Paltoda büyük beden furyası!..
Paltoda büyük beden furyası!..
2012-2013 kışının en gözde dış giyimi, görkemi kadar, giyenleri soğuktan koruyacak kumaşları ve geniş hacimleriyle de dikkat çekiyor
Evet, doğrudur... Giysilerim ve ben sıkı ve duygusal bir ilişki
içindeyiz... Severim onları... Kimselere değişemem... Özellikle de
paltolarım, benim matruşka bebeklerim gibidir.
Hepsi ile ayrı ayrı flört ederim. Bir gün siyahla olmak isterim,
ertesi gün vizon ile sinemaya gitmek... Krem olanıyla şehrin en hit
cafesinde hava atmaya bayılırken, leopar ile güzel bir akşam
yemeğine çıkmaya can atarım.
İşin en kötüsü de arsızlığım (!) Sürekli, bitmek bilmeyen şehvetim
(!) Daha iyisini, daha güzelini arama arzum. Karşıma çıkan, hoşuma
gidenle flört etme halim (!)
Sonrası malum... O kesinkes benimle eve gelecek!
Paltolara karşı olan sapkınlık halim sanırım korunma ihtiyacından
öte bir şey. Yani, bütün kışımı düz klasik bir palto ile
geçirebilirim pek tabii ki, bu mümkün ama ben daha fazlasını
istiyorum galiba.
ELBİSE GİBİ
Çünkü derdim koza gibi saklanmak değil. Derdim, paltoları elbise
gibi görmek.
Evet palto benim için üste giyilen ikinci bir elbise.
Alt katmandaki elbiseyi tamamlayan, onu taşıyan bir üst
katman...
Dış dünyada önce onun sosyalleştiği bir elbise bir de.
Caddelerde yürüyen, dostlarla sohbet eden, hatta ve hatta giderek
sokakta yaşayan, cafelerde oturup yemek yenen bir elbise esasen
palto.
Önem derecesi alt katmandan daha fazla.
XXL GÖRÜNÜMLER
2012 kışının hakim görüntüsünün büyük büyük bedenler olduğunu
düşünürsek, bu büyük büyük bedenlerin de en fazla paltolarda hayat
bulduğunu söylemek mümkün.
Phiobi Philo Celine de bizi iki boyutlu, yer yer renk bloklu
paltoları ile karşılarken, Chloe spor ve kapişonlu modelleri ve
özellikle de soluk renklerle gönül çelmeyi başarıyor.
Ama sezonun sürprizini Comme des Garcons yapıyor.
Üç boyutlu paltolar hazırlayarak karşımıza öyle bir çıkıyor ki, en
'giymem' diyenin bile gözü kayıyor.
Klasik hatların üç boyut kazandığı kırmızı paltosu ise benim
kadrajıma giriyor. Burberry, klasik trençkot çizgini paltolara
taşırken kemerlere dikkat çekiyor.
Paltonun önü kapanıyor, kemerle bağlanıyor, ortaya beli gösteren,
1950'lerin havasında bir stil çıkıyor.
Tabii sadece Burberry keşfetmiyor kemer sıkma politikasını.
Valentino deri paltolarına uyguluyor, Etro etnik desenlerle
gözümüzü ısındırıyor,
Alberta Ferretti, Lanvin ile devam ediyor, Ferregamo, Yves Saint,
Laurent, Dior ile de boyu kısaltıyor ve ceket moduna geçiyor.
Ne dersiniz? Moda yoksa yeme bozukluğu olan vücütları terk edip
yuvarlak hatlara mı özlem duyuyor?
Gucci, Maxmara, Salvotore Ferragamo ise militer kesimleri ise asker
postallarını podyuma taşıyor.
Ama benim gönlümü çelen, yaratıcılığına her zaman hayran olduğum
Junya Watanabe oluyor. Onun çoban kepeğini andıran pardösüden bozma
pelerinleri kalp atışlarımı artırmaya yetiyor.
Zaten pelerin bu kış, paltoların en büyük alternatifi olmuş
durumda. Micheal Kors'un bohem kesimleri, Gucci'nin gotik stili,
Valentino'nun derisi pelerinleri bir başka boyuta taşıyor.
Kürkler çevrecileri sinirlendirse de podyumda hali hazırda
sokaklara inmeyi bekliyor. Birçok tasarımcı artık sun'i kürkleri
tercih ediyor. Belki gerçekleri kadar sıcak tutmuyor ama onlar
kadar şık görünüyorlar.
Sezonun en önemli modeli olan büyük kesimli paltolar klasik
kesimlere de çok kolay uygulandığından kullanışları ile de dikkat
çekiyor. Kazak, ceket, gömlek ceket üzerine giyilen geniş kesim
paltolar uyumlu bir görünüm yakalarken, dar kesim pantolonlarla
kombinlendiğinde modern durduğu kesin.
Bu düşük omuzlu, büyük beden paltoların bir iki sezon daha devam
edeceğini göz önünde bulundurursak, 'bir tane olsun benim olsun'
deyip yatırım izni alabiliriz.
ITIR GÜL ARAYICI /YENİ ASIR İNTERNET SİTESİ