Kış kuraklığı ve kutup soğukları!

Bir süredir yaşadığımız kış kuraklığı Aralık ayı sonunda iyice hissedilir oldu, koskoca ülkede neredeyse tek damla yağmur, tercihen kar düşmeyen bir yılbaşına doğru gidiyoruz.

Haftanın en yağışlı diyebileceğimiz günü Karadeniz kıyılarında yağmur, iç kesimlerinde kar ve karla karışık yağmur görebileceğiz. Kar doğuya doğru biraz kuvvetli yağıp geçebilir. Gümüşhane-Bayburt yükseklerinde de kar örtüsü oluşabilir.

Türkiye geneline bakınca küçücük alanlar hariç neredeyse hiç yağmıyor, bırakın kar yağışını yağmur dahi oluşmuyor. Etkisinde olduğumuz bir yüksek basınç alanı, havanın değişmesini (soğumasını ya da ısınmasını, rüzgarlı olmasını) engelliyor. Meteorolojik olarak kışın yaşayabileceğimiz en kötü hava koşulu ülkemizde havanın bu hali olabilir.

Kış kuraklığının Ocak ayında gelebilecek yağışlarla değişme ihtimalini arıyoruz. Yakın vadeli tahminlerde havalar Anadolu genelinde sisli ve puslu, gün içinde açılan sisle güneşli. Geceler ise her bölgede soğuk geçiyor, açık gökyüzü ayazı derinleştiriyor.

Amerika'da New York gibi büyük merkezlerin başında kutup soğukları var ve görüntüler sinema filmi gibi. Sanat hayatın kendisini taklit ederken tüm bu yaşananları iklim değişikliğine bağlamadan önce durup tarihte benzer örnekler var mı diye bakmak gerekir. Amerika ve Kanada son 20 yılda buna benzer kutup girdaplarının zayıflaması, soğuğun güney enlemlere kaçması hadisesini yaşadı. Fakat etki alanı, en düşük sıcaklıklar, potansiyel sosyal ve ekonomik etkileri ile bu kutup soğukları yakın tarihin en şiddetli hava olayı olabilir. İnsanlar donarak ölmemek için mobilyalarını yakıyor, bu bambaşka bir durum.

Türkiye'de benzer bir görüntü yaşamayı beklemiyoruz, hatta kış mevsimi yağışlarına şu an görünen en anlamlı vadedeki hava tahminlerine göre Ocak ayının ikinci haftasından önce kavuşamıyoruz. Bu tahminlerin vadesi uzun olduğu için değişme olasılıkları yüksek, yağışların başlayabilmesi için üzerimizdeki yüksek basınç alanından kurtulmamız lazım. Böyle havalar aynı zamanda hava kirliliğinin yüksek seviyelere ulaştığı, atmosferin kirleticileri dağıtamadığı zamanlar. Sabah ve gece saatlerinde hassas insanlar rahatsız edici bulabilir. Temiz yağmurlarla (hadi kar gelmese de) buluşabilmek dileğiyle.

Hüseyin ÖZTEL / Habertürk