'Obezite'ye dikkat!..
'Obezite'ye dikkat!..
Çağın en büyük hastalıklarından biri olarak nitelendirilen
obezite, son yıllarda özellikle orta yaşlı vatandaşlarda artarak
görülürken, diyetisyenler durumun her geçen gün daha kötüye
gittiğini belirtti.
Obezitenin insan sağlığını tehdit ettiğini belirten diyetisyen
Deniz Berksoy, "Ülkemizde son yapılan araştırmalarda
nüfusun önemli bir kısmının obez olduğu öğrenildi. Bu gerçekten son
derece önemli bir sorun. En önemlisi de obezite artık bir hastalık
oldu. Dünya Sağlık Örgütü bunun bir hastalık olduğunu resmen ilan
etti. Dünya üzerinde bir çok merkez bu konuda insanları tedavi
etmeye başladı. Biz diyetisyenler de bunun bir parçasıyız"
dedi.
"EN ÖNEMLİ FAKTÖR BESLENME ALIŞKANLIĞI"
Obezitenin başlamasının beslenme şeklinden kaynaklandığını vurgulayan Berksoy, "Obezitede en önemli faktör beslenme alışkanlığı. Özellikle Türk halkı olarak hamur işi, kurabiyeler, pasta ve böreklere çok düşkünüz. Bu tür beslenme şeklini obezitenin başlangıcı olarak tanımlıyoruz. Bunların dışında ülkemizde şeker ve tuz üretimi de çok fazla. Bunlarda obeziteyi tetikleyen unsurlardan. Özellikle şeker ve tuz grubunu hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Gazlı içeceklerde özellikle kola, başta olmak üzere uzak durmamız gereken gıdaların başında geliyor. Çalışan insanlarda ise durum biraz farklı. Özellikle masa başı işlerde çalışanlar sürekli oturdukları için, egzersizden uzak durdukları için obezite başlangıcı olarak kilo alımı başlayabiliyor" diye konuştu.
"OKUL KANTİNLERİNDEN FAST FOOD UZAKLAŞTIRILMALI"
Küçük yaşlarda oluşan obeziteyi okul kantinlerinde satılan gıdalara bağlayan Berksoy, fast food satışının okul kantinlerinden uzaklaştırılması gerektiğini kaydederek, "Hızlı ve çabuk yemek anlamına gelen fast food, kantinlerden uzaklaştırılmalı. Kısa öğle tatillerinde çabuk yemek yemek isteyen çocuklar bu beslenme şekliyle kilo almaya ve ileri dönemde de obezite yaşamaya mahkum bırakılıyorlar. Hamburger, pizza, döner gibi gıdalardaki yüksek orandaki yağ, özellikle genç bünyelerde daha çabuk yer yapıyor. Ailelerin bu konuda eğitim alması gerekiyor. Çünkü çocukluk obezitesi, yetişkin obezitesine kıyasla daha tehlikeli bir durum oluşturabiliyor" ifadelerini kullandı.
Ebeveynlerin çocuklarına fast food konusunda bilgi vermesi gerektiğini aktaran Berksoy, mutlaka diyetisyenler ve uzmanlardan görüş alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
KADINLARDA DÜŞÜK TEHLİKESİ
Dünya Sağlık Örgütü'nce vücutta sağlığı bozacak düzeyde yağ birikmesi ile ifade edilen obezite pek çok sağlık sorununu beraberinde getirirken, üreme sağlığını da tehdit ediyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hakan Özörnek, obezitenin kadınlarda yumurtlama sorununa neden olduğunu, bununla beraber düşük riskini de artırdığını belirtti.
"Hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız ve düzensiz beslenme alışkanlıkları obeziteyi beraberinde getiriyor. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının yüzde 25'ini, kadınlarda ise yüzde 30'unu yağ dokusunun oluşturması, obezite ile ifade ediliyor. Türkiye'de de görülme sıklığı artan obeziteye karşı Sağlık Bakanlığı'nın açtığı savaş, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Zira Türkiye'de erkeklerin yaklaşık yüzde 20'sinde kadınların ise yaklaşık yüzde 40'ında obezite görülüyor" diyen Dr. Hakan Özörnek, başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununu ve hatta kısırlığı beraberinde getirdiğini, obezitenin kadınlarda adet düzensizliğinin yanı sıra yumurtlama problemine sebep olduğunu, oluşan gebeliklerde ise düşük riskini artırdığını vurguladı.
"OBEZİTE TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN BAŞARISINI DA AZALTIYOR"
Yapılan araştırmalarda fazla kilolu ve obez kadınların hamile
kalma oranlarının normal kilodaki kadınlara nazaran daha düşük
olduğunu ifade eden Özörnek, "Obez kişilerde tüp bebek
tedavisi sırasında daha yüksek dozda ilaca gereksinim duyulur,
tedavi süresi uzar, gelişen yumurta sayısı azdır ve tedavinin
yarıda kalma ihtimali yüksektir. Tüm bunların yanında obezite,
gebelik komplikasyonlarını arttırır, kısaca sağlıklı canlı doğum
oranını azaltır" dedi.
Ebeveyn adaylarına uyarılarda bulunan Özörnek, anne ve baba
adaylarına tüp bebek tedavisine başlamadan önce ideal kiloya
gelmelerini öneriyor.
"AŞIRI KİLO, KADINLARDA YUMURTLAMA BOZUKLUĞUNA NEDEN OLUYOR"
Fazla sayıdaki yağ hücresinin ostrojen dengesini bozduğunu, yüksek miktardaki ostrojenin ise yumurtlamayı engellediğini kaydeden Dr. Özörnek, şu bilgileri verdi:
"Obezite, metabolik bozukluk yaparak, küçük yani olgunlaşma sorunu olan yumurta gelişimine, yumurtlama bozukluğuna, aynı zamanda kadın vücudunda testosteron gibi erkeklik hormonlarının artmasına sebep olarak doğal gebelik şansını düşürüyor. Yapılan araştırmalar, gebe kalmak için en ideal vücut kütle endeksinin 21 ile 29 arasında olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, obez kadınların yüzde 5 oranında kilo kaybetmesiyle adet düzensizliğinin yüzde 60 oranında düzeldiği de araştırmalarca kanıtlandı."
ERKEKLER ŞİŞMANLADIKÇA TESTOSTERON DÜZEYİ AZALIYOR
Dr. Özörnek, şişmanlığın sadece kadınları değil erkekleri de etkilediğine dikkat çekerek, şişman erkeklerin sperm kalitelerinin düştüğünü aktardı. Özörnek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yapılan çalışmalarda şişman erkeklerde sperm
kalitesinde azalma olduğu tespit edilmiştir. Normalde erkeklerde
yağ dokusundan östrojen hormonu az miktarda salgılanmaktadır. Obez
erkeklerde yağ dokusunda testosteronun östrojene dönüşmesi artar ve
dolayısıyla testosteron azalır ve buna bağlı olarak da sperm
kalitesi düşer. Fazla kilosu olan erkeklerde hormon düzensizlikleri
ideal kiloya sahip olanlara göre daha yüksektir. Yine yapılan
çalışmalar göstermiştir ki; fazla kilolu erkeklerin testosteron
düzeyleri, normal kilodaki erkeklerinkinden yüzde 24, obez
erkeklerinki ise yüzde 26 daha düşüktür. Yani erkek kilo aldıkça
testosteron seviyesi azalıyor."
Konuyla ilgili uluslararası araştırmalara da değinen Özörnek,
Amerika'da yapılan bir araştırma sonucu, obez erkeklerin kısır olma
olasılıklarının, normal kilodaki erkeklere nazaran daha yüksek
olduğunun saptandığını belirtti. Araştırmaya göre; bir erkeğin
kilosundaki yaklaşık 10 kilogramlık artış, kısırlık olasılığını da
yüzde 10 artırıyor.
Arif ÇAYAN