Okyanusta 11 bin metrelik çukura düştü!

Anadolu 13. İş Mahkemesi’nde görülen davaya göre ilginç olay 21 Ekim 2013 sabahı yaşandı.

HALKTV'den Dinçer Gökçe'nin haberine göre Malta bayraklı ‘Özgür Aksoy’ isimli yük gemisi Tayvan’dan Meksika’ya doğru yola çıktı. Gemi, Japonya ile Endonezya’ya arasında bulunan Mariana Çukuru’na geldiğinde, kamarot olarak çalışan ve işe 5 Ağustos 2013 günü giren Cemil Çakır (26) okyanusa düştü. 11 bin metreye yakın derinliği, 69 kilometre de genişliği olan Mariana Çukuru’na düştüğü ifade edilen Çakır’dan 10 yıldır haber yok. Yürütülen savcılık soruşturmasında takipsizlik kararı verildi.

Kardeşleri tazminat davası açtı

Cemil Çakır’ın 8 kardeşi adında iş mahkemesinde dava açıldı. Tazminat talepli dosyada, Akmar Denizcilik Holding AŞ ile Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü İstanbul Gemiadamları Sağlık Merkezi davalı konumda. 8 kişi için talep edilen manevi tazminat miktarı 400 bin TL. Maddi tazminat ise, sembolik bir rakam olarak, kişi başı 1000’er TL olarak talep edildi.

Cemil Çakır’a o rapor nasıl verildi?

Çakır ailesi adına mahkemeye sunulan dilekçelerde özetle şöyle denildi: “Cemil Çakır’ın ölümünde firma yetkilileri ve gemi kaptanının ihmali var. Gemiadamı Sağlık Merkez psikiyatri bölümünün, Çakır için ‘sağlıklı’ raporu vermesi hatalı. Çakır, uzun yıllar şizofren tedavisi görmüş. Kullandığı ilaçlardan anlaşılacağı üzere, gemi adamlığı yapamayacağı açık. İşverenin sorumluluğu olduğu kadar sağlık raporunu veren kurum da sorumlu” denildi.

‘Ailesi 10 yıldır cenazesini bekliyor’

Cemil Çakır’a hiçbir eğitim verilmediğine işaret edilen dilekçelerde “Cemil Çakır’ın, kazanın oluşumundan hiçbir kusuru bulunmuyor. Nasıl öldüğü dahi belli değil. Gemide bir kamera kaydı yok. Müvekkiller, kardeşlerinin cesedine ulaşamadı. Ona bir mezar dahi yaptıramadılar. Yıllardır, kardeşlerinin na’şının gelmesini beklediler” ifadelerine yer verildi.

Tanık: "İntihara eğilimi yoktu"

Mahkemede dinletilen tanıklardan Ferit Uysal “Cemil Çakır intihara meyilli biri değildi. Manevi duyguları yüksek biriydi” dedi. Bir diğer tanık Ethem Yüzük ise "Cemil Çakır herkese saygılı biriydi. İntihara meyilli bir kişi değildi. Gemi adamlığı ile ilgili bir eğitim almamıştı” dedi.

Akmar: "Sözleşmesi başka şirketle"

Akmar Denizcilik Holding AŞ adına yapılan savunmalarda ise, Cemil Çakır’ın sözleşmesinin Sea Angel Shipping Co. Ltd ile olduğuna işaret edilerek “Müvekkil şirket, söz konusu dava dışı (Sea Angel Shipping) şirketin acentesi olarak faaliyet göstermekte olup acentelik ilişkisi dışında müteveffa ile herhangi bir iş ilişkisi mevcut değildir” denildi.

‘Bir gemiciye el salladı ve denize atladı’

Savunma dilekçesinde Cemil Çakır’ın 21 Ekim 2013 sabahı saat 09.00 gibi intihar ettiği ifade edilerek özetle şöyle denildi: “Japonya açıklarında saat 09:00 sularında müteveffa Cemil Çakır hızla geminin sancak tarafından 5 numaralı ambardan puntele tırmanmış ve birden güverte kıç tarafta bulunan gemicilerden birine el sallayarak denize atlamıştır. Denize atladığını gören gemi personeli hemen can simidi atmış. Ancak müteveffa tarafından, bir-iki metre yakınında bulunmasına rağmen, can simidine doğru herhangi bir hamlede bulunulmamış.”

Japonya, Cemil Çakır için uçak kaldırdı

Çakır’ın denize atladığı bilgisinin hemen gemi kaptanına iletildiği belirtilerek “Atladığı yerin belirlenmesi için üzerinde duman işareti olan kurtarma simidi atılmış ve gemiyle dönüş manevrası yapılmış. Ardından kurtarma botu ile personel denize inerek 1 saat kadar arama kurtarma faaliyetlerine devam edilmiş. Ancak bu faaliyetler sonuçsuz kalmıştır. Bu esnada gemiden tehlike sinyali gönderilmiş olup bu sinyale karşılık Japonya arama kurtarma uçağı kaldırarak arama faaliyetlerine iştirak etmiş. Aynı zamanda en yakın ticaret gemisi de olağan seferini bırakarak arama kurtarma faaliyetlerine katılmıştır" ifadeleri yer aldı.

Tanık olarak dinlenen işçi: "Kendini gemiden attı"

Savunma dilekçelerinde, Çakır’ın intihar ettiğine yönelik ifade veren geminin 3 çalışanın da ifadeleri mahkeme ile paylaşıldı. Halil Özgür Sönmez isimli çalışan, Cemil Çakır’ı olay sabahı saat 07.30 gibi kahvaltıda gördüğünü ifade ederek “Birden Cemil’i puntelere çıkmış bir şekilde gördüm. Kendini gemiden attı. Yanımda bulunan can simidini yakınına attım” dedi. Savunma dilekçelerinde, Çakır’ın “Somut hadisede bir iş kazasından söz edilemez. Davacıların manevi tazminat talebi de maddi tazminat gibi haksızdır” denildi. Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü adına yapılan savunmada ise “Genel müdürlüğümüzün konu ile ilgisi yok” cümleleri yer aldı.

İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi’nde görülen davanın 13’üncü duruşmasında mahkeme, olayın iş kazası olarak tespit edilmesi için SGK ve işverene karşı dava açılması için süre verdi.

Mahkeme bir sonraki duruşma için eylül ayına gün verdi.