Okullarda rinovirüs salgını başladı! Anne ve babalara da bulaşıyor
Okullar açıldı, kapalı alanlarda geçirilen vakit arttı. Çocuklar arasında başlayan rinovirüs salgını, nezleye sebep oluyor. Virüsü okuldan kapan çocuk, ev halkını da hasta ediyor.
Okullar açılır açılmaz salgın yapmaya başlayan rinovirüsün çocukları etkilemeye başladığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "Rinovirüs en sık soğuk algınlığı, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu nedenidir. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonuna, orta kulak iltihabı (otit), sinüzit ve farenjite yol açar. Yetişkinlerde de görülür. En sık okula ve işe gidememe nedenidir" dedi.
RİNOVİRÜS EN ÇOK OKULLARDA KAPILIYOR
Rinovirüsün kapılabilmesi için uzun süre yoğun virüs yüküne maruz kalmak gerektiğini kaydeden Dr. Seçkin, "Sinema, alışveriş merkezi ya da doktor ofisinden kapılmaz. Buralar daha kısa süreli temasları gerektirir. Virüsün en sık kapıldığı yerler okullardır. Virüsü okuldan alan çocuklar ailelerine de bulaştırırlar" diye konuştu.
RİNOVİRÜS BELİRTİLERİ
Dr. Seçkin, rinovirüsün belirtilerini ise şöyle sıraladı: "Önce boğazda ağrı, burunda yanma ve kuruluk başlar. En belirgin bulgu ise 2-3 gün sonra burun tıkanıklığı, koyu renkli sümük ve öksürüktür."
Rinovirüs genellikle grip gibi ağır seyretmiyor ancak dikkat etmek gereken bazı durumlar olabiliyor. Dr. Seçkin, "Hastalanan bir bebekse veya yuvaya giden küçük bir çocuksa, yüksek ateş, hırıltı, solunum darlığı gelişebiliyor. Kulak enfeksiyonu, sinüzit yapabiliyor. Bu tür durumlarda antibiyotik tedavisi gerekiyor. Bu virüs özellikle bebeklerde, yaşlılarda ve kronik hastalığı bulunanlarda bir miktar tehlikeli seyredebilir" dedi.
EVDE YAPILABİLECEK BASİT ÖNERİLER
Rinovirüs en sık iş ve okul kaybı etkeni olduğunu hatırlatan Dr. Seçkin, "Bir çocuk rinovirüsü yılda 3-5 kez geçirebiliyor hatta yuvada ise neredeyse her ay geçirebiliyor. Evde yapılabilecek çok basit şeyler var. Çocuğun burnunu açık tutmak gerekir, sık sık tuzlu suyla yıkamak, yatılan odanın havasını nemlendirmek ve her türlü nezle ve öksürük durumunda yatağın başucu 45 derecelik eğime getirilmelidir. İster çocuk ister yetişkin olsun bu şekilde yatmaları öneriliyor, bu şekilde nefes almak daha rahat oluyor. Bu virüs alerjiyi de tetiklediği için alerji ilaçları da veriyoruz. Çocukta astım gibi bir durum varsa astım ilaçlarını da hemen veriyoruz; küçük çocuklarda yüzde 40 oranında sinüzit veya otit için antibiyotik kullanmamız da gerekebiliyor" diye konuştu.
EVDE DE SINIFTA DA PENCERELER AÇIK KALMALI
Okulda hastalanıp eve gelen bir çocuk ev halkını da hasta ediyor. Dr. Seçkin, bunun için de evde pencerelerin açık kalması gerektiğini, bu şekilde odadaki virüs yükünün yüzde 10'a düştüğünü, imkanı olan ailelerin banyolarını ayırabileceğini, ortalıkta kullanılmış peçete bırakılmamasını, çocuğun kullandığı tabağın, çatalın ve kaşığın ayırılması gerektiğini söyleyerek, tüm bunlara dikkat edilse de ev halkına yüzde 50 oranında bulaştığını kaydetti.
Rinovirüsten korunmak için de önerilerde bulunan Dr. Seçkin, "Okulda sınıfta mümkün olduğunca pencereler açık olmalı. Çocukların açık havada vakit geçirmesi sağlanmalı. Çocukların teneffüslerde açık havada oyun oynamaları teşvik edilmeli. Çocuğa ellerini yüzünü sürmeden önce, yemeğe oturmadan önce, okuldan geldikten sonra el yıkaması gerektiği öğretilmelidir. Hapşırırken yüzünü eliyle kapatmak yerine dirsek çerisine hapşırması gerektiği söylenmelidir. Öteki türlü ellerini her yere sürüyor ve virüs de her yere bulaşmış oluyor" ifadelerini kullandı.
Demet Demetkir / HABERTÜRK