Özlem Tekin: Birkaç leşim var

Özlem Tekin sakin sakin yaşıyorum dediği Bodrumdan Bugün seni öldürsem mi, cesedine tükürsem mi? dediği Kargalar albümüyle döndü.

Özlem Tekin: Birkaç leşim var

Özlem Tekin bunu hep yapıyor. Onu ilk tanıdığımızda başladı bu soru cümleleri… Hatırlarsanız “Aşk her şeyi affeder mi?” diye sordu. Sorunun ardından 18 yıl geçmesine rağmen net bir cevap hâlâ bulunamadı.

Tekin'in şarkı sözleri hiçbir zaman sıradan olmadı.

10987654210 no'lu eski albümünün "Cinayet" şarkısında “Ah sen cinayet sebebisin” dediğinde sanırım bu tükürük meselesinin sinyallerini vermişti.

Çılgın, rahat, Bodrum'da rastalı, agresif-sevimli Özlem Tekin'le konuştuk, sorduk; “Tükürecek misin, tükürmeyecek misin?”

- Nedir bu intikam ve alayla örülmüş şarkıyı size yaptıran hadise?

Açıkçası adam hâlâ durduğu yerde pek korkmuş görünmüyor; zaten korkan adam sevmem ben. Aslında şarkıda intikam var ama alay yok, ben gayet ciddiydim yazarken. Şarkı yazmak zaten yeterince zor ve sancılı bir süreç. Sadece bir şarkı için günlerce uykusuz kalıp evden çıkmadığım oluyor. O yüzden ‘şarkı yazayım da alay edeyim' gibi bir durum söz konusu değil.

Hepsi kendi duygularım, kendi yaşanmışlıklarım ve hayal kırıklıklarım. Şarkıyı bana yaptıran da o adam zaten. Yani hayal kırıklığı. Ama benim tepkim genelden biraz daha farklı oluyor nedense. Bu tepkiyi ve tavrı yansıtıyorum şarkılara.

Ayrıca siz intikam, korku diyorsunuz ama aslında ‘Kargalar' bir aşk şarkısı. Âşıkken sevgilisinden ayrılan kadının hikâyesi. Adamdan ayrılınca oturup ağlamayan kadının hikâyesi yani…

- Şarkı sansür bariyerlerini nasıl aştı merak ettim. Bandrol alırken sıkıntı yaşandı mı? ‘Bu şarkı kötü örnek oluyor! Hepimiz katil oluruz. Kargalar da çoğalıyor' deseler savunmanız ne olur?
Biliyorsunuz ki ülkemizde katillere, silahlara ve ölümlere sansür yok. Sansür sadece sigaraya ve alkole. Ayrıca bu şarkının kötü örnek olduğunu düşünmüyorum. Kötü örnek arıyorsanız saat başı haberleri izleyin. Zaten sanatçılar, çevresinde gördüğü olaylardan beslenerek işlerini ortaya koyarlar. Ben de çevrede gördüklerimden, haberlerden yola çıkarak şarkı yazıyorum. Albümde kadına şiddet konusuna dikkat çeken bir şarkı da var, o da ‘Asker'. “Dövemezsin içimde asker var, Sevemezsin içinde korkak var” şeklinde giden sözlere sahip. Ağlayarak, sızlayarak bir yere gelinmez. Bu şarkı değil kötü örnek olmak belki de edilgen ruhlu kadınların, neler yapabileceğini farkına varmasını sağlar. Umarım.

- Tweetleriniz de iddialı; “Alın dinleyin kulaklarınız temizlensin”, “Sözde ‘Rock' albümlerini unutun” gibi şeyler yazmışsınız. Polemik cümleleri değil mi bunlar? Rock yapılmadığını mı düşünüyorsunuz?
Hiçbir zaman polemik olsun diye laf etmem. İnsanlar her yerde beni konuşsun diye de bir derdim yok. Bu albüme çok emek verdik. Aylarca çalıştık ve sağlam bir sound yakaladık. Rock gücün müziğidir. Başına her ne gelirse gelsin “Ben ayaktayım ve buradayım” diyenlerin müziğidir. “Sevgilim beni terk etti bir şarkı söyleyeyim de hep birlikte ağlayalım” diyenlerin müziği arabesktir. Sanırım Türkiye'de bu karıştırılıyor. Sert soundla ağlamak Türkçe rock olmuş. Müziğiniz sert, cayır cayır gitar çalıyorsunuz ama nerede bu müziğin ideolojisi?

