Paris'te son tango
"Kendimi bildim bileli bu denli yüzsüzlüğün, vurdumduymazlığın hatta onursuzluğun yaşandığı bir döneme şahit olmadım..."
Kendimi bildim bileli bu denli yüzsüzlüğün, vurdumduymazlığın hatta onursuzluğun yaşandığı bir döneme şahit olmadım...
Ekranlarda birbirlerine en ağır hakareti edenler, silahı bel altı vurmak olanlar, kirli çamaşırları ortada yıkayanlar, zerre kadar kişisel mahremiyete saygısı kalmamış ahlaksızlar ve el kadar çocukları bile en aşağılık olayların içine katıp üstünde tepinen, tamamı bir avuç olan onursuzlar mangası, düğünlerde, davetlerde veya sazlı sözlü mekanlarda göz göze, el ele birbirlerine sevgi sunuyor(!)
Osuruk sesli şarkıcılar, satılık gazeteciler, Yeşilçam fıgüranı tadında haber sunucuları, topluma mesaj veren cahil, arabesk artıkları, maun renkli saçlarıyla botokslu erkekler, kopyala yapıştır yaşam koçları, eski kocası ve yeni sevgilisi ile yemeğe çıkanlar, hamile kaldığını açıklayan kadınlar, boşandığı adamın veya kadının hayatına yön vermeye devam eden ruh hastaları...
Kuyruklu yalanlar...
Büyük riyakarlıklar...
Bankamatik muamelesi gören kiralık kocalar...
Şuh kahkahalar...
Sahte evlilikler...
Bekleyip göreceğiz "Paris'te oynanan bu son tango" nasıl bitecek çok merak ediyorum...
Sacit Aslan