Obezite cerrahisi sonrası plastik cerrahi
Kilo verdikçe bedende yavaş yavaş sarkmalar ve deri fazlaları ortaya çıkar. Bu dönemde gerçekleştirilecek egzersizler oluşacak elastikiyet kaybını en aza indirmek için yapılabilecek en önemli tedbirdir.
Akşam'dan Prof. Dr. Reha Yavuzer'in yazısı...
Günümüzün hızlı yaşantısı kendimize ayırdığımız zamanın azalmasına, daha sağlıksız beslenmemize, düzenli spor ve egzersize fırsat bulamamıza ve bunların sonunda da aşırı kilo almamıza neden oluyor. Şayet bu kilo alımı belli bir sınırı geçerse diyet ve egzersiz ile bunu düzeltme şansımızı yitiriyoruz. Obezite cerrahisi bu kritik sınırı geçmiş bireylerin tekrar kabul edilebilir kilolara dönmelerini sağlayan ve genel cerrahlar tarafından gerçekleştirilen çok önemli bir cerrahi tedavi yöntemidir.
Obezite cerrahisi sonrasında vücudumuzdaki değişiklikler
Obezite cerrahisi sonrası kontrollü bir kilo kaybı başlar. Bu süreç konuya hakim bir ekip tarafından takip edilir. Yaklaşık bir yıl süren bu dönemde hızlı bir kilo kaybı meydana gelerek arzu edilen kiloya doğru yaklaşılır. Kilo verdikçe bedende yavaş yavaş sarkmalar ve deri fazlaları ortaya çıkar. Bu dönemde gerçekleştirilecek egzersizler oluşacak elastikiyet kaybını en aza indirmek için yapılabilecek en önemli tedbirdir. Bir yıllık sürecin sonunda kollar, göğüs, karın ve bacak bölgesinde kişiye ve verilen kiloya göre değişen miktarda deri fazlası ve sarkıklıklar meydana gelir. Bunların plastik cerrahi ile düzeltilmeleri mümkündür. Plastik cerrahi işlemleri için kilonun artık sabitlenmiş olması ve en azından obezite ameliyatı sonrasında bir yıl geçmiş olması istenilir.
KOLLAR
Kadınlarda daha fazla olmak üzere her iki cinste de kollarda sarkıklıklar aşırı kilo kaybı sonrası görülebilir. Kol sarkıklıkları fazla değilse odaklı ultrason enerjisi (HIFU – Ulthera), geniş spektrumlu ışık enerjisi (BBL) gibi enerji cihazları ile seanslar halinde deri elastikiyetini arttırmak mümkün olabilir. Şayet deri fazlası belirgin fazla ise bu takdirde de kol germe ameliyatları yapılır. Koltuk altından başlayıp dirseğe kadar uzanan kesiler ile deri ve kalan yağ fazlasının alındığı bu ameliyatta iz olabildiğince kolun içe bakan kısmına yerleştirilir.
GÖĞÜS
Klasik meme dikleştirme ameliyatlarından farklı olarak bu bireylerde çok daha fazla deri çıkartılır ve sıklıkla meme arkasına silikon protez konularak doku eksikliği giderilir. Göğüs ve kol sarkıklıkları sıklıkla aynı ameliyat sırasında yapılır.
KARIN
Karın bölgesi sıklıkla en ağır deri fazlası ve elastikiyet kaybına uğrayan bölgeyi oluşturur. Buradaki sarkık deri sadece ön tarafta değil arkada alt sırt ve arka bel bölgesinde de vardır. Bu bireylerde 360 derece adı ile de bilinen hem karın hem de bel arkası bölümü deri fazlalığını alan ameliyat yapılır. Bu germe işlemi ile birlikte karın, sırt, bel ve kalça bölümünde düzelme izlenir.
BACAKLAR
En son düzeltilen yer ise bacak sarkıklıklarıdır. İç bacak ve kalça bölümünde germe işlemini içeren bu ameliyat ile hem bacaklardaki sarkan deriler alınır hem de kalçaya daha düzgün bir şekil verilir. Kasık içerisinde başlayıp arkada kalçaya uzanan kesiler ile yapılan bu ameliyat ile deri fazlası alınırken kalan yumuşak doku ise dikişler yardımı ile sıkılaştırılır... Ümitsizliğe kapılmaya gerek yok, tıp yanınızda.
