Muammer Güler'den ilk açıklama
Yolsuzluk operasyonunun ardından ilk açıklama. İçişleri Bakanı Muammer Güler, 'Sevgili hemşehrilerim, itimadınız için çok teşekkürler. Hiçbir kanunsuz işimiz olamaz. Veremeyeceğimiz hiçbir hesap da yoktur' dedi.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul merkezli operasyona
ilişkin, ''Yayınlanan sözde belgelerin ilk bakışta dahi
birçok çelişkiyi içinde barındırdığını gördüm. Hatta bizim
konuşma tapelerimizde çok can alıcı yerlerde maalesef parayla
ilgili konularda eklemeler olduğunu gördüm. Bunlar son derece
güzelce düzenlenmiş ve eklemeler yapılmış, ilk bakışta dahi açıkça
anlaşılabilecek düzenlemelerdir. Bunların kamuoyu tarafından en
iyi şekilde değerlendirileceğine inanıyorum.'' dedi.
Güler, yaptığı açıklamada, son günlerde yürütülen operasyona
ilişkin soruşturmanın gizliliğine duyduğumuz saygının gereği olarak
bu zamana kadar susmayı ve gelişmeleri izlemeyi tercih
ettiğini, bütün aşamaları tek tek izlediğini belirtti.
Şu anda soruşturmanın ilk kısmının tamamlandığını ve
tutuklamaların yapıldığını aktaran Güler, şöyle devam etti:
'Maalesef bu operasyonun, yolsuzluk kılıfı altında sunulan son
derece çirkin bir tuzak olduğunu değerlendiriyorum. Çok daha
önemlisi operasyon, medyanın da manipülasyonlarıyla yürütülen
bir karalama kampanyasına dönüşmüştür. Operasyonla ilgili
bütün hukuki ve usuli hükümler yerle bir edilmiştir.
Daha operasyonun başladığı günden itibaren bütün medyaya
görüntüler, ifadeler , kaydedilmiş ne varsa bütün deliller
deşifre edilmiştir. Soruşturmada gizlilik kararı olmasına
rağmen maalesef hem polis camiası içinden, hem de maalesef
başka kanallardan önceden sızdırılmış, bir algı oluşturulmaya
çalışılmıştır.
TAPELERDE EKLEMELER VAR
Burada maalesef yasaların açıkça çiğnendiğini görüyoruz. Bir
kere öncelikle yargı sürecinin devamı boyunca verilen her
karara elbette ki saygılı olacağız. Masumiyet ilkesinin
özenle korunması gerektiğini burada bir kez daha ifade
ediyorum. Aksi ispat edilene kadar herkesin masum olduğu
unutulmamalıdır ama yayınlanan sözde belgelerin ilk bakışta
dahi birçok çelişkiyi içinde barındırdığını gördüm. Hatta
bizim konuşma tapelerimizde çok can alıcı yerlerde maalesef
parayla ilgili konularda eklemeler olduğunu gördüm. Bunlar son
derece güzelce düzenlenmiş ve eklemeler yapılmış, ilk bakışta
dahi açıkça anlaşılabilecek düzenlemelerdir. Bunların kamuoyu
tarafından en iyi şekilde değerlendirileceğine
inanıyorum.''
'DELİL UYDURULMUŞ'
Güler, 'Delil uydurulmuş mu diyorsunuz?' sorusuna, "Maalesef,
maalesef. Televizyonlarda ve basında internet sitelerinde geçen
birçok tapelerde eklemeler vardır, ancak buradaki delillerin elde
edilmesi konusunda da bazı eksiklikler yapılmıştır" dedi.
Bu kirli oyunu vatandaşın fark ettiğini belirten Güler, "Bu
kirli oyun bize ve ailemize karşı olmanın da ötesinde
AK Parti ile ilgili, millet iradesiyle ilgili bir operasyona
döndürülmüştür. Şimdi burada bir tuzak operasyonu olarak
değerlendirdim. Maalesef 3 ayrı operasyon birleştirilerek tek
bir operasyon gibi, tahrip gücü yüksek bir hale getirilmiştir. 14
ay sürdürülmekte olan bir operasyon, bir başka operasyonla
birleştirilmiştir. 25-26 Ekim'de biten bir operasyon 52 gün
bekletilmiş ve diğer operasyonlarla birleştirilmiştir" diye
konuştu.
