Kardeş Kıskançlığını Aileler Körüklüyor

Kardeş Kıskançlığını Aileler Körüklüyor

Kardeş Kıskançlığını Aileler Körüklüyor

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan, kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklarla ilgili şunları söyledi.

Kardeşler kıskanır mı?

Her kardeş birbirini kıskanmaz. Diğer taraftan kardeşler arasında anne- babanın boş zamanı ve ilgisinin paylaşımı konusunda çekişmeler çıkabilir. Bu çekişme birbirlerini hırpalama, zarar verici ve yok edici davranışlarda bulunma boyutuna varırsa, buna ’kıskançlık’ demek daha uygun olur. Çekişme ile kıskançlık arasındaki farkı, "çekemezlik" oluşturur. Burada kıskançlığın tümden kötü ya da yanlış bir duygu olduğu izlenimi kesinlikle doğmamalı... Kıskançlık, "bende yok, ama onda var, öyleyse onda da olmasın" biçiminde olmadığında, geliştirici bir rol oynayabilir.

Anne-babanın tutumu kardeş sürtüşmelerini artırır mı?

Anne-babanın kişisel özellikleri ve aralarındaki ilişkinin kardeş sürtüşmelerini azaltma ya da artırma yönünde etkisi vardır. Anne baba kendi önceliklerinden vazgeçmede fazla istekli değilse, iki kardeş olduğunda bu iki kardeşe verecekleri ilgi ve zamanın dozu da azalabilir. Anne-babanın ikili ilişkisi, anneçocuk ve baba-çocuk ilişkisi ile eşit oranda tutulmaya çalışıldığı takdirde, ilginin birden fazla insan arasında bölünmesi durumuyla karşı karşıya kalırız ki, bu da bazen tarafların hiçbirinin aldığı ilgiden memnun kalmaması ve daha fazlasını talep etmesi ile sonuçlanabilir. Birinci çocuk, anneden ikinci çocuk kadar ilgi istemeye başlayabilir (zaten kardeşi doğana kadar aldığı ilgi buydu, doğumla birlikte azalan payını geri ister); bu arada baba da anneden yeterli ilgi almadığını, ihmal edildiğini düşünmeye başlarsa, bir de bu anne bir süre sonra işine dönmek zorunda olan, çalışan bir anneyse, baskı hissetmesi ve bunalması normaldir. Zaten bu tip kardeş çatışması durumlarında en çok zarara uğrayanlar genelde annelerdir. Eğer anne ve babada birbirleriyle olan ilişkilerindeki doyumdan geçici olarak vazgeçme ve daha çok çocuklara yönelme durumu varsa, bazen geçici olarak çocukların bölüşülmesi (örneğin anne küçük çocuğun zorunlu ihtiyaçlarıyla ilgilenirken, baba da büyük çocuğa ilgi gösterebilir) sorunu hafifletebilir. Tabii çocukların doğumundan önceki ilişki yeterince sağlam ve bu tür sarsıntılara dayanıklıysa, sorun yoktur. Ama çok taze bir ilişkiyse, ya da sağlamlığı konusunda tarafların kuşkuları varsa veya daha da kötüsü ilişkiyi sağlamlaştırmak üzere bir çocuk yapıldıysa, çocukların arasında ortaya çıkan çatışma aslında daha çok anne-baba çekişmesinin bir sonucu olabilir.

Çocukların yaşı kardeş sürtüşmelerinde etkili midir?

Üç yaşındaki bir çocuğa gösterilmesi gereken ilgiyle 13 yaşındaki bir çocuğun ihtiyaç duyduğu ilgi eşit değildir. Dolayısıyla, çocuklara gösterilmesi gereken ilgi bir eşitlik ölçüsüyle değil de denklik ölçüsüyle değerlendirilmelidir. Çocuklarının bireysel özelliklerini ve ihtiyaçlarını iyi görebilen ve değerlendirebilen anne-babalar, kardeşler arasındaki çekişmelerin çatışmaya dönüşmesini de engelleyebilir. Üstelik, çocuğunun ihtiyaçlarını ve psikolojik özelliklerini iyi görebilen bir kişi, eşinin ihtiyaç ve özelliklerini de iyi bilen birisidir ve hem çocuklarıyla hem de eşleriyle ilişkileri daha sağlıklı olur. Bebeklerde daha doğumun ilk haftalarında tespit edebileceğiniz bazı mizaç özellikleri vardır. Bu özelliklerini uykusundan, gürültüye reaksiyonundan, bir yabancıyla karşılaştığındaki reaksiyon düzeyine kadar birçok özelliğinden çıkartırız. Daha ilk baştan çocuğun temel özellikleri hakkında bir fikir sahibi olursak, yerine uygun bir şekilde davranmayı öğrenebildiğimizde, onun ihtiyacını daha kolay bir şekilde karşılamış oluruz. Burada çocuğun (özellikle üç yaş altı çocukları kastediyoruz) temel ihtiyaçlarını doğru saptayıp, onları zamanında karşılama mantığıyla hareket etmek çok önemlidir. Ali kendisiyle iki saat zaman geçirilmesinden tatmin olabilirken, Ayşe beş dakikalık anne-baba ilgisinden sonra kalan bir saati tek başına oynayarak da geçirebilir. Yani, Ali’ye yetenle Ayşe’ye yeten aynı olmayacaktır. Bu sebeple, anne-babanın bu tür bireysel farkları, çocuklarının her birinin neye ne kadar ihtiyacı olduğunu iyi anlaması ve ikisine ihtiyaçlarının miktarı doğrultusunda yaklaşması, kardeş çatışmasını azaltır.