Peki ya 10 yıl sonra nasıl yaşanacak?
Peki ya 10 yıl sonra nasıl yaşanacak?
Önce yatak, sonra ilişki... Gelecek 10 yıl için şunu söylemek
mümkün; üreme ihtiyacından kaynaklanan cinsellik, ilk insandan bu
yana olduğu gibi son insana kadar gündemini hiç kaybetmeyecek.
Anlayacağınız cinsellik insanoğlunun en önem verdikleri arasında
birinci sırada olmaya devam edecek. Tek fark ise, ilişkilerde
cinselliğin her zamankinden biraz daha fazla ön planda olacağı
gerçeği. Geçtiğimiz yıllarda cinselliğin yaşanması için ilişkilerin
biraz ilerlemesi gerekiyordu. Önce flört dönemi, ardından gelen
ciddi bir ilişki ve onun ardından gelen cinsel birleşme, yerini
önce cinsel ilişki, sonrasında gelen ciddi bir ilişkiye
bırakacak
Yani önce yatağa girilecek, sonra ilişki olup olmamasına karar
verilecek. Bu ne anlama mı geliyor? Aslında anlamı, eskiden yatakta
çok şey bilmek, özellikle kadınlar için ayıp olarak düşünülürken,
önümüzdeki 10 yıl içinde ilişkinin başlangıcı için önemli olacak.
Zaten son yıllarda evlenmeden cinsel ilişkiye girmeme düşüncesi
rafa kalkmaya başlamıştı gelecek yıllarla birlikte bu düşünce
raftaki yerini sağlamlaştıracak.
Toplumda saygınlığını bulamamış, üretken olmayı da becerememiş
insanlar için ise cinsellik arabesk tadında olacak. Bu insanlar
için hep özlem duyulan ama asla ulaşılamayan, hep ah çekilen ama
imkanı olduğunda da yüzüne gözüne bulaştırılmış bir uğraşı olacak
ve hayattaki başarısızlıklar, bu alanda da devam edecek.”
Sadece cinsel partner İlişki yaşamaktan korkan insanların sayısı,
gelecek 10 yılda daha da artacak. Özgürlüğünü kaybetmek istemeyen
bir kesim, sadece cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ilişki
yaşayacak. Bu kişi, genelde tanıdığı ve duygusal anlamda bir şey
hissetmediği biri olsa da, onunla olmaya devam edecek. Fakat bu
sorun, beraberinde evlilik kurumunun çatırdamasına neden olacak.
Sadece canı istediğinde birlikte olan çiftler, giderek
yalnızlıklarından kurtulduğunu düşünse de, aslında hep yalnızlığa
mahkûm olduklarını anlamayacak. “Her şeye isyan eden kesim,
cinselliği gürültülü ve anlık yaşayacak, adını bile bilmediği
kişilerle tek gecelik birlikte olacak ve âşık olmayı hastalık
olarak görecek.”
Kadınlar gücü ele alacak... Batılı dünyada, kadınların cinsellik
konusundaki özgürlükleri uzun zaman önce başlamıştı. Ülkemizde ise
kadınların iş dünyasındaki hâkimiyeti artıkça cinsel özgürlükleri
de arttı. Durum böyle olunca gelecek 10 yılda kadınlar işte, sosyal
yaşamda ve sonuç olarak yatakta erkekler kadar özgür olmayı
isteyecek. Kadınlar da erkekler gibi rahatlıkla cinsel
hayatlarından söz etmeye, sorunlarından konuşmaya başlayacak.
İlişkilerinde yaşadıkları doyumsuzlukları utanarak saklamak yerine,
daha açıkça partnerleriyle konuşacak ve sadece cinsellik
konusundaki mutsuzlukları nedeniyle bile ilişkilerini bitirme
cesaretine kavuşacak.
Tek gecelik ilişkiler artacak... Modern çağla birlikte yalnızlık
daha da artacak. Kendilerini seven, değer veren birini bulmakta
zorlanan, fakat maddi anlamda güçlü olan kişiler arayışlarına devam
edecek. Fakat bu arayış, çoğu zaman tanımadığı biriyle tek gecelik
yaşanan aşklar olarak karşılarına çıkacak. Bir gece barda tanıştığı
biriyle birlikte olan ve o an için mutluluğu yakalayan, ardından
ise bir daha birlikte olduğu kişiyle görüşmeyen kişilerin sayısı
artacak.
