Neden dolguya ihtiyacınız var?..

Yapay olmak, abartılı gözükmek, doldurulmuş ve ifadesiz kalmak endişeleriniz. Peki ama dolgu gerçeği nedir? Her yapılan yapay gözükmek zorunda mı?..

Neden dolguya ihtiyacınız var?..
Akşam'dan Prof. Dr. Reha Yavuzer'in yazısı...

Biliyorum çoğunuz dolgulardan korkuyor. Yapay olmak, abartılı gözükmek, doldurulmuş ve ifadesiz kalmak endişeleriniz. Peki ama dolgu gerçeği nedir? Her yapılan yapay gözükmek zorunda mı? En temele inersek neden dolguya ihtiyacımız var?

En sık uygulanan ikinci işlem

Güzelleşme ve genç kalma arzusu tüm dünyada estetik girişimlerin her yıl artmasına neden oluyor.

Bu amaçla çok geniş bir yelpazede uygulama görüyoruz. Bu uzun listede birincilik koltuğunda botoks ikincilik koltuğunda ise dolgular oturuyor. Peki ama neden bunca insan dolguya ihtiyaç duyuyor? Bu sorunun cevabı basit. Deri altı tabakamızda yer alan kollajen ve hyalüronik asit yaşla birlikte bozulmaya ve azalmaya başlıyor. Bu hacimdeki eksilme sadece basit bir boşalma da değil.

Çünkü bu içerik derinin beslenmesinde, nemlenmesinde ve elastikiyetini korumasında da görevli.

Yirmili yaşların ortasından itibaren azalma başlıyor. Yani tahmininizden çok daha önce tedbir almaya başlamakta fayda var. Miktardaki azalma ve deri kalitesinde düşüşün hissedilmeye başlandığı 30’lu yaşlar dolgularla tanışmak için uygun.

Dolgu dediğimiz...

Değişik içerikli dolgular olsa da günümüzde dolgu denilince akla hyalüronik asit dolgular geliyor. Hyalüronik asit; tüm vücutta bulunan bir karbonhidrat. Kendi ağırlığının bin katı su tutar. Mükemmel nemlendirici. Eklemlerde ve deride yoğun ancak tüm dokularımızda var. Ortalama bir iki gün yarı ömre sahip. Bedenimizdeki tüm hyalüronikasitin yarısı derimizde. Yaşla üretim azalıyor, daha kuru, yıpranmaya açık, parlaklığını ve dolgunluğunu yitirmiş bir deri ortaya çıkıyor. Bu nedenle kozmetik kremlerde ve enjekte edilen dolgularda ana hammadde olarak tercih ediliyor.

Kırışıklıkları engeller

Dolgular verildikleri yeri doldurup kırışıklıkların azalmasını ve deri altının su tutarak nemlenmesini sağlar. Kimyasal yapılarına göre değişen süre boyunca hizmet eder ve yavaş yavaş azalarak vücut tarafından parçalanarak kaybolurlar. Herhangi bir zararlı atık veya yan ürün oluşturmazlar. Nemlenme ve yumuşak dokuya bir yastık gibi destek olmanın dışında yaşlanmayı tetikleyen kimi süreçlerde de antienflamatuar etkileriyle yavaşlatıcı niteliktedirler. Uzun lafın kısası güzelliğimizi korumak ve yaşlanma da frene basmak için dolgulara ihtiyacımız var.Son yıllarda dolguların kaldırıcı etkileri giderek daha dikkati çekti. Nokta lifting denilen teknik ile geniş alanlara verilmeden sadece yüzün taşıyıcı noktalarına yerleştirilmesi ile elde edilen yukarı yönlü kalkma ve toparlanma mümkün. Adeta lifting yani germe etkisini sağlayan bu yöntemde yüzün destek noktaları belirlenir. Uygulama yapılan yerlere göre 5, 8 ve 10 nokta lifting dediğimiz bu yöntemde yüzün yapaylaşma veya aşırı dolma olasılığı yok. Bir binanın inşasında taşıyıcı kolonların oluşturulup binanın bu taşıyıcılar üzerinde yükselmesi prensibine dayanan Nokta Lifting yöntemi sadece düzeltici etkiye sahip olmayıp yaşlanma sürecinin başındaki kişiler içinde yaşlanma ve sarkmayı yavaşlatıcı özelliğe sahip. Dolgular yapılarına, içeriklerine, kalınlıklarına ve kalıcılık sürelerine göre sınıflandırılabilir.

Dolgular:

* İnce kırışıklıkları azaltır,
* Derin olukları azaltır,
* Derinin nemlenmesini sağlar,
* Cilte lastikiyetini destekler,
* Kollajen yapımını artırır,
* Hafif sarkmalarda lifting etki yaratır,
* Çene ucu, yanak, dudak gibi yapıların belirginleşmesini sağlar,
* Gözaltı gibi koyu renkli alanlarda deri renginde açılma yaratır,
* Yüze isteğe gore daha erkeksi veya daha kadınsı görüntü sağlar.Tüm bu faydalardan yararlanabilmenin ise iki temel şartı mevcut; kaliteli bir dolgunun konunun uzmanı bir doktor tarafından yerleştirilmesi. Bir çicek gibi yüzümüz de düzenli bakıma ihtiyaç duyar. İşte bu bakımların vazgeçilmezlerinin başında dolgular geliyor buyüzden de kadın erkek hepimizin zaman içerisinde dolgulara ihtiyacı var.
Konular Kadın / Bakım