Kıl dönmesi kansere neden olabilir!..

Kıl dönmelerinde sıklıkla kara merhem kullanılır ancak bu tedavi geçici bir çözümdür.

Kıl dönmesi kansere neden olabilir!..

Doktorlar Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Korhan Taviloğlu; kıl dönmesi operasyonları hakkında bilgi verdi:

Kıl dönmesi; iki kaba et arasındaki oluktaki cildin incelmesi, kolay delinip tahriş olması ve sert kuyruk kemiğinin baskısı nedeniyle kılların daha da kolay ilerlemesi ile oluşur.

Hastalık; kuyruk sokumunda veya makatın yukarı tarafında küçük şişlikler, kaşıntı, kıllı veya kılsız milimetrik delikler ve bu deliklerden akıntı veya kan gelmesi ile kendisini gösterir.

CİDDİ İSE CERRAHİ İŞLEM

Kıl dönmesi; ameliyatsız veya ameliyatla tedavi edilebilir. Apse durumunda, antibiyotik tedavisi ile hastalık geriletilebilir ancak çok ilerlemişse; apsenin cerrahi olarak boşaltılması gerekebilir.

Ameliyatsız tedavi ilk olarak 1956 yılında uygulanmıştır. Kıl dönmesi apsesinde, halk arasında kara merhem diye bilinen pomadın etkili olduğu ancak soruna geçici bir çözüm ürettiği bilinmektedir. Kıl dönmesinin lokal tedavisinde; en sık olarak gümüş nitrat, fenol ve fibrin gibi kimyasal maddeler kullanılmaktadır. Bu maddeler fistül girişlerinden içeriye verilir ve bu işlemler ortalama 10-15 dakika içinde tamamlanır. Dört-altı hafta içinde iyileşme olması beklenir.

İŞİNE DÖNEBİLİR

Bazen lokal anestezi altında fistüller arasındaki ilişkileri kesmek de gerekebilir.
Bazı cerrahlar hangi yöntemle tedavi edilirse edilsin; kıl dönmesi hastalığının 40'lı yaşlardan sonra kendiliğinden gerileyeceğine inanırlar. Bu nedenle sorun komplike hale gelmedikçe ameliyatı önermezler. Bu görüşün destekçileri gün geçtikçe artmaktadır.
Hastalar ameliyatsız kıl dönmesi tedavisinden sonra derhal işlerine dönebilirler. Ağrı olmaz, olsa bile ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.

TEMİZLİĞE ÇOK DİKKAT EDİLİRSE TEKRARLAMAZ

Ameliyatsız tedavinin en büyük avantajı; genel anestezi gerektirmemesidir. İşlem sonrasında yatak istirahatine gerek yoktur. Ayrıca kesi ufak olduğu için vücutta yara izi de kalmaz.
Uygun koşullarda yapıldığında ameliyatsız tedaviden çok olumlu sonuçlar alınıyor. Sorunun tekrarlama riski ise sadece yüzde 10 civarındadır.

TÜY DÖKÜCÜ KREM VEYA LAZER

Hastalığın tekrar etmesini önlemek için; hastanın, hekimin önerdiği şekilde temizlik ve pansumanları yaptırmaları çok önemlidir. Yara veya kıl giriş delikleri iyileştikten sonra kuyruk sokumu oluğu her gün yıkanıp silinmeli, bölgedeki kıllar temizlenmelidir.
Çok kıllı olanlar; kuyruk sokumu oluğunu haftada bir kez kıl dökücü krem ile veya cımbızla temizlemeli, kaba etlerini genişçe traş ettirmeli. Lazer epilasyon ile kılların uzaklaştırılması da tekrarlama riskini azaltır.

KANSERE NEDEN OLABİLİR!

Kıl dönmesi hastalığı tedavi edilmediği sürece; kuyruk sokumundaki apseler ve akıntılar sürekli bir hal alabilir. Yıllarca süren bu akıntılar sonrasında düşük bir oranda da olsa; kıl dönmesi, kansere çevirebilir.
Bugüne kadar tüm dünyada; kıl dönmesi sorunu sonrasında, sadece 44 kişide kanserin görüldüğü ortaya çıkmıştır.

EN ÇOK KİLOLU ERKEKLERDE GÖRÜLÜYOR

Kıl dönmesi sorunu; 16-30 yaş arasındaki kıllı ve hafif kilolu erkeklerde, cinsiyet hormonlarının kıl ve yağ bezlerini etkilemesi nedeni ile oluşur.
Batı toplumlarında kıl dönmesinin görülme sıklığı erkeklerde yüzde 1, kadınlarda ise yüzde 0.1'dir.
Ülkemizde yapılan araştırmalarda; genç erkeklerin yüzde 10'unda bu sorun görülüyor yani Türkiye'de kıl dönmesi sorununa, Batı toplumlarına göre 10 kat daha fazla rastlanıyor.

HİJYEN EKSİKLİĞİ

Hastalık; işi gereği uzun süre oturması gereken kişilerde sık görülüyor. Terleyen, hijyene dikkat etmeyen, daha önce bölgesel travma geçirmiş olan ve vücudunun diğer bölgelerinde çıban sorunu yaşayanlarda da karşımıza çıkıyor.

ESRA TÜZÜN / SABAH İNTERNET SİTESİ