Kıskançlık ilişkideki en büyük sorundur
Kıskançlık ilişkideki en büyük sorundur
Kıskançlık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkinin
yitirileceği ya da tehdit altında olduğu sanısıyla yaşanan karmaşık
bir ruhsal yaşantıdır. Kıskançlıkla birlikte çoğu zaman öfke,
değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik gibi duygular da
yaşanır. Bu duygulara değersizlik ve özgüvensizlik ile ilgili
düşünceler eşlik eder.
Kıskançlık hem sahip olduğunu yitirebileceği (başkalarına
kaptıracağı), hem de başkalarının sahip olduğuna kendisinin de
sahip olması gerektiği düşünüldüğünde hissedilebilen bir duygudur.
Bazen günlük yaşamın bir cilvesi olarak gelip geçici biçimde, bazen
de yaşamı alt üst edecek biçimde; bazen yersiz yere ortada hiçbir
neden yokken bazen de gerçek bir tehdit ya da yitim söz konusu
olduğunda yaşanır. Kıskançlık yaşayan kişiler kıskançlıkların
yersiz olup olmadığı araştırmalı ve kendi kendilerine
sorgulamalıdırlar. Kıskançlık çoğu zaman kıskanan kişinin iç
dünyasından kaynaklanan nedenlerle abartılı ve çarpıtılmış
algılardan ve yorumlamalardan kaynaklanmaktadır.
Kıskanmak kuşkusuz insanoğlunun doğasında olan bir duygudur. Fakat
günlük yaşamda kıskançlık yaşayan kişilerin pek çoğunun yaşadıkları
bu duygu ile baş edemedikleri; kıskandıkları kişi ile ilişkilerinin
bozulduğu ve ilişkilerinin eski güzelliğini yitirdiği görülür.
Başka bir deyişle tam da korkulan gerçekleşir.
Kıskançlık yaşayan kişilerin özellikle başarmak zorunda oldukları
konulardan ilki ilişkiyi korumak ve sürdürmektir. Bu noktada yapıcı
yaklaşım zorlayıcı olmayan ve kendi haklarından tümüyle özveride
bulunmadan daha fazla yaşantıyı paylaşmaya çalışmaktır. Fakat
kıskançlık yaşayan bir çok kişi ilişkiyi korumak ve geliştirmek
için yapıcı çaba harcamak yerine gizli gizli öç alarak, küserek,
ilişkiyi keserek ya da tehdit ederek, zor kullanarak ve kaba
kuvvete başvurarak amacına ulaşmaya çalışmaktadırlar.
Kıskançlık yaşayan kişilerin özellikle başarmak zorunda oldukları
konulardan ikincisi özgüvenlerini ve özsaygılarını korumaktır.
Kıskançlık yaşayan kişiler yaşandığını düşündükleri rekabette
yarışı kaybedeceklerini düşünerek kendilerini değersiz,
önemsenmeyen, sayılmayan ve sevilmeyen bir insan gibi
hissederler.
Kimlerin daha kıskanç olduğu eskiden beri ilgi çeken bir konudur.
Genel olarak bakıldığında kendisini yetersiz ve değersiz gören ya
da değerlilik duyguları dış etkilerden çok kolay etkilenen
kişilerin daha kıskanç oldukları görülmektedir.
Kadın ve erkeklerin yaşadıkları kıskançlık duyguları ile baş etme
yöntemleri büyük farklılık bulunmaktadır. Kadınlar görece daha
yapıcı bir yaklaşım göstermekle birlikte genel olarak kendi hak ve
isteklerinden vazgeçen ve alttan alan bir yaklaşım
göstermektedirler. Erkekler ise genellikle tehdit ederek ya da kaba
kuvvet kullanarak sonuç elde etmeye çalışmaktadırlar.