak
Özgüven eksikliği, kararsızlık, ne istediğini bilememek
Kendini geliştirme, koşullarını değiştirme isteği, inancı, veya
imkanı olmamak
Sistemin değiştirilemeyeceğine duyulan inanç
Sistemi destekleme zorunluluğu hissetmek
Kariyerde yükselmeyi tercih etmemek / kariyer yönelimli olmamak
Kariyerde yükselmenin gerekliliklerini ve zorunluluklarını göze
almamak
Yönetici kadınlar diyor ki...
“Kadınlar toplumun değer yapısını benimseyip, kendilerini buna göre
pozisyonluyorlar. ‘Ben kadınım: önce ev kadınıyım, önce anneyim,
önce eşim’ gibi düşünceleriniz, yol ayrımına geldiğinizde size
karar verdiriyor. Verilen kararla da yaşamak her zaman çok kolay
olmuyor.”
"Kadının önündeki engellerden en büyüğü kendine güvensizliği.
Kendine güvenmiyorsa ilk fırsatta çekiliyor. Kocayı ve çocuğu da
bahane ediyor.”
Araştırmalar gösteriyor ki...
Kritik başarı faktörleri, kadınların başarısı ve kariyerde
yükselmesi; ve anne-babanın aile hayatını dengeleme çalışması
konularında yaptığım üç farklı araştırma sonucuna göre kadınların
ve erkeklerin, iş hayatında kadına bakışı farklılar gösteriyor.
‘Kadınlar ve Liderlik’ konusunda, kadınlar “kadınların üst düzey
görevler için erkeklerle yarışabilecek yetenekte” olduğuna daha
fazla inanmakta. Araştırma sonuçları gösteriyor ki, ‘yönetici
kadınlara karşı tutum’ konusunda da kadınlar genel olarak daha
olumlu bir görüşe sahipler. ‘Çalışan kadın ve aile’ hakkındaki
görüşlere baktığımızda ise şaşırtıcı bir tablonun ortaya çıktığını
görüyoruz. ‘Kadınlar ve aile hayatı’ konusunda kadın ve erkek
cevaplayıcıların görüşleri paralellik gösterirken, “kadının yeri
eşinin yanında bulunmak ve iyi bir anne olmaktır” görüşüne kadın
cevaplayıcılar daha fazla katılmakta.
Türkiye’de kadın ve erkeklerin çeşitli meslek gruplarına göre
dağılımında da kadın-erkek farklılıkları belirgin. Erkekler
çoğunlukla ticaret ve satışta yer alırken, kadınlar idari personel
olarak yer alıyor. Özellikle direktör ve üst düzey yönetici
oranlarına bakıldığında kadınların sayısının erkeklerin sayısından
bir hayli düşük olduğu görülüyor.
Yönetici kadınlar diyor ki...
“Kadın önce kendi zihniyetini değiştirmeli; kendi rollerini gözden
geçirmeli. Hayatın gerçekten müşterek olduğuna önce kendini
inandırmalı. Ev işlerinde yardım eden eşlerine aşırı minnettarlık
duymak, hayatı müşterek görmemek demektir.”
"Evin üzerine titrer, gereğinden fazla titiz davranırsanız, hiçbir
zaman bitmeyen bir yük omuzlamış olursunuz. Kadınlar artık evle
ilgili daha rahat olabilmeyi öğrenmelidir.”
Araştırma sonuçlarına göre, evlenmek kadınların kariyer gelişimi
üzerinde çok az bir etki yaratmaktadır. Evlenmenin, erkeklerin
kariyer gelişimi üzerindeki etkisi çok daha belirgin ve olumlu.
‘Toplumsal değerler’ ve ‘çocuk sahibi olmak’ kadınların kariyer
gelişimini negatif yönde etkilerken, erkeklerin kariyer gelişiminde
pozitif bir etki yapmakta. Araştırma sonuçlarına göre, kadınlar ve
erkeklerin kariyer gelişiminde olumlu etki yapan en önemli
faktörler zeka, kendine güven ve çalışkanlık..
Yönetici kadınların kariyer gelişimi ile ilgili görüşlerine
bakıldığında kararlılık, ne istediğini bilmek, bilinçli tercih
yapmak; çalışmayı sevmek; dürüst ve güvenilir olmak; planlı,
özverili ve disiplinli çalışmak; her şeyi yapabileceğine karşı
duyulan inanç, özgüvenin kritik başarı faktörleri olduğunu
görülmektedir.
Yönetici kadınlar diyor ki...
“Kadın önce kendini belirli yerlere layık görmeli ve bu yeri çok
isteyip, hak etmeli. Siz kendinizi layık görmezseniz, kimse de sizi
layık görmez.”
Prof. Dr. Zeynep AYCAN
(Koç Üniversitesi, Psikoloji Bölümü)