Okula ilk adım ANAOKULU
Okula ilk adım ANAOKULU
Çok değil birkaç yıl önce ailenize yeni katılacak ferdin heyecanını
taşıyor, doğum öncesi ve sonrasıyla ilgili ayrıntılara kafa
yoruyordunuz. Bebeğiniz doğdu, büyüdü ve anaokuluna gitme zamanı
geldi.
Bebeğin doğumundan itibaren başlayan gelişim (bedensel, algısal,
bilişsel, duygusal, psikolojik, sosyal), hayatı süresince devam
eder. Yaşamın ilk altı yılı gelişimin temel taşlarını yerine
koyuyor, temel bilgi ve becerileri kazandırıyor. Marka ve İletişim
Danışmanı Eğitmen Yasemin Sungur, “Kişiliğin oluşumu yönünden de
önem taşıyan bu ilk altı yılda, çocuk için gelişime açık bir çevre
sunan, sevgi gösteren, farklılıkları gören, saygı gösteren ve
sağlıklı gelişimi sağlayan anne-baba gereklidir” diyor.
Okul seçiminde uzun vadeli bir plan yapılmalı
Ailenin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısı dikkate alınarak, uzun
vadeli bir gelecek planı ile okul seçimi yapılmalıdır. Çocuğun
fiziksel özellikleri, becerileri ve istekleri dikkate alınmalıdır.
Eve en yakın okullardan başlayarak, bir liste yapılmalı. Her okul
tek tek ziyaret edilmeli, beğenilen okullar çocuk ile birlikte
tekrar ziyaret edilerek, çocuğun görüşleri de alınarak okul seçimi
yapılmalıdır. Okul seçerken şu unsurlara dikkat edilmeli:
Ulaşım
Fiziksel ortam, sınıflar, etkinlik salonları
Eğitim standartları
Öğretmen kadrosu
Eğitim programları
Sınıf-öğrenci sayısı
Sosyal etkinlikler
Öğrenci - okul - aile işbirliği
Beş duyuyu kullanacağı öğrenme şekli en iyisi
Oyun, çocuğun aktif ve sosyal öğrenme içinde olduğu bir
etkinliktir. Çocuğun öğrenme yeteneğini de geliştirir. Çocuğun beş
duyusunu da kullanacağı öğrenme şekli en etkin öğrenmedir. Çocuk
duyarak, görerek, dokunarak, paylaşarak, yaşayarak, anlatarak
öğrendiğinde gelişimi devam eder.
Her yaşta ve her derste oyun olmalıdır. Ayrıca çocuğun sevdiği,
gelişimine katkı sağlayan oyunları okul dışında da sürdürmesine
destek verilmelidir. Hobi gelişimi için aile içinde örnek
yaratılmalıdır.
En çok sevilen öğretmenler öğretim biçimine oyun, hareket, drama
katabilen ve öğrencinin paylaşımına izin veren öğretmenlerdir.
Böylece en ağır ve zor konuyu bile kolaylıkla öğrencinin
öğrenmesini sağlarlar.
Anaokuluna başlaması için ideal yaş kaç?
Çocukların gelişiminin daha sağlıklı olması için
anaokulu eğitimi gereklidir. Okul öncesi dönem, çocuğun gelecekte
nasıl bir yetişkin olacağının belirlendiği, özbenliğin geliştiği,
temel inanç ve değerlerin oluştuğu, öğrenme hızının en üst düzeyde
olduğu, yaratıcılığın geliştiği önemli bir dönemdir.
Her çocuk kendi başına değerlendirilmelidir, süreç her
çocuk için aynı değildir. Bazı çocuklar iki yaşında anneden kolayca
ayrılıp yuvaya başlarken, bazı çocuklar altı yaşında ilkokula
başlamak için bile hazır olamıyor.
Çocuk ihtiyaçlarını ifade ediyor, basit komutları
anlıyor ve izliyorsa rahatlıkla anaokuluna başlayabilir. Anaokuluna
başlangıç, zorlama ve baskın tavırla gerçekleşmemeli, çocuk yavaş
yavaş yeni sürece alıştırılmalıdır.
Çocuk güvenli bir ortamda anaokulu sürecine
hazırlanmalı, öncelikle anne-baba tereddüt etmeden çocuk için en
uygun kararı almalıdır. Anne-baba kendi aralarında fikir ayrılığı
yaşıyorlarsa, kararsız iseler, çocuk bundan çok olumsuz etkilenir.
Anne-baba ne kadar rahat ise çocuk o kadar rahat okula gider.
Çocuk sağlıklı bir gelişim süreci geçiriyor ise
kendiliğinden dış dünya ile iletişime istek duyuyor. Çocuk sokakta
daha çok kalmak istiyor, parka gitmek istiyor, dışarıdan gelen
çocuk seslerine ilgi gösteriyor. Yeter ki aile engel olmasın.
Çocuğu okula gönderme kararı konusunda anne-baba ne
kadar kararlı ise çocuk da kendini o kadar güvende hisseder.
Anne-babanın tereddütleri, çocuğu güvensizlik duygusuna itecektir.
Üstelik çocuklar beden dilimizi de okumakta gayet başarılılar, çoğu
zaman yetişkinlerden daha gözlemci oluyor.
KONUYU ABARTIP SORUN HALİNE GETİRMEYİN, BU DOĞAL
BİR SÜREÇTİR
Bunun doğal bir adım olduğu öncelikle anne-baba ve diğer aile
büyükleri tarafından kabul edilmeli; konu abartılmamalı, sorun
haline getirilmemeli, karşıt fikirler çocuğun yanında
tartışılmamalı.
Çocukla okul hakkında konuşulmalı.
Okula giden çocuklar olumlu örnek olarak gösterilmeli;
kıyaslamak değil, alıştırmak için.
Çevredeki okullar ziyaret edilmeli, fiziksel olarak okula
alışması sağlanmalı.
Dışa açık etkinliklere anne-baba-çocuk birlikte
katılmalı.
Oyun gruplarına ailece katılmalı. Okullarda geçen hikâye,
masal kitapları okunmalı.
Çocuk her yaşın oyuncağıyla zamanında tanıştırılmalı.
Kağıt, makas, boya vb. malzemeler ile oyun oynanmalı.
ocuğun kendi çevresindeki çocuklarla arkadaşlık yapması
sağlanmalı.
Arkadaşıyla oyuncak paylaşması, birbirlerinin oyun odalarında
özgürce oyun oynamalarına fırsat verilmeli.
Arkadaşları ile aynı okula gitme şansı sağlanmalı.
Çocukların birlikte oynadığı grup oyunları övgüyle
anlatılmalı.
Çocuk zorlanacak gibi duruyorsa başlangıçta günlük iki saat
veya yarım gün şeklinde bir program seçilmeli