MECLİS'E GELİNCE SORUŞTURMA İSTEYECEĞİM
Güler, İstanbul'daki operasyona ilişkin, "Ben bu olayın
sonucunda tarafıma yönelebilecek her konuda, her türlü
soruşturmaya açık olduğumu, konu Türkiye Büyük Millet
Meclisine geldiğinde hemen soruşturmasının yapılmasını talep
edeceğimi açıkça ifade ediyorum. Tarafımdan rüşvete ilişkin
hiçbir tespit edilmiş delil yoktur. Böyle bir tespit
yapılmamıştır. Asla bunu kabul etmem mümkün değildir. Sonuçta da bu
açıkça ortaya çıkacaktır" dedi.
BAŞBAKAN'A İSTİFAYA HAZIR OLDUĞUMU SÖYLEDİM
Güler, İstanbul'daki operasyona ilişkin, "Olayın başladığı gün, 17
Aralık'ta Sayın Başbakanımıza kendimle ilgili olarak gerek görevden
affımı isteme, gerek azledilme ve gerek istifa dahil her
konuda her şeye hazır olduğumu, bu hassasiyeti taşıdığımı
ifade ettim. Şimdi Sayın Başbakanımızın bu konuda yapacağı
düzenlemeyi bekliyorum" dedi.
MADEM TESPİT VAR, NEDEN İŞLEM YAPILMADI?
Bakan Güler, "yayınlanan belgelerde 16 Nisan 2013'te
işlendiği iddia edilen bir suçla ilgili niçin soruşturma
yapılmadığının, niçin el konulmadığının şüpheli olduğunu"
belirterek,"Madem ki böyle bir tespit yapılmıştır, niçin işlem
yapılmamıştır? Adli Kolluk Yönetmeliği'nin 5. maddesinde adli
kolluk bağlı bulunduğu kolluk teşkilatının bir parçasıdır.
Öncelikli görevi karşılaştığı suçun işlenmesini önlemektir diyor.
Suç niçin önlenmemiştir? 25 Ekim'de tespit edildiği iddia edilen
konuda niçin suçüstü yapılmamış, niçin 1 gün sonra iletişimin
kesilmesine karar verilmiştir" diye konuştu.
Açıklamasında, "Söylenildiği, verildiği iddia edilen çantalar
nedir,nerededir, kime teslim edilmiştir? Bunların hiçbiri tespitli
değildir" diyen Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi maalesef soruşturma safhasında da önceden her şeyin
hazırlandığını ve savunma haklarının kısıtlandığını, bakanlar
hakkındaki yetkisizce düzenlenen fezlekelerin ki fezleke
düzenleme yetkisi yoktur. Bunlar bile alelacele oradaki
görevlilere imzalatılmak istenmiştir. Daha soruşturma
bitmeden ifadeler alınmadan UYAP'a kaydedilmiştir ve UYAP şifreleri
internet sitelerinde gezdirilmiştir. Bunların hepsi o
soruşturmayı yürütenler açısından görevi kötüye kullanma
suçunu oluşturmaktadır. Maalesef emniyet görevlileri de buna
alet edilmiştir.
Onun ötesinde kamuoyunda bunun her şeyi bir araya getirerek
hükümete karşı yönlendirilmiş, toplamda farklı bir algıya
dönüştürülmüş, bir siyasi proje olarak, bir siyaset
mühendisliği projesi olarak kamuoyuna sunulduğunu herkes
biliyor. Birbiriyle alakası olmayan birçok şey bir araya
getirilerek sanki büyük bir yolsuzluk operasyonuymuş gibi
takdim edilmeye çalışılıyor" diyen Bakan Güler, sözlerini
şöyle sürdürdü:
İRAN'LI ŞAHISLA GÖRÜŞMEDEN EMNİYETE
SORDUM
'Bir diğer konu da maalesef emniyet yetkililerinin sorumsuz
davranışlarıyla ilgilidir. Yani hiçbir hiyerarşi tanımadan, hiçbir
kurala uymadan devletin görevlileri oldukları halde yapılan
yanlışlıklar söz konusudur.
