NLP ile zayıflamak mümkün
Birçok korkuyu yok etmede, stresle başa çıkmada en çok tercih edilen NLP (Zihin Dili Programlama) yöntemiyle düşünerek zayıflamak da artık mümkün.
Akşam'dan Sibel Ateş Yengin'in haberine göre NLP
yöntemiyle kişilerin yemesini kısıtlamak yerine bilinçli yemesini
beynine kodlayan Burcu Polatdemir, zayıflamanın zihinde başladığını
söylüyor.
En fazla kaç kilo vermek mümkün, 30 kilo fazlası olan da bu yöntemle zayıflayabilir mi?
Eğer sağlık sorunları söz konusu değilse kişinin idealize ettiği yani hedeflediği kiloya ulaşması mümkün. Yeter ki kişi bunu gerçekten istesin, 1 kilodan 30 kiloya kadar çıkabilir bu oran.
Sadece zihni kontrol ederek ve yiyerek zayıflanır mı?
Doğduğumuz andan itibaren bilinçdışımıza bir sürü veri alırız, görürüz, duyarız, koklarız, hissederiz. Tüm bu verilerden yararlı yararsız bir sürü bilgi de depolanır zihnimizde. Bu bazen küçükken bir aile büyüğünün söylediği etkili bir cümle de olabilir, kişinin etkilendiği o an unutamadığı bir anı da. Bunlar sonradan bazı olaylarla su yüzüne çıkar. Bunu şöyle örneklendirmek isterim: Bir danışanım fazla kilolarından şikâyetçiydi ama defalarca farklı spor salonlarına kayıt olmasına rağmen devamlılığı sağlayamamış istediği kiloya hayatının hiçbir döneminde ulaşamamıştı. Seans sırasında fark ettiği şey şuydu: Ergenlik yıllarında evde büyükannesinin sürekli “zayıf kadın çirkindir’’ cümlesini duyduğuydu. Zihnimizin depoladığı bilinçdışı bilgi; kişinin “çirkin kadın olmaktan uzak durmaya’’ olan tepkisiydi. Bunu fark ettikten sonra gerçek istek ortaya çıktı, bilinçdışının engeli kalktı ve sağlıklı bir şekilde istediği kiloya ulaştı. Örneğin; çocukluğu nispeten kilolu sayılabilecek bir kişinin sevimli yüzünün herkes tarafından büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanması kişinin sosyalleşme ihtiyacını tetikleyebiliyor ve kişi ergenliğinde kilo verse de birkaç olumsuz tecrübe ya da olay onu tekrar kilo almaya iterek aynı dönemdeki sevgi ihtiyacına sığınılan bir liman gibi götürebiliyor. Kişi o döneme olan duygusal ihtiyacını kilo alarak doyurmaya çalışıyor. “Zayıflamak istiyorum” cümlesini bilinçli olarak kullansa da bununla ilgili harekete geçmiyor ve çözüm yollarından kaçıyor. Seanslar sonrasında dilini doğru kullanmaya başlıyor, düşünce sistemini bu doğrultuda ilerletiyor, davranışları da değişince kilosunu kontrol etmeye başlıyor.
Zihni kontrol ederek zayıflama nasıl gerçekleşiyor?