Prof. Dr. Reha Yavuzer / AKŞAM
Günümüzün hızlı yaşantısı kendimize ayırdığımız zamanın azalmasına, daha sağlıksız beslenmemize, düzenli spor ve egzersize fırsat bulamamıza ve bunların sonunda da aşırı kilo almamıza neden oluyor. Şayet bu kilo alımı belli bir sınırı geçerse diyet ve egzersiz ile bunu düzeltme şansımızı yitiriyoruz. Obezite cerrahisi bu kritik sınırı geçmiş bireylerin tekrar kabul edilebilir kilolara dönmelerini sağlayan ve genel cerrahlar tarafından gerçekleştirilen çok önemli bir cerrahi tedavi yöntemidir.
Obezite cerrahisi sonrasında vücudumuzdaki değişiklikler
Obezite cerrahisi sonrası kontrollü bir kilo kaybı başlar. Bu süreç konuya hakim bir ekip tarafından takip edilir. Yaklaşık bir yıl süren bu dönemde hızlı bir kilo kaybı meydana gelerek arzu edilen kiloya doğru yaklaşılır. Kilo verdikçe bedende yavaş yavaş sarkmalar ve deri fazlaları ortaya çıkar. Bu dönemde gerçekleştirilecek egzersizler oluşacak elastikiyet kaybını en aza indirmek için yapılabilecek en önemli tedbirdir. Bir yıllık sürecin sonunda kollar, göğüs, karın ve bacak bölgesinde kişiye ve verilen kiloya göre değişen miktarda deri fazlası ve sarkıklıklar meydana gelir. Bunların plastik cerrahi ile düzeltilmeleri mümkündür. Plastik cerrahi işlemleri için kilonun artık sabitlenmiş olması ve en azından obezite ameliyatı sonrasında bir yıl geçmiş olması istenilir.
KOLLAR
Kadınlarda daha fazla olmak üzere her iki cinste de kollarda sarkıklıklar aşırı kilo kaybı sonrası görülebilir. Kol sarkıklıkları fazla değilse odaklı ultrason enerjisi (HIFU – Ulthera), geniş spektrumlu ışık enerjisi (BBL) gibi enerji cihazları ile seanslar halinde deri elastikiyetini arttırmak mümkün olabilir. Şayet deri fazlası belirgin fazla ise bu takdirde de kol germe ameliyatları yapılır. Koltuk altından başlayıp dirseğe kadar uzanan kesiler ile deri ve kalan yağ fazlasının alındığı bu ameliyatta iz olabildiğince kolun içe bakan kısmına yerleştirilir.
GÖĞÜS
Klasik meme dikleştirme ameliyatlarından farklı olarak bu bireylerde çok daha fazla deri çıkartılır ve sıklıkla meme arkasına silikon protez konularak doku eksikliği giderilir. Göğüs ve kol sarkıklıkları sıklıkla aynı ameliyat sırasında yapılır.
KARIN
Karın bölgesi sıklıkla en ağır deri fazlası ve elastikiyet kaybına uğrayan bölgeyi oluşturur. Buradaki sarkık deri sadece ön tarafta değil arkada alt sırt ve arka bel bölgesinde de vardır. Bu bireylerde 360 derece adı ile de bilinen hem karın hem de bel arkası bölümü deri fazlalığını alan ameliyat yapılır. Bu germe işlemi ile birlikte karın, sırt, bel ve kalça bölümünde düzelme izlenir.
BACAKLAR
En son düzeltilen yer ise bacak sarkıklıklarıdır. İç bacak ve kalça bölümünde germe işlemini içeren bu ameliyat ile hem bacaklardaki sarkan deriler alınır hem de kalçaya daha düzgün bir şekil verilir. Kasık içerisinde başlayıp arkada kalçaya uzanan kesiler ile yapılan bu ameliyat ile deri fazlası alınırken kalan yumuşak doku ise dikişler yardımı ile sıkılaştırılır... Ümitsizliğe kapılmaya gerek yok, tıp yanınızda.
Prof. Dr. Reha Yavuzer / AKŞAM