Öncel Öziçer yazdı: 'Habersizmiş gibi çek pampaaa!'
"Siz her yaz başı Hülya Avşar'ın deniz kenarında, teknede, havuzda, yüzerken gerçekten 'yakalandığı mı' sanıyorsunuz?..."
Magazin gazeteciliğine ne oldu sahi?
1980'lerde takıldı kaldı mı?
"Bikiniyle yakalandı, selülitleri şaşırttı, sevgilisiyle
yakalandı, kadınlar bilmem kimi markaja aldı, tekne keyfi yaptı,
gecelerde dağıttı, plajda yan geldi yattı..."
Bu mudur yani?
Bir de her yaz kendi servisini kendisi yapanlar var.
Siz her yaz başı Hülya Avşar'ın deniz kenarında, teknede, havuzda,
yüzerken gerçekten 'yakalandığı mı' sanıyorsunuz?
Tamam o da oluyor bazen ama onlar ters ışık olduğu için
sayılmıyor!
Sonra yine habersiz çekilmiş gibi ama bu kez düz ışıkta(!), en
uygun pozda 'hala taş gibiyim' pozları gazeteleri süslüyor.
Servis eden memnun, yayınlayan memnun...
Aslında şu 'yakalanmak' sözcüğünü magazin
basınında yasaklanmalı.
Gider kuytu köşede tatil yaparsın, yakalanırsın...
Ama havlunu Çeşme ve Bodrum'un muhabir kaynayan plajlarına serersen
o artık yakalanmak olmuyor.
Gel beni çek oluyor.
Mesela zamanın başbakanı Tansu Çiller 1993'de
Antalya'daki evinin boş havuzunda güneşlenirken gerçekten
'yakalanmıştı'.
Hürriyet Antalya muhabiri Hüseyin Demir çekmişti o
unutulmaz fotoğrafı.
İyi işti... Gerçi sonra nazar değdi adamcağızı vurdular
Antalya'da... Mesleği bıraktı, aynı şehirde restorancılık yapıyor
şimdi...
İyi iş derken gazeteci heyecanıyla diyorum bunu... Vicdanıma
sorarsan bir insanı n fotoğrafını kendi evinin bahçesinde,
teknesinde, kamuya açık olmayan bir yerde çekip yayınlamak biraz
ayıp da gelmiyor değil hani...
Bu, hayvanları bu kadar sevip de sonra oturup toynakları dışında
bir danayı afiyetle mideye indirmek gibi...
İkilemler dünyası...
Magazin basınında "yakalanma" kelimesinin hala
kullanılıyor olmasının ne kadar saçma olduğunu, ünlülerin bizzat
kendi sosyal medya hesaplarına bakarak da anlayabilirsiniz.
Zaten herkes artık en mahrem anlarını bile çarşaf çarşaf
kullanıyor.
Bakın yine dönelim Hülya Avşar'ın son
'habersizmiş gibi çek pampaa" fotoğraflarına.
Sırt dik, karın içeride, kollar geride kasılmış vaziyette (ki
memişler dik görünsün)...
Bir de illa ki yüzerken olacak bir poz.
Çünkü neden? Çünkü o eskiden yüzücü imiş. Güzel yüzermiş.
80'lerdeki filmlerinde ne yapar eder illa bir kulaç atma
sahnesi koyardı yönetmenler. Hey gidi günler!
Uzun lafın kısası sizi bilmem ama ben artık her yaz poz vermiş
sanatçı poposu memesi görmekten çok sıkıldım.
Artık magazinci dostlardan daha yaratıcı haberler bekliyorum.
Haydi tempo tempooo!
ÖNCEL ÖZİÇER