Tarih boyunca tüm insanoğlu tek bir güdüyle dünyaya gelir “hayatta kal’’. Reflekslerimiz, ihtiyaçlarımız, tepkilerimiz ilkel beynimiz hep bu güdü etrafında davranışlarda bulunmaya sevk eder. Bu yüzden NLP’nin en çok kullandığı varsayım da “her davranışın altında olumlu bir niyet vardır’’ anlayışıdır. Zihnimiz tüm bu süreçler boyunca hayatta kalmaya çalışırken ilkel benliğimiz dış dünyadan aldığımız tüm verileri de olduğu gibi alır. Örneğin; insanlar sizin onlardan istediğiniz eylemlerin ilk hecesini almaya kodlanmıştır. Çocuklarımıza “Bunu böyle yapma” deriz mesela. Bu cümlede zihne giden ilk mesaj “Yap’’ mesajıdır. Zaten yaparlar. Bizler, toplumlar halinde yaşamaya başlamamızla birlikte dış dünyadan alınan mesajlar karmaşıklaşmıştır. Tabii bu süreçte zihin hayatta kalmayı hiçbir zaman unutmaz. Aldığı veriler bu programlama üzerinden işler. “Kilo vermek” aslında yasaklı cümledir. Zihne söylenen şey; varlığından bir şey eksiltip kaybetmen gerekiyor mesajıdır. Tahmin edeceğimiz üzere zihin buna karşı çıkar ve siz ne zaman kilo vermem lazım dediğinizde bir türlü diyete başlamaz ya da hiç olmadığı kadar iştahınız açılır. Çünkü ilkel beynimiz alarm durumuna geçebilme ihtimaline karşı kendini korur. Çünkü hayatta kalması gerekiyordur.
Ne kadar sürede kilo kaybı gerçekleşiyor?
Birçok kişinin eleştirdiği moda deyim “mış gibi yapmak’’ değil “mış gibi davranmak’’ burada önemlidir. O durum hayatınızda yokken onu varmış gibi hissetmek, zihinde olmuş, bitmiş duygusu verir. İstediğim vücuda sahip olsam ne hissederdim? Bunu gözlerinizi kapatarak duyumsamanız “Şu an o kişi gibi olsam nasıl bir ruh halinde olurdum’’ diye hayal etmeniz bu hisle sizi karşılaştırır. Makarna yemeye karşı yoğun bir his duyduğunuzda “İstediğim vücuda sahip olsam nasıl bir duygu durumunda olurum’’ hissini tekrar edin ve akabinde makarnayı yedikten sonraki kendinizi suçlamış, pişman halinizin duygu durumuna girin. Ne hissediyorsunuz? Hangi duyguyu daha yoğun hissediyorsunuz? Yemeden önceki şiddetli yeme duygusu mu yoksa makarnayı yemenin suçluluk duygusu mu? Sonrasındaki suçluluk duygusunu vizyonlayan biri bu nahoş duyguyla karşılaşmak istemeyip diğerini tercih ediyor. Bu metot düzenli kullanıldığında 1 ayda ideal yöntemleriniz arasına girebilir.
En fazla kaç kilo vermek mümkün, 30 kilo fazlası olan da bu yöntemle zayıflayabilir mi?
Eğer sağlık sorunları söz konusu değilse kişinin idealize ettiği yani hedeflediği kiloya ulaşması mümkün. Yeter ki kişi bunu gerçekten istesin, 1 kilodan 30 kiloya kadar çıkabilir bu oran.
Sadece zihni kontrol ederek ve yiyerek zayıflanır mı?
Doğduğumuz andan itibaren bilinçdışımıza bir sürü veri alırız, görürüz, duyarız, koklarız, hissederiz. Tüm bu verilerden yararlı yararsız bir sürü bilgi de depolanır zihnimizde. Bu bazen küçükken bir aile büyüğünün söylediği etkili bir cümle de olabilir, kişinin etkilendiği o an unutamadığı bir anı da. Bunlar sonradan bazı olaylarla su yüzüne çıkar. Bunu şöyle örneklendirmek isterim: Bir danışanım fazla kilolarından şikâyetçiydi ama defalarca farklı spor salonlarına kayıt olmasına rağmen devamlılığı sağlayamamış istediği kiloya hayatının hiçbir döneminde ulaşamamıştı. Seans sırasında fark ettiği şey şuydu: Ergenlik yıllarında evde büyükannesinin sürekli “zayıf kadın çirkindir’’ cümlesini duyduğuydu. Zihnimizin depoladığı bilinçdışı bilgi; kişinin “çirkin kadın olmaktan uzak durmaya’’ olan tepkisiydi. Bunu fark ettikten sonra gerçek istek ortaya çıktı, bilinçdışının engeli kalktı ve sağlıklı bir şekilde istediği kiloya ulaştı. Örneğin; çocukluğu nispeten kilolu sayılabilecek bir kişinin sevimli yüzünün herkes tarafından büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanması kişinin sosyalleşme ihtiyacını tetikleyebiliyor ve kişi ergenliğinde kilo verse de birkaç olumsuz tecrübe ya da olay onu tekrar kilo almaya iterek aynı dönemdeki sevgi ihtiyacına sığınılan bir liman gibi götürebiliyor. Kişi o döneme olan duygusal ihtiyacını kilo alarak doyurmaya çalışıyor. “Zayıflamak istiyorum” cümlesini bilinçli olarak kullansa da bununla ilgili harekete geçmiyor ve çözüm yollarından kaçıyor. Seanslar sonrasında dilini doğru kullanmaya başlıyor, düşünce sistemini bu doğrultuda ilerletiyor, davranışları da değişince kilosunu kontrol etmeye başlıyor.
