Özer Hurmacı: 'Fenerbahçe armasını asla öpmedim'
Özer Hurmacı, Fenerbahçe'de, "Fenerbahçe'ye transfer oluktan sonra asla armayı öpmedim. Ama Trabzonspor'a gelince ilk işim bu oldu" dedi.
Trabzonspor'un devre arasında Kasımpaşa'dan kiralık olarak
kadrosuna kattığı Özer Hurmacı, kulüp dergisine açıklamalarda
bulundu. Özer, küçüklüğünden itibaren hedefinin Trabzonspor'da
oynamak olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Almanya'da
ilk zamanlarımda KSV Baunatal PAF takımdaydım ve 4'üncü Lig'e
çıkacaktım. Ama hedefim çok daha büyüktü. Hep amatörlerden
teklifler geldi. Ben de Lemi dayımla ve buradakilerle konuştum.
Buraya gelmek istediğimi, kendime güvendiğimi söyledim. Lemi dayım
ve eniştem Sadi Tekelioğlu yardımcı oldu. Direkt Ankaraspor'a
geldim. Samet Aybaba vardı o zaman Ankaraspor'da. Küçüklüğümden
beri hedefim Trabzonspor'du ama Ankaraspor oldu. İlk idmanda Yusuf
ağabey (Yusuf Şimşek) çıktı karşıma. Sonra Brezilyalıları gördüm.
Baktım ki iyi futbolcular var. İlk antrenmanda başarılı bir grafik
çizdim. PAF takımla maçlara çıktım, ardından bir Fenerbahçe maçında
kadroda yer aldım. Sonra yaz kampına katıldım ve ardından Intertoto
maçlarında oynadım."
"HAYALİMDEKİ FORMAYA BİR AN ÖNCE KAVUŞMAK
İSTEDİM"
Özer, verdiği tüm röportajlarda Trabzonspor'da oynamak istediğini
vurguladığını da ifade ederek, "Futbola başladığım ilk
günden itibaren en büyük hayalim Trabzonspor forması giymekti. 22
yaşına kadar verdiğim tüm röportajlarda bunu dile getirdim.
Sonrasında Fenerbahçe'ye transfer oldum. Bu zamana kadar
Trabzonspor'la iki kez görüşme aşamasına yaklaştık ama beni net bir
şekilde hiç transfer etmek istemediler. Kasımpaşa'da kadro dışı
kaldıktan sonra Allah'a şükür Başkanımız İbrahim Hacıosmanoğlu bana
telefon açtı, beni Trabzonspor'da görmek istediğini söyledi.
Trabzonspor Başkanı, 'Seni Trabzonspor'da görmek istiyoruz' derse
benim için hayat durur. Hayalimdeki formaya biran önce kavuşmak
istedim. Çok gururlandım bu görüşmeden. Böylece transfer
gerçekleşmiş oldu. Ayrıca bu transferde büyük emeği olan Bayram
Mandan ve Şevki Çakıroğlu'na sonsuz teşekkürlerimi
sunarım."
"SAHADA ÖZER GİBİ BİRİNİN OLDUĞUNU FARK
ETTİRMEK İSTİYORUM"
Özer, bu sezon Avrupa kupalarına katılmayı hedeflediklerini de
belirterek, "Bana göre hedefimiz sezonu dördüncü sırada
tamamlayıp Avrupa Kupalarına gitmek olmalı. Bu şansımız çok yüksek.
Trabzonspor'un ilk hedefi şampiyonluktur. Bu hedefe uzak kaldık.
Şimdi diğer hedef olan Avrupa'ya gitmek istiyoruz. Ben çok iyi bir
takım oyuncusuyum. Allah'a şükür yeteneğim var, bunun da
farkındayım. Ona göre oynuyorum. Her seferinde, taraftarlara, rakip
oyunculara, sahada Özer gibi birinin olduğunu fark ettirmek
istiyorum. Takım arkadaşlarıma yardımcı olmaya
çalışıyorum" diye konuştu.
"TEK HEDEFİM FUTBOLCU OLARAK ŞAMPİYONLUK
YAŞAMAK"
Çocukluğunda antrenmanlara Trabzonspor formasıyla çıktığını da
ifade eden Özer, şöyle konuştu:
"Trabzonspor aşkıyla büyüdüm. Trabzonspor'a ilk transfer
olduğumda boş bir odaya girip sevinçten ağladım. Kendime
inanamadım. Çocukluk hayalim gerçekleşmişti. Yabancılık çekmedim.
Çünkü ben hep bu kulübün içindeydim. Küçükken dayım Lemi Çelik'in
yanına kulübe veya kampa geliyordum. Hami, Ünal, Tolunay ve Orhan
hocayla sohbet ve zaman geçirme imkanım oluyordu. Hatta bazen bana
soda ısmarlıyorlardı. Almanya kampında Ünal hoca bana dondurma
almıştı, bunu asla unutamam. Çocukluğumda en güzel zamanı yazın
Trabzon'a gelip Trabzonspor'un açılışına katıldığımda geçirirdim.
