Organ bağışına 'aile puanı sistemi' geliyor
Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzman Dr. Arif Kapuağası, organ bağışı ile ilgili birkaç ay önce hazırlanan taslakların yayınlanmak üzere olduğunu belirtti...
Sağlık Bakanlığı’nın organ bağışı konusunda yürüttüğü
çalışmaları anlatan Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzman
Dr. Arif Kapuağası, organ bağışını bekleyen hasta sayısının en çok
böbrek hastalarında olduğuna dikkati çekerek, "Öncelikle
tabii ki burada önem sırasına, bekleyen hasta sırasına göre
baktığımız zaman en çok ihtiyacı olan, Türkiye’de en çok bekleyen
hasta böbrekte var. 17 bin 500 civarında bir hastamız böbrek nakli
için bekleme sırasında bekliyor" dedi.
Kapuağası, bunun dışında karaciğer nakli bekleyen bin 700 ila bin
800 civarında hastanın olduğunu belirterek, pankreas, kalp, ince
bağırsak, akciğerin bu sırayı izlediğini anlattı. Kapuağası,
konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunun dışında kornea bekleyen
hastalarımız var. Organ dışında da tabii son zamanlarda dokularda
da bekleme listelerimiz oluşturuluyor, yeni yeni nakil olanakları
Türkiye’de geliştiriliyor. Bir iki ay önce rahim nakli gibi, bunlar
sadece özel izinlerle yapılmış ama ana esaslar benim ilk
saydıklarım böbrek, karaciğer, pankreas, yüz nakli, ince bağırsak
gibi organlar."
"350 BEYİN ÖLÜMÜ TESPİT ETTİK, YÜZDE 25 ORANINDA BAĞIŞ
OLDU"
Organ bağışı konusunda ülkede bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Kapuağası, "Mesela beyin ölümü olarak bu yıl itibariyle bin 350 beyin ölümü teşhisi ettik. Fakat bunların ancak yüzde 25’i bağışçı oldu. O da gerçekten düşük bir rakam. Bunun bir miktar daha artması durumunda yüzde 50’lere çıkabilirse daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bir de beyin ölümü tespitine yönelik çalışmalarımız var. Bunun rakamlarını artırmaya yönelik. Geçen yıl mesela bin beyin ölümümüz vardı, bu yıl yüzde 30 artışla bin 350’ye yakın beyin ölümü teşhisimiz oldu. Burada bir sıçramamız oldu. Bağış oranımızda yüzde 30 oranında bir artış oldu geçen yıla göre. Yapılan çalışmalar meyvesini vermeye başladı. Bu yüzde 25 bağışı beyin ölümünün ancak yüzde 25’i. Bunu yüzde 40, yüzde 50’lere çıkarabilirsek bu oranı ikiye katlayabiliriz" diye konuştu.
"ORGAN BAĞIŞI BEKLEYEN 17 BİN 500 HASTA
VAR"
Türkiye’de 60 bin civarında kronik böbrek hastası olduğuna dikkat
çeken Kapuağası, "Türkiye’de 60 bin civarında kronik böbrek
hastası ve 57 bin diyaliz hastası var. 60 bine yakın diyaliz
hastası diyalize giriyor ve bu hastaların hemen hemen hepsi organ
nakli için aday hastalar" dedi. Kapuağası, şunları
kaydetti:
"Bizim 17 bin 500 tane bekleyenimiz var ama potansiyel
olarak 60 bine yakın trans olabilecek hastamız var. Bu rakamlara
her yıl 3 bin civarında rakam ekleniyor. Bizim bunları bir şekilde
eritmemiz lazım, yoksa bu artarak devam edecek ve şu anda biz bunun
için ’geçen bir yıl içerisinde neler yapabiliriz’ diye bunlarla
ilgili bazı çalışmalar yaptık. Bununla ilgili birkaç ay önce
hazırladığımız taslaklar vardı, şu anda yayınlamak üzereyiz
bunları. Aile puanı sistemi, çapraz nakil havuzu, şartlı bağış diye
bağış kolaylaştırıcı bir yöntem geliştirdik. Bu aile puanı
sisteminde organ bağışında bulunan bir aile eğer ki bir yakını
vefat etmişse, organlarını sisteme bağışlamış, bu sistemde de nakil
gerçekleşmişse o hastanın yakınlarından birinci ve ikinci derecede
yakınlarından biri organ nakline ihtiyacı olduğu zaman bunları
ekstra bir puanla üst sıralara gelebilecek bir avantaj sağlayacak
bir aile puanı sistemi getirmeyi düşünüyoruz. Bunun dediğim gibi
her an mevzuatı yayınlanmak üzere."
