Kadınlar iş hayatında şanssız
Kadınlar iş hayatında şanssız
Kadınlar en çok, tekstil, öğretmenlik ve tıp alanlarında çalışıyor.
Kadınların işlerini terk etmelerindeki en büyük neden ise evlenmek
ve çocuk sahibi olmak…
Türk-İş Kadın İşçiler Bürosu’nun ‘Türk Kadınının İş Yaşamındaki
Yeri’ başlıklı araştırmasına göre, günümüzde Türk kadınının üçte
biri iş yaşamında yer alıyor.
Belirli meslekler
Sektörlere göre tekstil, öğretmenlik, tıp ile ilgili meslekler
kadınların çoğunlukta olduğu ya da kadın erkek sayısının birbirine
yaklaştığı alanlar olarak göze çarpıyor.
Çalışan kadınlar, uzmanlık gerektirmeyen mesleklerde yoğunlaşırken,
işgücü piyasasındaki kadınlar, genelde kısmi çalışma, geçici
çalışma ve evde çalışma gibi atipik ve kayıt dışı istihdam
biçimlerinde ağırlıklı olarak yer alıyor. Bu tür emek-yoğun işlerin
başında dokumacılık, konfeksiyon ve evde yapılan parça başı işler
geliyor. Kadınlar kentlerde düşük, kırsal alanda oldukça yüksek
oranlarda çalışıyor.
Daha az ücret
Kırsal alanda ‘ücretsiz aile işçisi’ olarak çalışan genç kız ve
kadınların oranı yüzde 62.6 düzeylerinde bulunuyor. Tarım dışı
üretim işçisi olarak çalışanların arasında kadınların oranı ise
yüzde 25 düzeyinde bulunuyor.
Araştırmaya göre, dünya genelinde ve Türkiye’de aynı iş için
erkeklerden yüzde 25 daha az ücret alan kadınlar, çocuk bakımı ve
ev işleri içinse erkeklere oranla beş kat daha fazla vakit
harcıyor. Kadınların, okuma yazma bilen nüfus içindeki payı yüzde
44,2 olarak gerçekleşirken, üniversite mezunu kadınların nüfusa
oranı yüzde 3,2'de kalıyor.
Evlilik ve çocuk
Türkiye’de çalışan kadına yönelik korumacı kanunlar, doğum ve doğum
sonrası izin, emzirme izni ve kreş ve yuva sağlanabilirliğiyle
sınırlı bulunuyor. Evlilik ve çocuk sahibi olma, kadınların çalışma
yaşamında belirleyici rol oynuyor.
Çocuk sayısındaki artışa rağmen kadının çalışmak zorunda olması,
annenin fiziksel ve ruhsal olarak yıpranmasına, iş veriminin
düşmesine ve iş kazalarına yol açabiliyor. Evlilik ve doğum, kadın
işçilerin işten ayrılma nedenlerinin yüzde 70'ini, işverenin işten
çıkarma nedenlerinin de yüzde 20'sini oluşturuyor.
Daha çok memur
Araştırmada, kadınların üçte biri iktisaden faal iken, bu kesimin
de üçte biri gelir getirici bir işte çalışıyor. Ücretli çalışan 1,5
milyon kadın içinde, SSK’lı kadın sayısı 400 binin üzerine
çıkarken, memur olarak 500 bine yakın kadın çalışıyor.
Kentlerde kadının ücretli olarak istihdamında eğitim durumunun
yükselmesi, doğurganlık oranının azalması, sosyal değerlerdeki
değişme gibi nedenlerle artış gözlenmesine karşın, kadınlar ücret
karşılığı çalışanlar içinde yüzde 18'lik pay alıyor.
Kadınlarda iş yaşamında bulunma genç yaşlarda daha ağırlıklı olarak
görülüyor. Kadınlar en çok 20-24 yaşlarında işgücüne katılırken,
evlenme ve çocuk doğurma yaş dilimini temsil eden 25-39 yaş
grubunda çalışan kadınların oranı yüzde 35'e düşüyor. Erkeklerde
aynı yaş diliminde oranlar yüzde 84'lerden, yüzde 98'e
yükseliyor.