Kadına şiddete ve baba dayağına değil babaya dayağa ceza

RTÜK, ’Hanımın Çiftliği’ dizisinde Güllü’nün babasını kırbaçla dövmesini ’Milli ve manevi değerlere ve Türk aile yapısına aykırı’ bulup kanalı uyardı...

Kadına şiddete ve baba dayağına değil babaya dayağa ceza

RTÜK, Kanal D’de yayınlanan ve izlenme rekorları kıran “Hanımın Çiftliği” dizisine ilk cezayı verdi. Güllü’nün (Özgü Namal) babasını kırbaçla dövüp, hakaretler etmesini “Toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı” bularak kanalı uyardı.

Bu karara RTÜK üyesi Hülya Alp şu sözlerle karşı çıktı: “Dramalarda, kötü karakterlerin ve davranışların, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın karşıtlığını vurgulamak amacıyla kurgulandığını unutmamak gerekir. Bu tutum ve davranışlar, izleyicilerin negatif duygularını harekete geçirmektedir.”

‘Kadına şiddet’e ceza yok!

RTÜK 7 ay önce de Güllü’nün babası ve ağabeyi tarafından fiziksel şiddet gördüğü sahneleri mercek altına almıştı. “Kadına şiddet” olarak algılanan ve ceza gerekçesi olarak gündeme taşınan Güllü’nün suratının kanlar içinde kaldığı o sahne, RTÜK’ün toplantı masasında kriz yaratmıştı.

Fikir ayrılığına düşen üyeler arasında yapılan oylamada çoğunluk ’burada uyarıda bulunacak bir durum yok’ deyince ceza gündemden düşmüştü.

‘Bu bile olumlu bir gelişme’

Uçan Süpürge Derneği Kurucusu Halime Güner: RTÜK’ün bu kararın en azından ’şiddeti görmeleri’ açısından bir gelişme. Burada RTÜK hassasiyet göstermiş ama isterdik ki o hassasiyeti yaşamın her tarafında göstersin. Bir erkeğe gösterilen şiddetin kınanmış olmasını bile olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Bundan sonra RTÜK’ ün çıkıp bütün dizilerde kadınlara karşı gösterilen şiddeti atladık göremedik diyerek özür dilemesini ve bu konuda artık duyarlı olmasını bekliyoruz. RTÜK’ten bir kişinin bile 2010 yılında bunu farketmiş olması bir gelişmedir.

‘Şiddette kadın erkek ayrımı var’

Sosyolog Prof. Dr. Mazhar Bağlı: Sorunun temeli RTÜK’ün ’Türk aile yapısı’ tanımını yapmamasından kaynaklanıyor. Tanımlama yapılmadığı sürece bu tarz tartışmaların çifte standartların önüne geçilemez. Sürekli bir aile yapısından ve buna aykırı hareketlerden bahsediliyor ama bunun kurallarını koymak gerekiyor. Öteki taraftan bakarsak şiddet konusunda kadın ve erkek ayrımı var. Namus konusundaki araştırmalarımda, kadın aldatırsa ölümü haketmiştir yaklaşımını çok sık gördüm. Baktığımızda da bu karar Türk toplumundaki genel algıyla uyumlu bir algılama.

Vatan