Mükemmel İlişkinin Bilimsel Sırları
Mükemmel İlişkinin Bilimsel Sırları
Ünlü psikolog, yazar ve sosyal bilimci Dav id Nicen, son kitabi
'The 100 Simle Secrets of Great Relationships'te (İnsan
İlişkilerinin 100 Sırrı) mükemmel bir ilişkiye ulaşmanın sırlarını
açıkladı.
Yaptığı araştırmalar nedeniyle Ohio Devlet Üniversitesi ve Harvard
Üniversitesi tarafından birçok kez ödüle layık görülen ünlü yazar
Dav id Nicen mutlu ailelerin, sağlıklı ve basarîli insanların 100
sırrından sonra 'İnsan İlişkilerinin 100 Sırrı' adli kitabıyla
mutlu ve sağlıklı bir beraberliğe giden yolda, atılması gereken
adımları okuyucularıyla paylaşıyor.
KIYASLAMA YAPMAYIN
Niven'in mutluluğa ulaşmak isteyenlere kıyaslama yapmaktan
kaçınmalarını öneriyor. Hayatimizi başkalarınınkiyle kıyaslamak onu
değiştirmez. Ancak yazara göre kendi hayatimiz ile ilgili nasıl
düşündüğümüzü değiştirir! Nitekim bir arkadaşımızı mükemmel bir
ilişkinin keyfini sürerken gördüğümüzde kendi ilişkimizi
sorgulamaya başlıyoruz. Sorunlar yasarken gördüğümüzde da kendi
ilişkimizin daha iyi olduğunu düşünüyoruz.
PERİ MASALLARINA ALDANMAYIN
Yazara göre her ne kadar hikâyelerde yaşanan büyük aşkları yaşamayı
beklemesek de içten içe bunun hayalini kuruyoruz. Niven'a göre
yapmamız gereken hayalini kurduğumuz büyüyü partnerimize karşı
duyduğunuz sevgide görmek ve masallarda yaşanan şeylerin beklentisi
içine girmemek.
ORTAK İLGİ ALANI OLUŞTURUN
Günümüzün çoğunu kariyer peşinde koşmak ve gündelik görevlerimizi
yerine getirmekle geçiriyoruz. Bu da kişilerin ilişkilerinde ortak
ilgi alanları bulmaya çalışmalarını son derece önemli kılıyor.
Çünkü ortak ilgi alanları partnerler arasında pozitif bir iletişim
ve eğlencenin oluşmasını destekler.
ZİHNİNİZİ OKUMASINI BEKLEMEYİN
Üzücü bir durumda olduğunuzda partnerinizin sıkıntınızı
kendiliğinden anlamasını beklemeyin. Karsı taraf zihninizi
okuyamaz. Çoğunlukla partnerimize duygularımızı anlatmadan, bizi
yalnız bırakmakla itham ediyoruz. Yapmanız gereken, partnerinize
hissettiklerinizi anlatmak.
ACELEYE GEREK YOK
Kişilerin evlenmeye ve çocuk doğurmaya karar verdiği yas dilimi son
yüzyılda, her on yılda bir artıyor. Yazara göre bu durumun maddi
baskılar ve bağımsızlığını ilan etmek gibi pek çok nedeni var.
Acele etmenize gerek yok. Çünkü ilişkiler birinci gelenin
ödüllendirildiği birer yarış değil. Kitapta yer alan araştırma, geç
yasta evlenmenin ne hayat, ne de yaşanan ilişki üzerinde negatif
etkisi olmadığı kanıtlanıyor.
MİZAH DUYGUNUZU GELİŞTİRİN
Yazara göre bir ilişkide iyi bir mizah anlayışına sahip olmanın
ortalama bir günü daha eğlenceli kılmaya ve kötü bir günün yükünü
azaltmaya faydası olur. Yazar; bu mizah anlayışının pozitif bir
yönü olması gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü negatif espriler
sadece tansiyonu artırır.
