Nazlı Tolga'dan ilginç açıklamalar
Fox TV Ana Haber bültenini sunan Nazlı Tolga sadece sunduğu haberler değil, sunumuyla da milyonlarca izleyiciyi ekran başına kilitliyor..
- Ana haber bültenine nasıl
hazırlanıyorsunuz?
Benim kişisel hazırlığım sabah saatlerinde gazete okuyarak ve haber
kanallarını izleyerek başlıyor. Gazeteleri okuduktan sonra saat
11.00 gibi favorim olan iki kanalı izliyorum. Öğle saatlerinde ise
işe geliyorum. Burada haber merkezi ile birlikte çalışmam başlıyor.
Gündem toplantımız var, hangi haberlerin hangi sırada yer alacağına
dair. Biz ona akış toplantısı diyoruz. Akşam için neyin pişeceği
belli olduğu zaman ise o pişme aşamasında onları tek tek
okuyorum.
- Habere siz kendinizden bir şeyler katıyor
musunuz?
Tabii ki katıyorum. Özellikle dikkat ettiğim tek şey kendi
cümlelerimle izleyiciye aktarmaktır. Buna çok dikkat ediyorum.
Bakış açımı kimi zaman ortaya koymam gerektiği haberler oluyor.
Hassasiyet gösterdiğim bazı konularda özellikle son günlerde kadına
uygulanan şiddette tavrımı net olarak ortaya koyuyorum.
- Bu tavrınızı yüz ifadenize mi yoksa söyleminize mi
yansıtıyorsunuz?
Yüz ifademe yansıyor. Ama düşünerek yaptığım bir şey değil bu.
Kelimeler ve cümlelerle de tavır koymaktan hoşlanıyorum.
ELEŞTİRİLERİ KUCAKLARIM
- Eleştirilere açık mısınızdır?
Eleştirilere her zaman açığım ve kucaklıyorum diyebilirim.
Eleştirilmek hoşuma gidiyor. Olumlu ya da olumsuz eleştirileri de
mutlaka dikkate alırım.
- Ekrana çıkmadan önce uğuruna inandığınız bir şey var
mıdır?
Hiç yoktur. Benim için önemli olan yayına çıkmadan önce karnımın
tok olması gerekir.
- Ekran önünde olmanın dezavantajlarını yaşıyor
musunuz?
İnsanların sizi bir noktadan sonra tanımaya
başlaması, tanıyor olması biraz hayatı daha özenli bir şekilde
yaşamayı gerektiriyor. Ben zaten yapım gereği oto kontrolü olan bir
insanımdır. İnsanların sokakta sizinle konuşmak istemesi gibi
şeylere her zaman açık ve hazır olabilmek gerekiyor. O biraz zor
bir şey işte.
ANCHORMANLERİN MODASI GEÇECEK
- Genç yaşta haber spikeri olmak sizin için çok kolay olmasa gerek.
Ne gibi zorluklar yaşadınız?
Mesleğe 19 yaşımda başladım. Erken yaşta başladığım için de erken
olgunlaşmış olabilirim. İşe girdiğim ilk zamanlarda çok
zorlanmıştım. Sonuçta herkes benden büyüktü ve haber merkezinin
küçük stajyeriydim. Ama o kadar heyecan duydum ki zorluklar beni
hiç yıldırmadı. En başından itibaren işime hep bir tutku ve
heyecanla baktım. Sadece bir ay staj yapmak için başvurmuştum,
kalmamı istediklerinde büyük bir istekle çalıştım. O yaşta
arkadaşlarım gezip tozarken ben okulla işi bir arada götürdüm.
Zorluklar tabii ki oluyor ama insan sevdiği işin üstesinden
gelebiliyor. Mücadeleci bir insanımdır. Bu yönüm sağlam
galiba.
- Hırslı bir insan mısınızdır?
Hırslı bir
insan değilim ama kararlı bir insanımdır. Benim için önemli olan,
işimi en iyi şekilde yapabilmektir.
- Kimleri rakip görüyorsunuz?
O açıdan kimseye
yaklaşmıyorum. Çok başarılı kadın ve erkek haber spikerleri var.
Bunu bir rekabet ortamı olarak görmüyorum. Benim tek bir derdim
var, o da daha iyi nasıl olabilirim.
- Rakip kanaldaki anchormanleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Yılların habercilerini ana haber bültenlerini sunarken izlemek
hoşuma gidiyor. Ama bu da sonsuza kadar sürmeyecek. Bir zamanlar
başka bir moda vardı, şimdi başka bir moda var. Televizyonda her
şey zaman içerisinde değişiyor. Hepsini büyük zevkle izliyorum.
Zaten büyük kanalların sayısını beş diye düşünürsek dördünde erkek
var. Bu bence anchormanin o haberci ağırlıyla ve yılların
deneyimiyle izleyiciyi ekranda bağlamasıdır. Biri başlayınca diğer
kanallar da etkilenip o serüvene katıldı. Benim kanalımın tek farkı
bu; bir modanın peşinden gitmiyor. Onlarda olgun anchorman’i varsa
bizde de olsun mantığıyla yaklaşmadılar. Ben de bu fırsattan
yararlanmış oldum.
ÜNİVERSİTEDE HOCA OLABİLİRİM!
- İyi bir diksiyon ve fizik haber sunmaya yeterli
midir?
Tabii ki değildir. 1.5 senedir spikerlik ve
sunuculuk dersi veriyorum. Derslerimde ilk olarak her zaman gündemi
takip etmelerini söylerim. Sonrasında haber spikeri olabilirsiniz
diyorum. Bana göre başka bir yolu yoktur. Görüntü olarak da
profesyonel bir görüntüye ulaşabilmek önemlidir. O da zamanla
olabilecek bir şeydir.
- Defne Samyeli siyaseti girmek istediğini açıklamıştı.
Sizin de böyle bir düşünceniz var mı?
Geçenlerde bir
arkadaş ortamında siyasete neden girmediğimi sormuşlardı. Siyaset
düşündüğüm bir şey değil. Mesleğimde bir yerlere varmak
istiyorum.
- Televizyonculuk dışında sizi farklı projelerde de
görebilir miyiz? Mesela Burcu Esmersoy bir dans yarışmasına
katılmıştı.
Ana haber spikeri olarak bunu yapmam söz konusu değil. Son dönemde
doktora yapsam mı yapmasam mı düşünceleri içerisindeyim.
Üniversitede eğitim vermek de hoşuma giden bir meslek oldu.
Üniversiteye belki geri dönebilirim, bu yıl belli olur.
Erçin Dağ Eysen