Fanteziler doğal kabul edilecek... Bu konu, insanlığın ortak bir
değeri olduğu için, gelişen teknolojinin yardımıyla, yani kitle
iletişim araçlarıyla bu istek giderek daha da yayılıyor. Orgazmı
bilen ve yaşayan kadın sayısı bu sayede, yani bilinçlenme ile geçen
10 yılda oldukça fazla arttı. Bu madalyonun bir yüzü; diğer yüzünde
ise 1950’lerden sonraki sosyal ve ekonomik gelişim bulunuyor.
Bu gelişim, aileler ve bireysel özgürlükler alanında kartopu etkisi
denilebilecek bir etki yarattı. Bireysel özgürlük bir anlamda
cinsel özgürlük olarak algılandı ve çok eşlilik bir ekol oldu.
Bireyler, birden fazla eş edinerek, hayatta farklı hazların
olabileceğini keşfetti ve keşfettikçe bu bireysel aktivite,
toplumsal bir aktiviteye dönüştü. Kazanılmış öğretiler hızlıca yeni
insanlarla paylaşıldı. Bu paylaşım, insanlara ulaşamadıkları
hazları yaşama şansı tanırken, beraberinde sosyal sorunları ve
sağlık sorunlarını da getirdi.
Cinsellik, bir diğer grup için güç gösterisinin çığırından çıkmış
bir şekli olarak, bireysel haz adına partnerine zarar veren bir
tarza ulaşacak. Hazzın fanteziyle buluştuğu noktada ise, bugün
ahlaki değerlerin dışında kalan ilişkiler, 10 yıl sonra kabul görür
hale gelecek. Cinsellikte sınır tanımayan kişiler, grup sekste yaş
sınırını yukarı ve aşağıya çekerek, denenmeyeni denemek için en
küçük insanla, en büyük insanı, en gençle en yaşlıyı bir araya
getirerek, görsel ve tensel hazzı artırmaya çalışacak.
Bugün, bu ve benzeri fanteziler özel ortamlarda yaşansa da, 2020’de
bir grup tarafından kabul edilebilir olacak” diyor. 10 yıl içinde
neler olacak? Cinsel birliktelik yaşı küçülecek. Dejenerasyon
olacak. Sanal sekste hızlı artış olacak.
Bireysellikte artış, çocuk sahibi olma isteğinde azalış olacak.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda artış olacak. Tabular önemini
kaybedecek Eşcinsellikte artış olacak.
İstek bozuklukları uyarıcı ilaçlarında çeşitlilik ve artış
görünecek. Psikolojik olduğu düşünülen cinsel rahatsızlıklar için
yeni ilaçlar keşfedilecek. Taşıyıcı annelik ve evlilik dışı çocuk
sayısında artış yaşanacak.
Sanal ilişki devrimi Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sanal dünya
vazgeçilmez bir unsur oldu. Sosyal yaşam internet üzerine doğru
kayarken, ilişkiler de bu durumdan nasibi aldı. Bilgisayarın başına
oturarak kendine ilişki arayanların sayısı giderek artarken, artık
bir restoranda oturup, romantik bir yemek yeme aşaması internete
taşınacak ve böylece insanlar buluşma aşamasını geçmiş olacak.
Fakat bu da beraberinde sanal, gerçek olmayan ilişkilere neden
olacak. Hiç tanımadığı biriyle saatlerce internet üzerinden
konuşmak o an için mutluluk verse de sonrasında hayal
kırıklıklarını da beraberinde getirecek.
Cinsel sağlık sorunları artacak... Cinsellikte yaşanan bu özgürlük,
bazılarına göre gerçek özgürlük olarak kabul edilse de, sağlık
sorunlarını da beraberinde getirecek. Hiç tanımadığı kişilerle
birlikte olanların sayısı arttıkça, cinsel yolla bulaşan
hastalıklar da artacak.
Aseksüel evlilikler çoğalacak... Aseksüel evlilik, eşlerin cinsel
yaşam olmadan evliliklerini sürdürmesi anlamına geliyor. Kendini
sanal yollarla tatmin eden kişilerin sayısı arttıkça evde eşine
vakit ayırmayanların sayısı da çoğalacak. Bu tür evlilikler ise
aldatma ya da boşanma ile sonuçlanacak. Bu da yine aile yapısı
üzerinde çatırdamaların meydana geleceğinin bir göstergesi.