Ben bu İranlı şahısla görüşmeden önce emniyet yetkililerinden
sorarak kendisiyle görüştüm. Hakkında hiçbir işlemin olmadığını
söylediler. Aynı zamanda bir müracaatıyla ilgili kendisini
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne gönderdiğimde, aynı şeyi il
emniyet müdürüne de gönderdiler. Amirine yanlış bilgi vermek,
bu meslek için en utanılacak davranıştır. Meslek etiği içinde
ağır bir disiplin cezasını gerektirir. Madem ki benim oğlum
veya ben böyle bir ilişki içinde olduğumuz tespit edildiyse
niçin işlem yapılmadı, niçin bunun devamı beklendi? Ortaya
bir bakan oğlu girsin, bir başka bakan oğlu daha acaba nasıl
çıkarırız, Bu olmadı üçüncü bakanın oğluna ihtiyaç var,
bu da olmadı bir de belediye başkanı bulalım. Birkaç genel
müdür bulalım. Bürokratlar bulalım. Bu kadar yanlışlık içinde
maalesef ortaya hükümetin üzerindeki algıyı, seçimleri, hatta
cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkileyecek bir ortam yaratma
konusunda bir mizansen hazırlanmıştır."
VEREMEYECEK HESABIM YOK
Yargıda başsavcıya dahi konu hakkında bilgi verilmeden bu
işlem yürütüldüğünü bildiren Bakan Güler, "Bu konudaki
eksiklikler elbetteki tarafımızdan tespit edilmiştir. Şu anda
emniyet görevlileriyle ilgili bu konuda görevini kötüye
kullananlarla ilgili hem atama işlemleri gerçekleştirilmiştir
hem de mülkiye müfettişlerince, adli konuların dışında olan
konularla ilgili olarak gerekli araştırmalar incelemeler
yapılmaktadır. Bu konudaki eksiklikler önümüzdeki günlerde
ortaya çıkacaktır" dedi.
Bakan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Veremeyeceğim bir hesabın
olmadığını özellikle ifade etmek istiyorum. Ben, beni buraya
getiren temsil ettiğim insanların asla itimadına layık olmayacak
bir işi yapmam. Ancak bu olayın hem AK Parti'ye hem de hükümetimize
vereceği zararları düşünerek 17 Aralık günü bu konundaki irademi
ortaya koydum. Soruşturmanın üzerinde hiçbir etki yaratmamak
bakımından da şimdiye kadar soruşturmayı dikkatle
izledim. Oğlum ile ilgili alınmış tutuklama kararıyla
ilgili olarak da bundan sonra avukatları gerekli işlemleri
yapmaktadırlar. Elbette ki bu soruşturmayı, delilleri ve diğer
bütün değerlendirmeleri dikkatle izlemek lazım. Ama olayın daha
birinci gününden itibaren koparılan fırtınanın hiçbirinin varit
olmadığı şu gün bile anlaşıldı. olay bir aracılık meselesine ancak
oturtulabildi. Bu konuda da bütün kanuni delilleri, hepsini
yakından takip ediyor avukatlarımız. Gerekli işlem yapılacaktır.
Tekrar ediyorum Türkiye Büyük Millet Meclisine geldiği zaman
da bu konuyla ilgili her türlü soruşturmaya da açık olduğumu
tekrar ifade etmek istiyorum."
EVDE BULUNANLAR
Bakan Güler, oğlunun evindeki delillere ilişkin soru üzerine de,
"Oğlumuzun evinde bulunan paranın kaynağı açıkça bütün belgeleriyle
ifade edilmiştir. Bu konuda hiçbir eksiklik yoktur. Bu ilişkilerle
ilgili söz konusu kişinin yanında çalışan yurt dışı, Çin'deki
işlemlerinden sorumlu kişi olan ticari ilişkisinden dolayı böyle
bir ilişkinin kurulmuş olduğu da açıkça ifade edilmiştir. Yapılan
işlemlerin hiçbirinde hiçbir kanunsuzluk yoktur. Hangi vatandaşa ne
yapılıyorsa bu konuda da aynı şey yapılmıştır. Kanunsuz bir şey
için herhangi bir dahlimiz söz konusu değildir. Bunu açıkça
ifade ediyorum" dedi.
MİLLİYET