"ORGAN BAĞIŞI İLE İLGİLİ MEVZUAT YAYIN
AŞAMASINDA"
Şartlı bağış denilen sistem hakkında da bilgiler veren Kapuağası,
"Kişi, ’benim akrabam sırada beklerken ben önce akrabama
vermek istiyorum sıramı diyor, verirseniz veririm yoksa vermem’
diyor. Dedik tamam bir organını akrabana vereceksin ama diğer
organlarını da sisteme bağışlayacak şekilde vereceksin. Şartlı
bağışla öncelik ona tanınacak şekilde zemin hazırladık"
diye konuştu.
Kapuağası, çapraz bağışla ilgili olarak ise, "Çapraz bağış
dediğimiz canlı bağışlarda özellikle kişiler, yakını nakil olacak
organını yakınına vermek istiyor. Organ nakli için başvuruldu,
organını verecek ama dokuları uymuyor. Dokuları uymayınca bu sefer
biz bu dokuları diğer illerdeki nakil merkezlerindeki hepsiyle
tarıyoruz. Diğer merkezdeki de yakınına bağışlayacak ama onunki de
uymuyor. Onunki size uyuyor, sizinki de bekleyen hastaya uyuyorsa
işte bu çapraz bağışlama. Sizlerin organları bağışçıların organları
çapraz olarak bağışçılara uyuyor. Organ merkezi buluşturuyor, aynı
anda operasyonu yapacak şekilde düzenleme yapıp çapraz nakil
gerçekleştiriliyor. Siz onun alıcısına veriyorsunuz, onun alıcısı
da sizin vericinize organı bağışlayacak veri geliştiriliyor.
Bunlarla ilgili mevzuat bitti, şu anda yayın aşamasında"
dedi.
"EN ÇOK BAĞIŞ YAPAN BÖLGE EGE BÖLGESİ"
Organ bağışı ile ilgili istatistiklerin tutulduğunu söyleyen
Kapuağası, en çok bağışı yapan bölgenin Ege Bölgesi olduğunu
anlattı. İstanbul, Ankara ve Antalya’nın bu sırayı izlediğini
kaydeden Kapuağası, şunları söyledi: "Biz açıkçası Güney,
Güneydoğu, Doğu bölgelerinde de bu bağışların neden artmadığına
yönelik bazı çalışmalar yaptık. Onunla ilgili oralarda bazı
eğitimler verdik. Özellikle beyin ölümünde vatandaşı
bilinçlendirmeye yönelik yoğun eğitimler yaptık. Oralardaki nakil
merkezleri planlayarak, oralara ihtiyaç olan nakil merkezlerinin
açılmasına yönelik çalışmalar yaptık. Şu anda mesela Adana’da iki
katına çıkan bir organ bağışı artışı var. Çünkü yoğun bir şekilde
çalışma yapıldı. Aynı çalışmayı bu yıl içerisinde planladık.
Diyarbakır, Erzurum, Karadeniz Bölgesi ve Antalya’da bu eğitimlerin
daha fazlasına planladık. Büyük bir ihtimalle de seneye bunların
herhalde yansımalarını göreceğiz diye düşünüyoruz. Anketler
yapıyoruz, şu anda da devam ediyor. ’Neden olmuyor’ acaba diye,
işte çoğu kişi açıklamak istemiyor. Kimisi dini sebepler diyor,
kimisi inançlar, kimisi ailevi sebepleri öne sürüyor ama dini
açıdan Diyanet İşleri Başkanlığı zaten organ bağışında herhangi bir
sakınca olmadığını deklare etti. Fakat biz vatandaşın biraz daha
bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."