Zihni kontrol ederek zayıflama nasıl gerçekleşiyor?
Tarih boyunca tüm insanoğlu tek bir güdüyle dünyaya gelir “hayatta kal’’. Reflekslerimiz, ihtiyaçlarımız, tepkilerimiz ilkel beynimiz hep bu güdü etrafında davranışlarda bulunmaya sevk eder. Bu yüzden NLP’nin en çok kullandığı varsayım da “her davranışın altında olumlu bir niyet vardır’’ anlayışıdır. Zihnimiz tüm bu süreçler boyunca hayatta kalmaya çalışırken ilkel benliğimiz dış dünyadan aldığımız tüm verileri de olduğu gibi alır. Örneğin; insanlar sizin onlardan istediğiniz eylemlerin ilk hecesini almaya kodlanmıştır. Çocuklarımıza “Bunu böyle yapma” deriz mesela. Bu cümlede zihne giden ilk mesaj “Yap’’ mesajıdır. Zaten yaparlar. Bizler, toplumlar halinde yaşamaya başlamamızla birlikte dış dünyadan alınan mesajlar karmaşıklaşmıştır. Tabii bu süreçte zihin hayatta kalmayı hiçbir zaman unutmaz. Aldığı veriler bu programlama üzerinden işler. “Kilo vermek” aslında yasaklı cümledir. Zihne söylenen şey; varlığından bir şey eksiltip kaybetmen gerekiyor mesajıdır. Tahmin edeceğimiz üzere zihin buna karşı çıkar ve siz ne zaman kilo vermem lazım dediğinizde bir türlü diyete başlamaz ya da hiç olmadığı kadar iştahınız açılır. Çünkü ilkel beynimiz alarm durumuna geçebilme ihtimaline karşı kendini korur. Çünkü hayatta kalması gerekiyordur.
Ne kadar sürede kilo kaybı gerçekleşiyor?
Birçok kişinin eleştirdiği moda deyim “mış gibi yapmak’’ değil “mış gibi davranmak’’ burada önemlidir. O durum hayatınızda yokken onu varmış gibi hissetmek, zihinde olmuş, bitmiş duygusu verir. İstediğim vücuda sahip olsam ne hissederdim? Bunu gözlerinizi kapatarak duyumsamanız “Şu an o kişi gibi olsam nasıl bir ruh halinde olurdum’’ diye hayal etmeniz bu hisle sizi karşılaştırır. Makarna yemeye karşı yoğun bir his duyduğunuzda “İstediğim vücuda sahip olsam nasıl bir duygu durumunda olurum’’ hissini tekrar edin ve akabinde makarnayı yedikten sonraki kendinizi suçlamış, pişman halinizin duygu durumuna girin. Ne hissediyorsunuz? Hangi duyguyu daha yoğun hissediyorsunuz? Yemeden önceki şiddetli yeme duygusu mu yoksa makarnayı yemenin suçluluk duygusu mu? Sonrasındaki suçluluk duygusunu vizyonlayan biri bu nahoş duyguyla karşılaşmak istemeyip diğerini tercih ediyor. Bu metot düzenli kullanıldığında 1 ayda ideal yöntemleriniz arasına girebilir.