Sonrasında maraton tribünde maç izlerdim. Aslına bakarsan belki de
ben herkesten daha eskiyim bu kulüpte. Trabzonlu ve
Trabzonsporluyum. Bu değişmeyecek bir gerçek. Her Trabzonlu çocuğun
ilk hedefi Trabzonspor forması giymektir. İkinci hedefi ise en iyi
Trabzonspor taraftarı olmaktır. Trabzonlu ve maddi durumu iyi
olanların hedefi de bu kulübün başkanı olmaktır. Yani Trabzonlu
erkeğin tüm hedefleri Trabzonspor'a yöneliktir. Bu benim ailemde de
aynı. Ağabeyim Uğur'la yaptığımız sohbetlerde, parayı bulunca
Trabzonspor'a başkan olacağını söylüyor. Trabzonspor'u şampiyon
yapma isteği hepimizde var. İlk ikisi gerçekleşti bu hedeflerimin.
Ama üçüncüyle ilgili bir beklentim yok. Tek hedefim futbolcu olarak
şampiyonluk yaşamak. Hayatımı buna göre programladım. Hocamızın
önderliğinde takım arkadaşlarımla birlikte bunu başaracağımıza
inanıyorum."
"KENDİSİNİ TRABZONSPOR'A ADAMIŞ 25
FUTBOLCUYA İHTİYAÇ VAR"
Özer, sürekli oynayıp kendisini kanıtlamak istediğini de ifade
ederek, "Futbol benim hayatım. Benim için futbolun rengi de
Bordo-Mavi. Durum bu kadar basit ve net. Bu hayatta bir hedefim
var. Allah bana birçok şeyi nasip etti. İyi paralar kazandım.
Geriye tek bir şey kaldı. O da bu kutsal forma altında şampiyonluk
yaşamak. Bu sevinci tüm şehirle, tüm taraftarlarımızla birlikte
sahada, sokaklarda yaşamak istiyorum. İnşallah bunu başaracağız.
Takım içinde bu düşüncede oyuncular var. Ama bunun için kendisini
Trabzonspor'a adamış 25 futbolcuya ihtiyaç var. Onur'u örnek alan,
Onur gibi olan. Sonra inanan şehire ve destek veren taraftara
ihtiyaç var" dedi.
"FENERBAHÇE'DEN AYRILMAK İÇİN 2 MİLYON
EURO'DAN VAZGEÇTİM"
Özer, Fenerbahçe forması giyerken söylediği, "Fenerbahçe
küme düşse de buradan ayrılmam" sözüne de açıklık getirdi
ve, "3 Temmuz'da yaşananlardan sonra yeni sezonun
başlangıcı ertelendi. Ben de iznimin ilk 5 günü Çeşme'ye gittim.
Sonraki 5 günü ise Trabzon'da ailemin yanında geçirdim.
Çeşme'deyken bir gazeteci beni arayarak, 'Fenerbahçe küme düşerse
Semih Şentürk 1 yıl bedava oynayacağını söyledi' dedi. Ben de tatil
modunda olduğum ve Semih Şentürk'ün asla öyle bir şey yapmayacağını
bildiğim için gülerek kendisine, 'Semih ağabey tanıdığım, bildiğim
insan. O, 1 yıl oynarsa ben 2 yıl bedavaya oynarım' cevabını
verdim. Gelinen noktada ben Fenerbahçe'den ayrılmak için alacağım
olan 500 bin Euro'yu bırakıp üstüne 500 bin Euro kendim ödedim.
Üstelik o sezon kalsam 1 milyon Euro garanti ücretim vardı. Yani 2
milyon Euro'dan vazgeçtim. Semih Şentürk ise Faruk Ilgaz
Tesisleri'nde 6 ay takımdan ayrı çalışarak hem garanti parasını,
hem de devre arasında bonservisini alarak takımdan
ayrıldı" ifadelerini kullandı.
"BURADAN BENİ KOVSALAR BİLE
GİTMEM"
Özer, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Benim yaptığım hamlenin asıl sebebi de biran önce
Trabzonspor'a transfer olmaktı. Fenerbahçe'den ayrılırken
hazırlanan mutabakata Trabzonspor'a ve Beşiktaş'a transfer
olamayayım diye madde koydular. Geçen sezon devre arasında
Beşiktaş'tan transfer teklifi aldım. Daha sonra Trabzonspor'a
gidemem diye kabul etmedim. Allah razı olsun Başkanımız İbrahim
Hacıosmanoğlu'ndan. O'nun sayesinde buraya geldim. Bazıları benim
çaresiz kaldığımı ve o nedenle buraya geldiğimi söylüyor.
