Kilo yönetiminde davranışlar çok önemli
Pandemi döneminde yaşam şeklimiz ve hayatımızın değişmesi ile birlikte kilo alma riskimiz arttı.
Evden çıkmadığımız, rahat ev kıyafetlerini üzerimizden çıkarmadığımızı düşünürsek hissetmeden fazla kilolara bürünmek kaçınılmaz desem abartmış sayılmam.
Kilo almanızı kolaylaştıran vermenizi zorlaştıran davranışlar
· Aç kalmak, aç gezmek minimum yemeye çalışma çabası: Açlık, kendimizi aç hissetmek yani yemeğe karşı duyduğumuz istek gayet normal ve sağlıklı olduğumuzun göstergesi. Önemli olan doğal açlığımıza paralel düzenli yemek yeme planı oluşturup, evde ki yeni sosyal hayatımız içinde planlı ve yeterli beslenmek. Aç kalmamalı, keyifli ve doyurucu yemek yemeli ancak kendi ölçünüzü bilmelisiniz.
· Öğünlerde saat takıntısı: Her gün aynı saate aynı öğünleri yemeliyim, takıntısı yapmayın, ancak. Öğlen işim vardı, yemek yiyemedim, saati kaçtı artık yememeliyim... gibi kalıplarla öğün atlayıp, saatlerce aç kalmayın.
· Küçük atıştırmalardan kaçmak: Her zaman istediğimiz yiyecekleri bulamayabiliriz. Ancak uzun süre aç kalmaktansa ara öğünlerde ve yiyemediğimiz öğünlerde küçük ve sağlıklı atıştırmalara açık olun. Metabolizmanızın yavaşlamasını engelleyin.
· Sürekli gözünüzün ve karnınızın aç olması: Eğer normalden fazla ve sürekli açlık hissediyorsak beslenmemizde bazı şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. İhtiyacımızdan az yemek vücudumuzun az enerji harcamasına buna bağlı metabolizmamızın yavaşlamasına ve kolay kilo almamıza sebep olur.
· Her zaman, minimum miktarlarda yemek yemeye çalışmak: Bazı yanlış yargılar ve kendi kendimize uyguladığımız az ye kilo ver şeklinde uygulamalar, sofradan aç olarak kalkmamıza neden olabilir. Öğün saatlerinde tam olarak doygunluğu sağlayamamak diğer öğüne kadar olan süre boyunca aç kalmamıza yol açar. Kan şekerimiz düşer ve bu durumda canımız tatlı isteyebilir. Günün sonunda ve gecenin ilerleyen saatlerinde çoğu zaman bu isteğimize yeniliriz ve ihtiyacımız olandan daha fazlasını yiyebiliriz. Ana öğünlerimizde, besinleri yeterli miktarda dengeli bir şekilde tükettiğimizde hem ihtiyacımız kadar beslenmiş oluruz hem de mide dolgunluğunu sağlamış oluruz. Aralarda yapacağımız sağlıklı atıştırmalarla da kan şekeri gün boyunca dengelenmiş olur.
· Mideyi doldurmak için besin değeri düşük gıdalarla beslenmek: Ana öğünü sadece bir tabak salata ile geçiştirmek, aç kalmamıza neden olabilir. Midemizi hacim olarak dolduran ve içeriği boş gıdalar tüketmek, yeterli enerji vermediği gibi, öğünden kısa bir süre sonra tekrar acıkmanıza neden olur. Bu tür beslenme vücudumuzun çalışması için gerekli besin öğelerini barındırmaz. Besin gruplarının bir arada olduğu, renkli, yeterli ve dengeli bir öğünle hem mide hacminizi doldurarak tokluk hisseder hem de ihtiyacınız olan besin öğelerini karşılayabiliriz.
· İhtiyacımızdan az su içmemek: Beyinde açlık merkezi ile susuzluk merkezi yan yanadır. Susuzluk hissi de bazen açlık hissiyle karıştırılabilir. Bizler çok fazla su tüketmeyen bir toplum olarak, bu his karışıklığını daha sık yaşıyor olabiliriz. Bu nedenle susuzluk hissi oluşmadan bol bol su tüketmeliyiz.
· Çok çay kahve içmek: Çay ve kahve kafein içeren günün enerjisini yükselten keyifli içeceklerdir. Aynı zamanda bir takım antioksidanlar içerir. Çay ve kahve abartmadan ölçülü dozlarda tüketirsek; metabolizmamızı hızlandırır, kilo vermemizi kolaylaştırır. Ancak miktarını abartırsak vücudumuzu ve midemizi çok yorar, iştahımızı gereksiz yere arttırır ve kilo almayı kolaylaştırır.
Nil Şahin GÜRHAN / Akşam Gazetesi