KALİTELİ ZAMAN
Eğer birlikte en çok zaman geçirmek istediğimiz insani bulmuşsak
neden onunla mümkün olan en kaliteli zamanı birlikte geçirmeyelim
ki! Çünkü ilişkiler birlikte geçirilen zamanın miktarı ile değil
kalitesi ile gelişir!
GELECEK ÖNEMLİ
Yazara göre bazı insanlar ilişkilerinin basarîli bir geçmişi varsa
o zaman yapılması gereken her şeyin başarılmış olduğunu düşünme
yanılgısı içine giriyor. Oysa ilişki geçmişe değil, geleceğe doğru
inşa edilir.
AÇIK OLMAK ŞART
Bir ilişkinin mutlu ya da mutsuz olduğunu düşünün. Partnerlerin
birbirleri ile nasıl iletişim sağladıkları çok önemli. Yazara göre
sağlıklı bir ilişki içerisindeki çiftler, iyi ya da kötü her ne
yasıyorlarsa bunu partnerleri ile paylaşıyor: "Hiçbir şeyi içinizde
tutmayın! Çünkü kendi gerçekliğinizi paylaştığınız zaman hayatinizi
da paylaşmış olacaksınız ve bu süreçte partneriniz ile aranızda
oluşacak olan bağ her şeyin üstesinden gelmenizde size yardımcı
olacaktır!"
ONUNLA ARKADAŞ OLUN
Biriyle yıllar boyu süren bir araba yolculuğuna çıkacağınızı farz
edin! Bu sürede bu kişiye son derece yakin olacaksınız. Dolayısıyla
söz konusu kişinin ayni zamanda arkadasınız olmasını da istersiniz.
İlişkiyi sürdüren geçici heyecan ya da zevklerden çok arkadaşlık,
karşılıklı saygı, hayranlık ve ilgi olacaktır. Uzun vadeli
ilişkiler gelişimlerini ve hayatta kalmalarını sağlam bir
arkadaşlık temeline borçludur!
MUTLULUĞU ÖNCE KENDİNİZDE ARAYIN
İnsanlar, sevgi dolu ilişkilere ihtiyaç duyar. Hepimiz yakin sosyal
ilişkilerden fayda görürüz. Ancak çoğumuz bir ilişkinin bizi
tamamlayacağına, hayatımızdaki boşlukları dolduracağına inanırız!
Hâlbuki gerçekte kim olduğunuzla ilgili olarak mutlu değilseniz,
bir ilişki bu durumu değiştirmeyecektir! Bu, sağlıklı bir ilişki
sürdürmenizi de zorlaştıracaktır!
PARANIN ÖNEMİ AZALIR
Hayalimizdeki ortak varlıklı biri olabilir. Ancak varlıklı kişi ile
bir ilişki yasamaya başladıktan sonra paranın önemi ilişkinizi
değerlendirirken etkisiz bir hale gelecektir! Kitapta yer alan
araştırma sonucuna göre, sadece gelirin veri olarak alındığı bir
ilişkinin basarîsi ile ilgili bir tahmin yapmak imkânsız! Çünkü
servet bir ilişkinin uzunluğu ve tatminlik derecesi üzerinde
bağlantısız!
ONU ÖNEMSEYİN
Fikir, zevk ve tercihlerinizin mükemmel bir uyumla buluştuğu bir
ilişkiyi ne yazık ki yasayamayacaksınız! Nicen; bu bos fanteziyi
tercih etmemenizde de ısrarcı... Zıtlıkların daima ilişkiyi canlı
tuttuğunu, rehavet hissinden uzaklaştırdığını ve birey olarak
gelişimi artırdığını savunuyor. İlişkinizdeki zor zamanlarda sizin
için en önemli olanın ne olduğunu karsı tarafa göstermelisiniz!
Farklılıklara rağmen ona değer verdiğinizi göstermeniz; sağlıklı
bir ilişkinin temelini oluşturur.
SORGULAMAYI BIRAKIN
Çoğumuz birlikte olduğumuz kişinin geçmişini merak ederiz.
