Netflix'in önlenemeyen çöküşü!
ABD piyasaları son 50 yılın en kötü ilk yarısını kaydederken dijital yayın devi Netflix’in yaşadığı yüzde 70'lik kayıp dikkat çekti.
Sözcü Gazetesi'nin haberine göre ABD hisse senedi piyasaları bu yılın ilk altı ayında son 50 yılın en kötü başlangıcını yaparken ABD merkezli dijital yayın platformu Netflix'in yüzde 70'le en çok değer kaybeden şirket olması dikkat çekti.
Covid-19 pandemisi nedeniyle tüm dünyada pek çok kişinin evine kapandığı dönemde Netflix hem abone sayısını hem de hisselerini muazzam düzeyde artırmıştı. Ancak dijital yayın devi halihazırda tersi yönde bir etkiyle karşı karşıya.
Piyasadaki en kötü ikinci performanssa yaklaşık yüzde 65 düşüşle el emeği ürünlerinin satıldığı çevrimiçi pazar Etsy'e ait.
190 MİLYAR DOLARLIK KAYIP
2022’nin ilk yarısında, Netflix’in piyasa değeri de hızla eridi.
Bu dönemde şirketin hisse fiyatı 602 dolardan 174 dolara gerilerken, piyasa değeri de 267 milyar dolardan 77 milyar dolara düştü.
İKİNCİ ÇEYREKTE 2 MİLYON ABONE KAYBI
Netflix yılın başından bu yana abonelerini elde tutmakta zorlanıyor. Dijital yayın platformu 2022'nin ilk çeyreğinde 200 bin abone kaybetmesinin ardından ikinci çeyrekte de kullanıcı sayısında 2 milyonluk düşüş beklediğini açıklamıştı.
Dijital yayın sektörüne Amazon Prime Video, Disney+, Apple TV+, HBO Max, Paramount, Hulu gibi başka aktörlerin kuvvetli biçimde girmesi ve Netflix'in yeni içeriklerinin yeteri kadar etki uyandıramaması şirketin pandemi döneminde elde ettiği başarıyı sürdürmesinin önüne geçen etkenler arasında.
RUSYA ETKİSİ
Bununla birlikte Netflix'in, Rusya'da hizmetlerini durdurması da abone sayısında düşüşe neden oldu. Rusya'nın Ukrayna'ya askeri harekat düzenlemesinin ardından Batılı devletler gibi şirketler de Moskova'ya karşı tavır almış ve Rusya'daki hizmetlerini askıya almıştı.
Netflix, martta Ukrayna işgalini protesto etmek için Rusya'da hayata geçirmeyi planladığı proje ve satın almaları durdurduğunu duyurmuştu. Bu adım şirkete 700 bin kullanıcıya mal olmuş fakat yayın platformu daha sonra bu kaybı dünyanın diğer bölgelerinde 500 bin yeni kullanıcı kazanarak bir miktar dengelemeyi başarmıştı.
Ancak söz konusu durumun yatırımcıları korkutması Netflix hisselerinin cezalandırılmasıyla sonuçlandı.
İŞTEN ÇIKARMALAR VAR
Tarihsel olarak, faiz oranları ve borçlanma maliyetleri yükseldiğinde yatırımcılar ekonominin daha riskli kısımlarından para çekme eğiliminde oluyor. Yüksek büyüme oranlarına sahip şirketler ve teknoloji hisseleri düşüşlerin ilk yaşandığı adresler olarak öne çıkıyor. Netflix örneğinde olduğu gibi şu anda da benzer bir durum yaşanıyor.
Öte yandan Netflix, mayısta işine son verdiği 150 kişinin yanı sıra haziranda 300 çalışanı daha işten çıkardığını açıkladı.
WALL STREET UYUM SAĞLAMAKTA ZORLANIYOR
ABD borsaları yarım yüzyılın en kötü ilk yarısını geride bırakırken Wall Street yeni gerçekliğe ayak uydurmakta zorlanıyor. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yüksek enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını yükseltmesi ekonomik görünümü önemli ölçüde değiştirdi.
