Kanser tedavisine Çin tıbbının katkısı!..
Kanser tedavisine Çin tıbbının katkısı!..
Binlerce yıldır var olan geleneksel Çin tıbbı, hastalıklara
karşı enerji analizi yapıyor ve vücuttaki dengesizliklere çözüm
buluyor. Çin tıbbında, akupunktur, reiki, masaj gibi uygulamalarla
bitkilere başvuruluyor.
Kökleri M.Ö. 2600'e dayanan geleneksel Çin tıbbı, bugün de
geçerliliğini koruyan birçok doğal tedavi yöntemi sunmaktadır. Çin
tıbbının ana dalları; akupunktur, bitkisel tıp, qi gong, tai chi,
reiki tedavisi ve masajdır. Bunların hepsinde hedef aynıdır:
Dengeyi ve enerji akışını güçlendirmek. Geleneksel Çin şifalı
bitkileri de, kanserli hastalara yarar sağlayabilecek güçlü
araçlardır. Çin tıbbı ile Batı tıbbı arasındaki en önemli
farklardan biri; teşhis ve tedavide birincil önemin neye
verildiğidir. Batı tıbbı, madde ve vücut kimyasındaki materyal
değişiklikleri üzerine odaklanır. Batılı doktorlar, laboratuvar
testleri, sıvı örnekleri gibi somut materyalleri kullanarak çözüm
üretirler. Çin tıbbı uzmanları ise hastanın enerjisini analiz
ederek bir fazlalık ya da eksiklik olduğunu gösteren belirtileri,
enerji akışını engelleyen bir şeyin varlığına dair kanıtları veya
vücuttaki ana enerji tipleri olan 'yin ve yang' arasındaki dengeye
dair ipuçlarını araştırır.
DOĞU VE BATI UYUMU
Çin ve Batı tıbbının çelişki içinde olması gerekmez. Bir sağlık
sorununa, özellikle de kanser gibi karmaşık bir soruna yaklaşımda
bulunmanın pek çok yolu vardır. Çin tıbbı ve Batı tıbbı, aynı
hastalığı iki ayrı süreçle analiz ve tedavi eder. Tüm tıp
sistemlerinden daha uzun süredir uygulanan Çin tıbbının altında
yatan asıl kavram 'Qi'dir. 'Qi', solunum, kalp atışı, sindirim ve
uyku gibi tüm yaşam süreçlerini kontrol eden yaşam gücüdür. Çin
tıbbı uzmanları, hastanın 'Qi'sinin yeterli olup olmadığını
inceler. 'Qi'nin durması veya çok fazla ya da az olması,
dengesizliğe ve hastalığa yol açabilir.
SAĞLIĞIN TEMEL ŞARTI 'YIN VE YANG '
DENGESİ
Geleneksel Çin tıbbında önemli bir kavram da 'Yin ve Yang'dır. Bu
terimler, birbirine zıt ve dengede olan ana güçleri temsil eder.
İnsanda, 'Yin ve Yang' arasında denge varsa uyum vardır ve sağlık
durumu iyidir. İki güçten biri baskın hale gelirse, vücutta
uyumsuzluk oluşur ve sonucunda hastalıklar ortaya çıkabilir.
YAŞAMSAL İŞLEVLER BEŞ ANA ORGANA BAĞLI
Çin tıbbına göre; vücutta beş ana organ vardır; akciğer, böbrek,
karaciğer, kalp ve dalak. Bunlar, Batı tıbbındaki organ
tanımlamalarıyla aynı olmayabilir. Çin tıbbında, organ isimleri,
vücut işlemlerini, duyguları ve işlevleri düzenleyen enerjileri
simgeler.
AKCİĞER: Akciğerler, solunum ve hava 'Qi'sini
absorbe eder. Akciğer enerjisi, vücutta aşırı kuruluk ve üzüntü
nedeniyle zarar görebilir. Grip, astım, göğüste sıkışma ve
melankoli, akciğerin güçsüzlüğüne işarettir.
BÖBREK: Böbrekler hayatın kaynağı olarak kabul
edilir. Bunlar, vücuttaki sıvıları yönetir, sinirleri, beyni ve
kemik iliğini destekler. Erken yaşlanma, kısırlık, sırt ağrısı ve
ödem, böbrek dengesizliğini gösterir.
KARACİĞER: Fonksiyonu, kanı depolamak, 'Qi'nin ve
kanın vücuttaki akışını düzenlemektir. Karaciğerdeki tıkanıklığın
duygusal belirtileri düş kırıklığı, aşırı hassasiyet ve öfkedir.
Karaciğer, kalbi besler.
KALP: Kalbin görevi kan dolaşımını sağlamaktır.
Çin tıbbında kalp, ruhun da düzenleyicisidir. Göğüs ağrısı,
anksiyete ve depresyon, kalpte sorunlara işaret eder.
DALAK: Fonksiyonu kanın ve 'Qi'nin
oluşturulmasıdır. Dalak, bilgileri özümsemek, karındaki organları
yerinde tutmak ve kasları korumakla da görevlidir. Yorgunluk,
obezite veya aşırı zayıflık, dalağın güçsüzlüğünü gösteren
belirtilerdir.
Prof. Dr. Erkan TOPUZ /SABAH İNTERNET SİTESİ