Özge Özpirinçci'den özel açıklamalar

Özge Özpirinçci, TRT Okul kanalında yeni bir programa başladı. “Toplu Hayat” adlı bu programda reklamcı bir kızı canlandıran oyuncudan özel açıklamalar...

Özge Özpirinçci'den özel açıklamalar

Öncelikle yeni programınız “Toplu Hayat” hayırlı olsun. Nasıl ortaya çıktı bu proje?    

- Çocukluk arkadaşım Uraz, Cordoba adlı yapım şirketinden bahsetti. Aslen çizgi film yapım şirketi bu; TRT Çocuk kanalına çizgi filmler yapıyorlar. Biz başka ne yapılabilir diye düşünmeye başladık ve bu format geldi aklımıza... 20 sayfalık senaryolar var, her programda yedi-sekiz skeç oluyor. şirket de beni animasyonla besliyor. Kent yaşamında dikkat edilmesi gereken her şeyi mizahi bir dille işliyoruz; başkalarının haklarına saygı, araba kullanma, müzik dinleme...

Dizi yokken hayatınız nasıl geçiyor?     

- “Deli Saraylı” bittikten bir süre sonra sıkılmaya başladım. Ailemle, arkadaşlarımla vakit geçiriyordum ama herhangi bir projeye sırf sıkıntıdan “evet” diyebilecek duruma gelmiştim. Neyse ki “Toplu Hayat” doğdu.

Küçükken abinizle film çekiyormuşsunuz. Artık sıra gerçek bir uzun metraj filme gelmedi mi?

- Aslında gündemde öyle bir proje var. Senaryonun ilk hali bitti, detaylar üzerinde çalışıyoruz. Adı “Bitkisel Özürlü ınsanlar”. Oyuncu ya da yapımcı olarak ekipte yer almak isterim, çünkü filmin çok güzel bir hikayesi var.

Yapımcılıkla da yakından ilgili gibisiniz.

- Çok istiyorum aslında. Bana oyunculuğu sevdiren Türk televizyonları için güzel işler yapmak isterim.

PARMAĞIMDA KANLI ELMAS GÖREMEZSİN

Modayla aranız nasıl?


- Çok marka seçmem, sevmem. 1000 liralık bir çanta alacağıma dört günlüğüne yurt dışına çıkabilirim. Annem de böyle. ıtalya’da, Londra’da pahalı markalardan eşya toplayacağıma, bit pazarını gezip 2. Dünya Savaşı’ndan kalma gazi nişanı almayı tercih ederim ki bunu yaptım da zaten.

Kürke de karşı olduğunuz yer aldığınız bir moda çekiminde ortaya çıktı.

- Evet, seçilen kıyafetler arasında gerçek kürk vardı, giymek istemedim. Ben yolda bile kürk giyenlerin üzerlerine vişne suyu dökmek istiyorum. En azından giydikleri şeyin ne kadar kanlı olduğunu anlasınlar! Madem ilkel insansın, o zaman asma yaprağıyla gez yani. Teknoloji gelişti, montlar gayet sıcak tutuyor.

Tek taşa da karşısınızdır o zaman.

- Aynen öyle. Kanlı elmas denilen türden olmadığı sürece sorun yok ama, kanlı elmassa kesinlikle üzerimde göremezsin. Ondan da emin olamazsınız. Güney Afrika’ya gittiğimde bu konuyu da öğreneceğim.

GÖRÜLMEK İSTEMESEM BEBEK’E GİTMEM

Sürekli sevgiliniz Engin Altan Düzyatan ile haber oluyorsunuz. En çok da Bebek’te kahve içerken görüntüleniyorsunuz
.

- Çıkan haberlere gülüyorum. Öğlen vakti Bebek’te 2,5 yıllık erkek arkadaşımla kahve içerken görüntüleniyorum, “yakalandılar” yazıyorlar. Zaten görüntülenmek istemesem orada olmam. Benim canım Bebek’te oturmak, kahve içmek istiyorsa, isteyen çeksin.

Rol aldığınız projelerde hem sizin hem de sevgilinizin öpüşme, sevişme sahneleri oluyor. Bu sahnelerden rahatsızlık duyuyor musunuz hiç?

- Hayır. Ben işimi yapıyorum. Bugün sevişirim, yarın şizofren olurum, öbür gün katil. Yaptığımız mesleği hâlâ anlamayanlar var.

“Romantik Komedi” de bu anlamda epey konuşulmuştu.

- Evet, orada Altan ile Sinem Kobal öpüştü diye benim ve Arda Turan’ın üzerine gidildi. Ne kadar da saçmaydı. “Bir Avuç Deniz”den sonra yine gelecekler, biliyorum. Yarın öbür gün ben bir filmde oynasam, o zaman da Altan’ın üzerine gidecekler. Bu duruma karşı hissizleşmek, kabuk oluşturmak gerekiyor. Yine de bu konuda çok doluyum.

Kişisel hayatınız nasıl etkileniyor bunlardan?

- Etkilemesine izin vermiyorum. Dolmuşa biniyorum, insanlar tanırsa fotoğraf çektiriyorum. Moralim bozuksa gözlük takıyorum.

ALTAN’IN HAYRANLARI BENİ SEVMİYOR

Engin Altan Düzyatan’ın hayranlarıyla aranız nasıl?


- Onun hayranları tarafından sevilmediğimi biliyorum. Çünkü hayranlarının çoğu kadın. Kıskanıyorlar haliyle. Beraber olduğun erkek size sahip çıktığını gösterince tepkiler çok büyük olamıyor. Ama geçenlerde Altan’ı cep telefonundan arayıp “Sevgilin çok çirkin” demiş, kapatmışlar.

Hayranlara mesajınız “Önce ben geldim ama” olabilir mi?

- Böyle bir şey demem ama yarın öbür gün ne olur bilmesem de Altan’ın hayatında her zaman olacağım. Çünkü her şeyden önce arkadaşım. Zor bir yolda birlikte yürüdük. Bazı yaşanmışlıkları saygı ile uzun zaman götürebileceğimizi düşünüyorum. Zor zamanlarımda ilk aradığım kişi olması hoşuma gidiyor.

KÖPEKBALIKLARIYLA YÜZMEYE GİDİYORUM

Tatil için Güney Afrika’ya gideceğinizi duydum?


- Evet, bu benim en büyük, en önemli planım. Çekimlerimiz bir gün sürdüğü için bana bol bol zaman kalıyor. 19 şubat-6 Mart arasında Güney Afrika’da olacak, abimle birlikte fil sevmekten köpek balıklarıyla yüzmeye kadar bir sürü şey yapacağız.



Konular Röportaj