- Sizinde denemeleriniz oldu. Mesela popçuların ‘İlk elektronik müziği ben yaptım!' dediği zamanlarda sizin hiçbir canlı enstrüman kullanmadan yaptığınız tamamen elektronik ‘Öz' isimli bir albümünüz vardı...
Sürekli değişen ruh halime göre müzik yapıyorum. ‘O dönem ne modaysa ona uyayım da kaymağını yiyeyim' diye albüm yapmadım hiçbir zaman. Ama albüm hangi tarzda olursa olsun, şarkıları canlı çalarken her zaman yaptığım müzik rock.

- ‘Bahar' şarkısının videosunda sevgilisinin cesedini gömen bir kadın vardı. Şimdi de “Bugün seni öldürsem mi? Cesedine tükürsem mi?” diyorsunuz. Açıklayın lütfen eski sevgililerinizi nereye gömüyorsunuz?
Her aşk, doğası gereği şiddet içerir. Bunu bazen içinizde yaşarsınız, bazen de sevgilinize yansıtırsınız. Sevgililerimin bir mezarı olmasını tercih etmem; dönüp dönüp mezar ziyareti yapanlardan değilim. Biten ilişki biter. Şiddeti hayatımda spor olarak yaşıyorum. Uzun süre profosyonel kick box yaptım. İlişkilerde de fiziksel şiddet olmasa da keskin hatlar ararım. Bu anlamda net bir insanımdır, sert bir kadınımdır.

- Kadınlara ‘Savaşçı olun. Haklarınızı yedirmeyin. Gerekirse dövüş dersi alın' diyorsunuz. Bir adam dövdünüz mü daha önce?
“Dövüş dersi alın” demek gidin kafanız atınca birilerini pataklayın anlamına gelmiyor. Zaten bunlar da dövüşten çok savunmaya yönelik sporlar. Benim orada demek istediğim kadınlar da kendilerine güvenmeli ve güçlerinin farkında olmalılar. Yeri geldiğinde de karşısındakilerine hak ettiği cevabı vermeliler. “Bir adam dövdünüz mü?” sorusuna gelince, evet bir kaç leşim var (Gülüyor). Ama emin olun hepsi hak etmişti.

- Bodrum'da hayat nasıl? Rock müzik yapan biri için fazla sakin gelmiyor mu size?
Aksine Bodrum'a yerleştiğimden beri bu soruyu İstanbul'dakilere sormaya başladım. Yaptığım müzik tarzındaki şiddet için içimdeki Özlem Tekin yetiyor, dışarının kaosuna ihtiyaç duymuyorum. Orada hayat muhteşem. Köpek sürüm var. Kendi meyvelerimi, sebzelerimi yetiştiriyorum. Doğal beslenmeye çalışıyorum.

- ‘Rock star olmayı seviyorum. Deliye her gün bayram gibi bir şey' diyorsunuz. Şu deliliği biraz açalım mı?
Kırılma noktası bence kendimi tanıdığım andır ki bu da çok yıllar öncesine dayanıyor. Müzik yapmaya başladığım ilk günden beri böyleyim ve mutluyum. Sevdiğim işi yapıyorum, istediğim gibi yaşıyorum. Bu delilik belki de sahip olduğum özgürlük. Mesela herkesin çok sıkı kurallarla giyinip süslendiği sıkıcı bir galaya ben istediğim gibi giyinip özgürce gidebiliyorum ve kimse de bunu yadırgamıyor böylece gecenin tadını sadece ben çıkarmış oluyorum. Delilik buysa, ben çok eğleniyorum.

- Bizim rock starlarla dışarıdakileri kıyaslarsan…
Bizde rock star yok ki… Rockstar olmakla rock müzik yapmak farklı şeyler. Rocknroll diye bir şey var. Yurtdışına bakın, içeni, dağıtanı, hapse gireni, rehabilitasyondan çıkmayanı... Biz hâlâ magazin kafasından çıkamadık.

MERAKLISINA NOT 
O dreadlock (rasta) Londra'da yapılmış. Çok zormuş bakımı, saatlerce kurumadığı da oluyormuş. Yaşadığı kasabada kuaförüne öğretmiş, bakımına o da yardım ediyormuş…

SERHAT TEKİN / AKŞAM İNTERNET SİTESİ


Konular Röportaj