Kadınların avantajı..
Kadınların avantajı..
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın ve erkeklerde
görülen bazı cinsiyet farkına dayanan hastalıklardan bahseden Viva
Beyin ve Kalp Sağlığı'ndan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek İnce
Günal, Kadınların dezavantajlı olduğu hastalıklar migren,
MS, Alzheimer. Avantajlı olduğu hastalıklar Parkinson, inme ve ALS.
Neden diye sorulduğunda bunların hormonların etkisiyle olduğunu
biliyoruz. Çünkü riskler menopozdan sonra azalıyor.
Multipl Skleroz (MS) yine kadınların risk altında olduğu bir grup
hastalık. Ama MS'in kadınlarda daha iyi seyretmesi bir avantaj
olarak söyleyebiliriz. Kadınlar açısından bir diğer risk grubu da
Alzheimer hastalığı. Bunama ile giden hastalıkların yüzde 85'ini
tutan grup Alzheimer hastalığı, ileri yaş grubunda ortaya çıkan,
unutkanlıklar ve davranış sorunlarıyla giden ve ilerleyici bir
tablo. Araştırmalar kadınların Alzheimer hastalığına kadınların çok
yakalanması ile ilgili kesin bilgiler vermiyor ama tanımlanan hasta
kadın ifadelerini kullandı.
AİLE HİKAYESİ DE ÖNEMLİ
Kadın olmanın avantaj sağladığı bazı nörolojik hastalıklar olduğunu
ve bunların başında inme yani felçlerin geldiğini dile getiren
Prof. Dr. Günal, Özellikle genç kadınlar ve 85 yaşındaki
üzerindeki kadınlara bakıldığında erkeklere oranla inmeye yakalanma
riskleri çok düşük. Bu durumun içinde cinsiyet farkının yanı sıra,
genetik faktörler ve aile hikayesi de önemli. Parkinson hastalığı
da kadınlarda daha az görülüyor. Başka bir avantajlı hastalıkta
motor nöron dediğimiz ilerleyici, nefes zorluğuyla hastayı
kaybettiğimiz, kasları ve sinir sistemini tutan bir
hastalık dedi.
AŞIRI TİTİZ OLANLAR RİSK ALTINDA
Kadınların avantajlı olduğu nörolojik hastalıklardan biri olan
Parkinson hastalığında her 3 erkek Parkinson hastasına 2 kadının
denk geldiği yönünde bilgi veren Prof. Dr. Günal, Yani
erkekler kadınlara göre 1,5 kat daha yüksek risk taşıyor. Yine
çalışmalardan öğrendiğimiz bazı kişilik özellikleri Parkinson
hastalığına yakalanmayı hızlandırıyor. Düzenli, aşırı titiz,
obsesif, aşırı takıntılı, kişilik özelliği olan kişiler Parkinson
hastalığında daha riskli grup. Ek olarak belli miktarda çay ve
kahve tüketenlerin de daha az risk altında olduğu yönünde. Tüm
bunların ışığı altında daha kendine vakit ayıran, sağlıklı
beslenen, düzenli egzersiz yapan gruplar da ilerleyici nörolojik
hastalıklar daha az görülüyor şeklinde konuştu.
ERKAN TANI, ETKİN TEDAVİ SAĞLAR
Nörolojik hastalıklarda değiştirilemeyen bazı risk
faktörleri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Günal, Bunlar
kadın ya da erkek olmamız ama bunun yanında aile mirası önemli.
Ailesinde hastalık öyküsü olanlar varsa bazı önlemler alınması
lazım. Yaşam tarzımızı ona göre düzenleyip, risk faktörlerinden
korunmamız lazım. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve risk
faktörü dediğimiz kolesterol yüksekliği gibi faktörlerin hekim
kontrolünde azaltılması ve ilaçlarla tedavi edilmesi gerekir. Erken
tanı etkin tedaviyi getireceği için farkındalık çok
önemli diye konuştu.
NİHAL IŞIK