KADIN OLMAK ÇOK ZORMUŞ
Güneşi Gördümde bir travestiyi canlandıran Cemal Toktaş, çekimlerden sonra kadınlara bakışının değiştiğini söyledi...
Türkiye'de kadın olmanın ne kadar zor olduğunu anladım. Dişi kimliğiyle dola-şıyorsun ve cinsel bir malzemesin. Artık kadınlara daha çok saygı duyuyorum.”
Filmin çok üzücü bir hikayesi var, izleyen ağlıyor. Sizi nasıl
etkiledi film?
- Öyküyü bildiğim için ağlayamadım ama ilk duyduğumda
üzülmüştüm.
Bir travestiyi oynadınız. Daha önceki rollerinize benzemiyor olmalı... “Güneşi Gördüm” filmindeki ‘travesti Kado' rolüyle dikkat çeken Cemal Toktaş, bu rolü canlandırırken hiç zorlan-madığını söyledi. Filmden sonra kadınlara bakışının değiştiğini belirten genç oyuncu, “Türkiye'de kadın olmak çok zormuş” dedi.
- Evet... Daha önce bir dizide Doğulu bir tarla işçisini oynadım. Aşıktı ve aşkı için ablasını öldürmeyi göze alabilecek biriydi. Yakında gösterime girecek olan “Kara Köpekler Havlarken” filminde de değnekçilik yapan birini canlandırdım.
Oyunculuğa nasıl adım attınız?
- Ortaokuldan beri oyunculuk yapıyorum. Lisede profesyonel bir
eğitmenle çalıştım ve sınavlara girdim. Sonra da İstanbul
Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nü kazandım.
Geçen yıl da mezun oldum. Aslında daha önce bitecekti ama dizi
çekimleri yüzünden iki yıl ara vermek zorunda kaldım.
Filmdeki rolünüz için fiziksel olarak ne gibi zorluklar
yaşadınız?
- İki, üç kere vücudumdaki tüyleri aldırdım, saçlarımı kazıttım. En
acıtanı ise kaşlarımı aldırmam oldu. Kadınların derdi büyük
gerçekten. Tabii ben bu rolü kabul ederken sadece travesti olduğu
için kabul etmedim, diğer olmak, azınlık olmak durumunu da iyi
yansıtabileceğimi düşündüm. Bu dışlanma durumunu özel hayatımda da
yaşadım çünkü. Bahsettiğim dışlanma durumu girdiğin ortamlarda neyi
ne kadar bildiğin, ne kadar okuduğun, nerede büyüdüğünle
ilgili.
Nerede büyüdünüz?
- Doğma büyüme Kartallıyım. Bu durum konservatuvar ortamına girince
bayağı bir sıkıntı yarattı.
Lisedeyken okulunuzda kavga ettiniz mi hiç?
- Tabii canım... Ben lisedeyken “niye baktın” diye kavga çıkaran
bir adamdım. “Üç Maymun”da oynayan Rıfat (Ahmet Rıfat Şungar) var
ya, biz liseyi beraber okuduk. Tiyatro grubunda da beraberdik.
Kardeş gibiydik, hâlâ da öyleyiz.
FİLM BİTTİKTEN SONRA KENDİMİ EVE KAPATTIM
Mahalle kültürüyle büyümeniz mi dışlanmanıza neden oldu?
- Dışlanmak derken, karakteri seçmemdeki en büyük nedeni anlatmak
istedim. Ben o karaktere travesti gözüyle bakmadım, Ermeni, Boşnak,
Laz, Alevi bir çocuk da olabilirdi. Sadece her türlü kimlik sorunu
olan bu karakteri alıp üstüme giymeye çalıştım. Okuduğum okulda
bunun tekniğini de öğrendiğim için bu karakteri seçtim. Bunun
yanında Doğu'dan kalkıp gelen insanlarla ilgili “hırsızdır bu” gibi
önyargılar var. Fakat onları da buraya getiren sebepler var.
Bunları da düşünmemiz gerekli. Ben buradan kalkıp Doğu'ya
gidiyorum, “Sen İstanbullusun anlamazsın” diyorlar.
Kimliksizleşmek, dışlanmak böyle bir şey.
Çekimler sırasında başınıza herhangi bir kaza geldi mi?
- Ağabeyim rolündeki Murat Ünalmış çok profesyonel bir oyuncuydu.
Çok güzel bir Mamo karakteri çıkardı, dayak sahnelerinde bir kaza
olmadı. Ayrıca Demet'in (Evgar) bana manevi anlamda büyük katkısı
var. O benim okuldan da arkadaşım zaten. Bu film için geldiğimde de
beni ilk rahatlatan o oldu. İstanbul'da bana eşlik eden ve filmde
Cansu karakterini oynayan Cem Aksakal'la birlikte travestilerin
yanına gittik ve jargonu öğrendik. Rolünü o kadar iyi oynadı ki,
onu hâlâ gerçek travesti sananlar var.
Jargon dışında neler öğrendiniz?
- Yürüyüş çalıştık, gözlem yaptık. Biz Kars'ta çekim yaparken Cem
Aksakal burada ön araştırma yapmıştı.
Saçlarınız ve kaşlarınız uzayana kadar rahat gezebildiniz mi
sokakta?
- Çekim bittikten bir süre sonrasına kadar kendimi eve kapattım.
Çıkamıyordum sokağa, sıkılıyordum. Bir kere bu rolü çalışmakla
Türkiye'de kadın olmanın ne kadar zor olduğunu anladım. O
insanların bakışları falan çok fena.
Kadın olmak mı travesti olmak mı zordu?
- İkisi de... Dişi kimliğiyle dolaşıyorsun ve cinsel bir
malzemesin.
Rolden sonra kadınlara bakışınız değişti mi?
- Çok daha anlayışlı ve saygılıyım kendilerine karşı.
Önceden nasıldınız?
- Bir kadının beni bekletmesi çok sinirimi bozardı ama eğer şimdi
bekletirse mutlaka vardır bir nedeni diyorum.
Sevgiliniz var mı?
- Film çekilirken vardı. Her sürecinde yanımdaydı ve bana destek
oldu. Ama sonra başka nedenlerden dolayı sürdüremedik ve
ayrıldık.
Babamı ikna etmek zorunda kalmadım
Travestiyi oynarken zorlandığınız noktalar nelerdi?
- İlk kadın olduğumda kendime biraz yabancılaştım tabii... Kendimi
tamamen geliştireceğim bir rol olduğunu bilmek motive etti beni.
Sonuç olarak benim yapıma çok ters bir karakteri oynayacaktım. Ben
buraya görüşmeye geldiğimde şimdikinden daha kalın bir sakalım
vardı. Birçok kişi “Bu çocuk, bu role uygun olur mu hiç” dedi ama
karakteri oturttuktan sonra ilk iki çekimde uygun olduğumu
anladılar.
Ailenizin tepkisi nasıl oldu?
- Desteklediler beni. Hatta inanır mısınız bilmiyorum ama babamı
ikna etmek zorunda kalmadım. Galadan sonra arkadaşlarım babama “Bu
da olacak tabii, işi sonuçta” dediler orada bile babam “Oğlum,
manyak mısınız, mis gibi iş çıkmış” diyen bir adam oldu. Onların
bana güvenleri olmasa ben zaten böyle bir rolü kabul edemez
yapamazdım.
Servet Yılmaz /Hürriyet