Kötü anılarınız silinsin ister misiniz?..
Kötü anılarınız silinsin ister misiniz?..
Türkiye Psikiyatri Derneği'nce (TPD) düzenlenen 16'ncı Yıllık Toplantı ve Klinik Eğitim Sempozyumu'nun Antalya Kenvansaray Otel'deki açılışına katılan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing -Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Tedavisi) sayesinde bireylerin yaşadıkları travmaya bağlı ruhsal bozuklukların tedavi edilebildiğini anlattı. Türkiye ve dünya için yeni bir yöntem olarak görülen EMDR'nin Türkiye'de 1999 Kocaeli depremi sonrası yaygınlaşmaya başladığını aktaran Doç. Dr. Kaya, yöntemin temel noktasının travmanın işlenmemiş anılarına karşı bireyi duyarsızlaştırmak olduğunu anlattı.
"Hafızayı silmiyoruz"
EMDR'nin 'hafızayı silmek' gibi bir anlam taşımadığını, belleği
ortadan kaldıran, yok eden ya da unutturan bir yöntem olmadığını
kaydeden Doç. Dr. Burhanettin Kaya, EMDR'nin travmatik anıların
rahatsız edici yanlarını kaldıran, bireyi ona karşı
duyarsızlaştıran bir yöntem olduğundan bahsetti. Travma yaşayan
bireyin duyguları, düşünceleri, hayata ilişkin inançları, kendine
ilişkin inançları ve kendilik algısının değişeceğini belirten Doç.
Dr. Kaya, şöyle konuştu:
"Bu da bireyin hayatını zorlaştıran bir süreç yaratır.
Travma işlenemediği için istem dışı akla gelecek, gündüz
hatırlamayacak, gece rüyalarda görülecek ya da kabus biçimine
dönüşecektir ve hayatı etkileyecektir. İşte biz bu tedavi
yöntemiyle bireyin bu anısının yarattığı kaygıyı ortadan
kaldırıyor, o resmin silinmesini sağlıyoruz. Anının değil, o anıyı
temsil eden sahnenin etkisizleşmesini sağlıyoruz. Bazı hastalarda
bu sahne siliniyor, uzaklaşıyor, küçülüyor ya da bir buzlu camın
arkasına geçiyor. Bazı hastalar ise aynı canlılıkta
görebildiklerini ancak hiçbir sıkıntı hissetmediklerini
söylüyorlar."
Türkiye travmalar ülkesi
EMDR yönteminin
psikoterapi eğitimi almış olan psikiyatırlar ve psikologlar
tarafından uygulanması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kaya,
Türkiye'de faaliyete geçen EMDR Derneği ve TPD'nin kendi
bünyelerinde yaptığı çeşitli eğitimlerle EMDR uygulayanların
sayısının 600'ü bulduğunu kaydetti. Bu yöntemin yaygınlaşmasının
büyük önem taşıdığına dikkati çeken Doç. Dr. Burhanettin Kaya,
"Yaygınlaşırsa, daha çok kullanılabilir hale gelirse
Türkiye gibi travmalar ülkesi olan bir ülkede, bireysel ve
toplumsal travmaların mağduru olan insanların çok olduğu bir ülkede
travmanın etkilerini silmek, travmanın yarattığı olumsuz anıları
etkisizleştirmek ve bireyin hayatının kalitesini artırmak için son
derece yararlı olacaktır" dedi.
Önemli olan bireyin rızası
Bireyin travma yaşaması, bunun sonucu olumsuz
anılarının oluşması ve bu anıların sıkıntı vermesi halinde bireyin
rızası doğrultusunda EMDR yönteminin uygulanması gerektiğini
kaydeden Doç. Dr. Burhanettin Kaya, şöyle devam etti:
"Bireyin gerçeği değerlendirmesi bozuksa, psikoz dediğimiz
bir tablo varsa, dış dünya ile iç dünyasında olan şeyin ayırdına
varamıyorsa bu tür durumlarda kullanmıyoruz. Çocuklarda da
kullanılıyor ama yöntemler değişiyor. İleri yaşlarda yine bireyin
bellek sorunları olabilir, bu sorunlar da engel olabilir. Ama
sağlıklı her birey, herhangi bir fiziksel hastalığı olmayan,
zihinsel yapısını etkileyen bir yapı olmayan bireylerde
kullanılabilir. Alkol ve madde kullananlarda da bir yöntem
kullanılıyor ama madde etkisindeyken uygulanmayabilir. Yine bazı
ilaçları kullanan bireylerde etkili olmayabilir. Çünkü bazı ilaçlar
uyku sersemliği hali yarattığı için terapinin etkisini ortadan
kaldırabilir. Bu tür durumlarda kullanmıyoruz."
8 aşamalı tedavi yöntemi
Doç. Dr. Kaya, EMDR yönteminin insanların uykularında hızlı göz
hareketli evre olarak adlandırılan bir dönemi uyanıkken
kullanılarak, göz hareketleri, avuç içlerine ya da dize vurma,
işitme cihazlarıyla iki ayrı sesi iki ayrı kulaktan ritmik olarak
verme ve ışıklı cihazlar yardımıyla uygulanabildiğini anlattı. Doç.
Dr. Kaya, "1- 1.5 saat süren seanslar halinde yapılıyor. 8
aşamalı bir tedavidir. Duyarsızlaşma aşaması ve yenmeye yanaştırma
aşamaları son derece önemli. Bazı sorunlar tek seansta çözülebilir.
Ama bazı sorunlar için birden fazla seans gerekebilir. Travmanın
yaşanış biçimi, ortaya çıkan ruhsal bozukluğun düzeyi, bireyin
kişisel özellikleri gibi birçok faktör birden fazla seansa ihtiyaç
duyulmasını sağlayabilir" diye konuştu.