Merak çocukların öğrenme motorudur
Merak çocukların öğrenme motorudur
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve
Ev Yönetimi Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Arı, okula yeni
başlayan çocuğa ’Nereden buluyorsun bu soruları?’, ’İcat çıkarma’,
’Sana ne?’ gibi sorularla azarlanmasının çocuktaki merak duygusunu
yok edebileceğini bildirdi.
Prof. Dr. Arı, yaptığı açıklamada, ilköğretim döneminin
çocukların yeteneklerini geliştirdiği bir süreç olduğunu, bu
dönemde soru soran çocuğun dikkate alınması gerektiği uyarısında
bulundu.
Bireylerin, tam anlam veremedikleri durumlar karşısında
zihinlerinde dengesizlikler oluştuğunu ifade eden Arı, özellikle 6
yaş dönemi çocukların zihninde oluşan soruları cevaplamak için çok
soru sorduğunu, zihnindeki resmi tam manasıyla tamamlamaya
çalıştığını söyledi.
Zihin gelişiminin insanlarda 16 yaşın sonuna kadar sürebildiğini
anlatan Arı, "6 yaş civarındaki çocuklar, bazı şeyleri
anlayamayabilir. Dolayısıyla bazı sorulara cevap ararlar.
Karşılığını alamadığı cevaplar onların zihnini rahatsız eder.
Rahatsız edince de merak duygusu oluşur. Dolayısıyla bu merak
çocuklar için öğrenmenin motorudur" dedi.
İnsan zihninin, yeni birşeyler öğrendiği zaman mutluluk hormonu
salgıladığını vurgulayan Arı, çocukların da meraklarını
giderdikleri zaman mutlu olduklarını dile getirdi.
-ÇOK SORU SORAN ÇOCUK DAHA ZEKİ OLUYOR-
Çok soru soran çocuğun akranlarına göre daha zeki olduğunu
vurgulayan Arı, şunları kaydetti: "Kafalarında daha büyük ve bütün
bir resim oluşturmak isteyen çocuk, daha zeki olur. Soru soran
çocuğa cevap verirken bazı şeylere dikkat etmeliyiz. Onlara öyle
bir cevap vermeliyiz ki, çocuk verilen cevabı anlayabilmeli ve
kafasındaki resmi tamamlayabilmelidir. Soyut şeyler anlattığımızda
çocuk kafasındaki resmini tamamlayamaz. Biz genellikle, ’Nereden
buluyorsun bu soruları?’, ’İcat çıkarma’, ’Sana ne’ gibi sorularla
çocuktaki merak duygusunu öldürürüz. Oysa, öğrenmenin gelişmenini
tek bir yolu vardır. O da meraklarımızı, ne gerekiyorsa deneyerek,
soraraköğrenmektir. Bu konuda çocukları engellememek lazım."
-İLKÖĞRETİM YETENEK HAVUZUDUR-
Çocukların tercih ettiği oyun biçimlerinin ve davranışlarının yaşam
biçimlerinden ve kültürel özelliklerinden etkilendiğini belirten
Arı, ilköğretimin yetenek havuzu olduğunu söyledi.
Bu dönemde çocukların yeteneklerini tanıyacaklarını ve
geliştireceklerini ifade eden Arı, sözlerine şöyle devam etti: "Bu
dönemde tanıma ve geliştirme ise öğretmen sayesinde olur. Disiplin
ve öğrencilerin özgürce araştırma isteği arasında bir çelişki
vardır. Disiplin bir kurala bağlı olmak demektir. Soran araştıran,
talep eden, merak eden öğrenciler hocayı da rahatsız eden
öğrencilerdir" diye konuştu.
Arı, ilköğretime yeni başlayan çocuğun davranış problemleri
yaşayabileceğini, her davranışın da bir problem olarak
algılanmamasını, çok zor durumda kalınırsa bir danışmana
başvurulması gerektiği önerisinde bulundu.