Teknoloji şirketlerinin ağırlıkta olduğu Nasdaq borsası yüzde 30 değer kaybederken ABD'nin en büyük şirketlerinin hisselerini izleyen S&P 500 endeksi de yüzde 20'den fazla gerileme yaşadı. Her iki endekse yönelik düşüş trendi beklentisi sürerken Dow Jones endüstri endeksiyse 1962'den bu yana en kötü performansını kaydetti. Yılın başından bu yana Dow Jones yüzde 15'ten fazla kayıp yaşadı.
Wall Street'teki dalgalanmalar yatırımcıların epey gergin olduğuna ve Fed'in ABD ekonomisini resesyona sokacağından endişe duyduklarına işaret ediyor. Her ne kadar bu istikrarsızlık esas olarak faiz oranları ve enflasyondan kaynaklanmış olsa da birçok jeopolitik risk de kayıplarda pay sahibi. Covid-19 pandemisi Çin'i yıpratmaya devam ederken, küresel tedarik zincirlerindeki tıkanma ve Rusya-Ukrayna çatışması devam ediyor.
ENERJİ HİSSELERİ OLUMLU AYRIŞTI
Hisse senetlerinde tek olumlu gelişmeyse enerji lehine yaşandı. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali petrol ve doğalgaz fiyatlarını yükseltti, benzin ve motorinde rekor tazelendi. Emtia fiyatlarındaki artış küresel enerji devlerinin yararına sonuçlandı. Şirketlerin bir çoğu rekor düzeyde kâr elde etti.
S&P 500'de şu ana kadar bu yılın en iyi performansını gösteren ve değerini neredeyse ikiye katlayan Occidental Petroleum oldu. Valero Energy yaklaşık yüzde 40'lık bir geri dönüş elde ederken Exxon Mobil, Hess ve Halliburton da kazananlar arasında yer aldı.
PİYASALARI NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?
Fed yetkililerinin geçen yıl enflasyon beklentileri bu yıldakinden farklıydı. Hem Fed Başkanı Jerome Powell hem de ABD Hazine Bakanı Janet Yellen enflasyonun düşeceğinden emin görünüyordu. Ancak Yellen birkaç hafta önce CNN'e verdiği röportajda, “Sanırım o dönem enflasyonun izleyeceği yol konusunda yanılmışım” demişti.
Faiz oranlarındaki artışlar Fed'in enflasyona yetişmeye çalışmasının bir yansıması olarak görülürken bazı aktörler on yılı aşkın süredir uygulanan gevşek para politikasının ardından yüksek faiz oranları dönemine girilmesinden endişe ediyor. Bazılarıysa bunun gelecekte yüksek enflasyonla başa çıkmak için gerekli olacağına inanıyor.
Amerikalı yatırım yönetim şirketi BlackRock'ın yöneticilerinden Gargi Chaudhuri, “Enflasyon uzun bir süre daha yüksek olacak” ifadeleriyle beklentisini dile getirdi. Chaudhuri enflasyonun pandemi öncesi seviyeden çok daha yüksek olacağını düşündüğünü ifade etti.
Fed'in hamleleri eğer ekonomiyi çok fazla soğutursa durgunluğa yol açabilir. Powell'ın kendisi de bu ihtimali küçümsemiyor. Avrupa Merkez Bankası'nın yıllık konferansında çarşamba konuşan Powell, “Çok ileri gitme riskimiz var mı? Elbette bir risk var” dedi.
Söz konusu politikaların başarılı olduğu yönünde belirtiler ortaya çıkarsa piyasaların yeniden istikrar kazanabileceği düşünülüyor. Ancak Fed'in enflasyonu kontrol altına alma girişimleri başarısızlıkla sonuçlanırsa piyasaları çok daha kötü bir senaryo bekliyor.