Özellikle ciddi ilişkilerini. Uzun vadede endişe, kıyaslama ve
eninde sonunda kavga ortamı yaratacaktır. Siz; birlikte olduğunuz
kişinin geçmişteki partnerleri ile bir yarışma içerisinde
değilsiniz.
KENDİNİZE İNANIN
İlişki bir ihtiyaç değildir. Özde; sağlığınız ve mutluluğunuz için
bir ilişkiye ihtiyacınız yok. Yasadığınız ilişki belki de
hayatinizin önemli bir kısmini teşkil edebilir, ama siz hayatta
kalmak ve gelişmek için gerekli olanlara zaten sahipsiniz! İçinde
bulunduğunuz durum her ne olursa olsun; kendinize inanın ve önce
tek basınıza ayakta durabildiğiniz gerçeğini kabul edin.
ÇEVRENİZDEKİLERİN FİKİRLERİNİ
DİNLEMEYİN
Önemli bir karar vermemiz gerektiğinde genellikle ikinci bir görüş
alırız! Nicen; bu eğilimi kesinlikle desteklemiyor. İki kişinin
oluşturduğu dünyayı, aradaki iletişim ya da elektriğin seyrini
üçüncü kişilerin asla çözümleyemeyeceğini vurguluyor ve ilginç
saptamalarda bulunuyor: "Birincisi; hiç kimse sizin gerçekten neye
ihtiyaç duyduğunuzu ve neye değer verdiğinizi sizden iyi
değerlendiremez. İkincisi insanlar başkalarının ilişkileri
konusunda kendi ilişkilerine nazaran daha olumsuzdur. Kısacası akil
danıştığınız kişiler; ilişkinizdeki negatif yönleri görmeye pozitif
yönleri görmekten daha meyillidir!"
KORKUYA YENİK DÜŞMEYİN
Kendi ayakları üzerinde duran, ne istediğini bilen bir kadın
olmanıza rağmen; benliğinizi doğru şekilde yansıtmanız kimi zaman
mümkün olmayabilir. Fobiler ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilen
nedenler arasında. O gerçekte nasıl biri, geçmişte yasadıklarımızın
yine yasayacak mısınız, sizden nasıl bir birliktelik bekliyor,
bencil mi, sorumsuz mu? Bu gibi sorular; her kadının hayatinin bir
döneminde zihnine üşüşebilir. Oysa olumsuz bir durum ile
karsılaşacağınızda ilişkinizi sorgulamaktan vazgeçmeniz
gerekiyor.
İŞLERİNİZİ EVE GETİRMEYİN
İş gününüz sona erdiğinde isiniz tamamıyla ofiste kalmalı.
Zihninizden de silinmeli! Kitapta yer alan bir araştırma sonucuna
göre; çalışmaya ya da is düşünmeye neredeyse hiç ara vermeyen
iskoliklerin diğer kişilere oranla özel yaşamlarından memnun
olduklarını söylememelerinin üç kat daha olası bir durum olduğu
belirtiliyor.
ACILARINIZI UNUTMALISINIZ!
Kirildiniz ve sonra sizden özür dilendi. Çok acı çektiniz ama karsı
tarafı affetmeye karar verdiniz! Ancak içinizdeki acı hemen ortadan
kaybolmuyor ve hissettiğiniz bu acının travmasını içinizde
taşıyorsunuz. Ama bu acıyı geride bırakabilmeyi öğrenmelisiniz!
Çünkü acıyı içinizde tutmanız, yaranın taze kalmasına neden
olur.
MÜKEMMELİ ARAMAYI BIRAKIN
20 Günümüzde mutsuz birlikteliklerin belki de en büyük nedeni;
'Daha mükemmelini yasayabilirim' düşüncesinden kaynaklanıyor.
Sağlıklı ve tatmin edici ilişki daima mevcuttur ya da
yaratılabilir! 'Mükemmel ilişki' diye bir kavram asla var
olmamıştır. Bu nedenle; Her konuda sizinle hemfikir olan ya da her
an sizi mutlu edebilecek biri ile karsılaşmayı ısrarla beklemek
yerine; sizi en fazla tatmin eden ilişkiyi yeşertmeyi
denemelisiniz.