Mehveş Evin: 'Tek sıra yürüyün lan!'

Türkiye’nin tartışmasız en önemli kamusal alanı, Taksim Meydanı... Şimdi ‘yayalaştırılacak’, ama nasıl? Yedi noktasından ‘dalış tünelleri’ kazılarak, bir otoban kavşağına dönüşecek.

Mehveş Evin: 'Tek sıra yürüyün lan!'

Şehrin fertlerini birebir ilgilendiren her konuda olduğu gibi, Taksim’i yayalaştırma projesi de Başbakan’ın emri ve İBB Meclisi’nin kararıyla  tepeden inerek uygulamaya konmak üzere. Tabii tartışmaların eksik kalmasının bir sebebi de, insanların sözcükleri gerçek anlamına göre yorumlaması.

Normal vatandaş, “Taksim yayalaştırılacak mıymış? E güzeeel !” diyor.

Oysa T.C.’de yaşayan ve yaşatılan herkesin, şimdiye kadar öğrenmiş olması gereken bir numaralı madde şu: Şehircilik adına üretilen ‘proje’ler vatandaş, çevre veya şehrin yararına değil, özel sektör ve devlet yararına bir ‘yeniden düzenleme’ anlamına geliyor.

‘Taksim’in yayalaştırma projesi’ bunun son örneği. Zira mimar, şehir planlamacı ve sivil toplum  örgütlerinden aldığımız bilgilere göre ‘yayalaştırma’ denilen şey, aksine yayalar için hayatı ‘zorlaştırmak’tan  ibaret.

Taksim’e çıkan en güzel yollardan Gümüşsuyu’na Haşim İşçan geçidi gibi ‘dalış’ tüneli planlanıyor. O ağaçlar tez kesile!

‘Yayalaştırma’ projesinde meydandan İstiklal dışında doğrudan bağlantı olmayacak.

Taksim’e alttan dalıyoruz

Peki nasıl? Taksim Platformu’nda yer alan mimar, şehir plancıları ve sivil toplum örgütleri geçen hafta bir toplantı düzenledi. Detaylarını bianet ’ten aldığım toplantıdan başlıklar şöyle:

*  Sunulan projede, Gümüşsuyu, Sıraselviler, Mete, Tarlabaşı ve Cumhuriyet Caddeleri’nde derinliği 10, uzunluğu 70 metreyi bulan devasa yarıklar açılıp dalış tünelleriyle meydanlara inilecek.

* Platform, kentin en önemli kamusal mekanının dalış tünelleriyle bir otoban kavşağına dönüştürülmesinin Taksim’i insansızlaştıracağını söylüyor.

* Bu projeyle, kaldırımların servis yoluna dönüşüp, ağaçların kesileceği ve yürüyerek Taksim’e çıkmanın imkansız hale geleceği ve ulaşım sorununun çözülmeyeceği belirtildi.

* Tünellerin çok eski bir sistem olduğunu söyleyen platform üyeleri, dünyadaki şehirlerin bunlardan kurtulmaya çalıştığını anlattı. Bu tünel sistemine göre, Taksim’e ulaşmak için ya metro ya da araç kullanmak zorunda  kalınacak.

Gösteri zor yapılır

Platform, Taksim’in yeni bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu ancak bunun Taksim’in esnafı, ziyaretçisi ve yaşayanıyla birlikte düşünülmesi  gerektiğini savunuyor. Dalış tünellerinin yapımının kesinlikle iptal edilmesi, yerine ne yapılacağına da birlikte karar verilmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Radikal’de yayınlanan yazısında Ömer Kanıpak, bu projenin sonunda Taksim’in neye benzeyeceğini şöyle tasvir ediyor: “Taşkışla’nın önünden Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun arkasından, Maçka’ya bir yürümeye çalışın. Üstüne Çağlayan’daki yeni adliyenin önündeki düzlükte bir dolaşın. Tebrikler, şimdi Taksim’in yayalaştıktan sonra olacakları tecrübe ettiniz.”
Kadir Topbaş’ın  onayını bekleyen ‘Taksim’i yayalaştırma projesi’ sadece İstanbullu için Taksim’i sevimsizleştirmekten, daha az ulaşılır kılmaktan ibaret değil. Gayet politik anlamlar içeriyor. Hürriyet’teki meslektaşım Gila Benmayor’un dikkat çektiği gibi, Taksim, yeni haliyle gösterilerin, 1 Mayıs kutlamalarının  yapıldığı bir merkez olmaktan çıkacak.

Evet, bize layık görülen bu: Tek sıra yürümek.

UZMANLAR YAYALAŞTIRMAYA NE DEDİ?

* Prof. Dr.  Betül Tanbay , projenin kamuoyundan saklanarak ancak altı ayda karar verebilecek Koruma Kurulu’ndan bir haftada geçtiğini hatırlattı. Platform, Koruma Kurulu kararına itiraz etti. Ancak hepimiz biliyoruz ki mesele, sadece hukuki yöntemlerle çözülemeyecek.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi  Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzin Kaya, Taksim’e çıkan yedi yolun dalış tünelleriyle kapatılarak Taksim’de yayaların erişemeyeceği çevreden kopmuş meydanlar yaratılacağını söyledi.

* Prof. Kaya, insanların tünellerin çevresindeki daracık alanlarda ancak tek sıra halinde yürümek  zorunda kalacağını ekledi!

* İnsan Yerleşimleri Derneği Başkanı mimar Korhan Gümüş, hükümetin önce karar alıp ihale yaptıktan sonra fikir ürettiğini ve bu sürecin konunun muhatapları uzmanlar ve kentlilere danışılmadan müzakereye kapalı, anti demokratik bir şekilde yapıldığını belirtti.

* Gümüş, 1940’ta yıkılarak stada dönüştürülen bugün Taksim Gezi Parkı’nın bulunduğu alanda yer alan Topçu Kışlası’nın yeniden inşası  içinse “Kurul topoğrafyayı yok sayıyor. Kışlayı yıkmak kadar tuhaf bir karar da yeniden yapmaktır” dedi.


Mehveş Evin