Kasımpaşa'da 4 yıllık daha sözleşmem vardı ve orada alacağım
garanti ücret buradakinden daha fazlaydı. Sözleşmemi
gösterebilirim. Ben hayalimi gerçeğe dönüştürdüm. Artık buradan
beni kovsalar bile gitmem. O kadar yüzsüz, o kadar bu renklere
aşığım. Avukat tutar yine burada antrenmana çıkarım."
"FENERBAHÇE'YE TRANSFER OLDUKTAN SONRA
ASLA ARMAYI ÖPMEDİM"
Fenerbahçe'de oynadığı dönemle ilgili açıklamalarını da sürdüren
Özer, şöyle konuştu:
"2011 yılında yapılan röportaj sürekli yayınlanıyor. Ben
Fenerbahçe'ye transfer oluktan sonra asla armayı öpmedim. Ama
Trabzonspor'a gelince ilk işim bu oldu. Ankaraspor'da yaptığım
açıklamalarda Trabzonsporlu olduğumu hep söyledim. Asla hiçbir
yerde Fenerbahçeliyim demedim. Ayrıca ben Fenerbahçe düşmanı
değilim ama bir kişiyi sevmiyorum, sevmek zorunda da değilim.
Trabzonspor'a imza atarken söyledim. Ben yediğim kaba tükürmem.
2010-2011 sezonunda yaşananları basından öğrendiğimi de söyledim. O
sezon teknik heyet ve futbolcular olarak biz bir şey yapmamışız ki.
Ben futbola aşık bir insanım. Şike ve teşviğe gözümle şahit olsam
bir dakika durmaz açıklardım. Ama şahit olmadım. Öyle bir durum
benim için kabul edilemez. Zaten öyle bir durumda futbol oynamamın
da bir anlamı yok. Ama ben Fenerbahçe'de işime büyük saygı
gösterdim."
"UEFA, CAS VE YARGI SUÇU ONAYLAMIŞ ŞİMDİ
BEN Mİ AHLAKSIZIM"
Özer, şike süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunarak,
"Benim ayağım kırılmış, ben ter dökmüşüm, karşılığında biri
bunlara ihanet etmiş ve sonra da benim için ahlaksız diye açıklama
yaptırıyor. Hem UEFA, hem CAS, hem de yargı suçu onaylamış. Şimdi
bu durumda ben mi ahlaksızım? Ahlaksız benim emeğimi çalan
insandır. Kendi teknik heyetine, kendi futbolcuna, kendi
taraftarına güvenmeyen bir insan var. Sonra bana ahlaksız diyor.
Bunu bana Fenerbahçe Kulübü söylemez. Orada görev yapan herkes bana
saygı duydu. Ortaya çıkan tapelerde bana bile hakaret etmiş. Sonra
hapishanede herkes onu ziyarete gitti ama ben gitmedim. Şimdi
bunları okurken Trabzonspor'da olduğum için bunları söylediğimi
düşünebilirler. Kasımpaşa'da oynarken de bu yönde röportajlar
verdim ama yayınlanmadı."
"TAKIM DÜŞSE DE AVRUPA'YA GİTSEK DİYE CAN
ATANLAR VARDI"
Fenerbahçe'de oynadığı dönemde Trabzonlu Özer olarak dışlandığını
da ifade eden Özer Hurmacı, çarpıcı açıklamalarını şöyle
tamamladı:
"Fenerbahçe küme düşerse kim kalacak diye liste yaptılar. 3
oyuncu, 'kalırım' dedi. Bunlardan biri de bendim. Takım düşse de
Avrupa'ya gitsek diye can atanlar vardı. Ben Trabzonluyum,
Trabzonlu olmak böyle bir şeydir. Biz öyle sahipleniriz ekmek
yediğimiz yeri. Kalırım dememe rağmen diğer oyuncuların paraları
yattı ama benimki yatmadı. Trabzonlu Özer olarak dışlandım.
Alacaklarımı federasyona başvurup alabilirdim ama yapmadım.
Ayrılmak istediğimi söyledim. Onlar da bana sözleşmemi uzatmamı ve
sonrasında kiralık olarak gitmemi söylediler. Ama kabul etmedim. O
ara Ali Yıldırım beni telefonla aradı. Bana neler söylediğini
çıksın kendi açıklasın. Bonservisim karşılığı alacaklarımı
bıraktım. Ocak ayına 500 bin Euro ödeme koydum. Ödeme gününü iki
gün geciktirdiğim için bir hafta sonra bana icra takibi geliyor.
Sonra cezayla birlikte 540 bin Euro ödedim. Fenerbahçeliler bunu
bilsin. Kimse benim ahlakıma laf edemez. Hamdolsun Trabzonluyum,
hamdolsun Trabzonsporluyum."
DHA