Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: "Bir haftayı yazlıklarınızda geçirin"

Sözcü Gazetesi'nden Latif Sansür'ün haberine göre deprem uzmanı Övgün Ahmet Ercan, Midilli, Karaburun, Foça üçgeninde 6.9 ile 7.2 büyüklüğünde bir deprem beklediğini, bu bölgede 2017'de meydana gelen 6.3 bir depremin bu deprem olmadığını belirterek “2017'deki 6.3'lük Midilli depremi  tıpkı Sisam depremi gibi sarsıntı yaratmış, ama yıkıntı yaratmamıştı. Beklediğim 6.3 büyüklüğündeki depremden çok daha küçük bir deprem. Bu nedenle burada hala bir enerji boşalma açığı var. Belli bir gerginlik boşalmamıştır. Bunun arkasının ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Ancak beklenen boşalma olmadı” dedi.

DEPREM FIRTINASI

Bu gün olan depremleri  deprem fırtınası olarak gördüğünü söyleyen Ercan, “Bugün 4.1-4.9-4.6 depremler oldu. Bunun arkası gelebilir. Gelmeyebilirde. Deprem fizik matematik, kimya gibi tanımlı bilim değil.

Tanımsızlıkları oldukça fazla. Eğer arka arkaya bu depremler olabiliyorsa düşünmek gerek. 4.1, 4.9'un öncüsü oluyorsa 4.6 ne oluyor? Bu 4.6 bana biraz kuşkulu geliyor. Dolaysıyla Midilli'nin önünde bir gerginlik birikimi var.” şeklinde konuştu.

İZMİR KIRIĞINI ETKİLEMEZ

Bu gün bir sürü tutarsız açıklamalar yapılabileceğini söyleyen Ercan, İzmirlilerin bunlara kulak asmamasını belirterek, şunları kaydetti; “İzmir kırığıyla ilgili büyük bir korku bombardımanı yapılabilir. Midilli kırığının İzmir kırığını harekete geçireceğini asla düşünmüyorum.

İzmir kırığı şu anda suskunluk içinde .İzmir kırığının 2080 yılına kadar deprem üreteceğini beklemiyorum. Çünkü İzmir kırığının uzun erimli davranışları onu gösteriyor. O nedenle Bu tür söylemlere halk kulak asmasın”

BEKLENEN DEPREM NERELERİ ETKİLER?

Midilli'de eğer bunlar öncüyse bundan sonra olabilecek daha büyük bir deprem olacaksa, etkileyeceği yerler Gediz çatal ağzı olacağını belirten Prof. Dr.Ercan sözlerine şöyle devam etti; “Menemen ‘den başlayıp Karşıyaka'ya kadar giden eski Gediz ırmağının getirmiş olduğu gevşek sulak bölümler. Benim de en çok korktuğum yerler burasıdır. Oralarda uyarmamıza rağmen yoğun bir yapılaşmaya gidiliyor. Hala lüks yapılar burada devam ediyor.

Buraları İzmir'in tarım ve beslenme alanlarıdır. Buraları yapılaşmaya açmak bir cinayettir. Bu cinayeti işleyen doğrudan doğruya merkezi yönetim ve buna izin veren yerel yönetimlerdir. Dünyanın hiçbir yerinde tarım alanları yapılaşmaya açılmaz . Bu kente karşı işlenen suçtur, kente ihanettir. İşin sıkıntılı tarafı bu suçu işleyenler en yetkili olan merciler.”

“GELECEK BİR HAFTAYI YAZLIKLARINDA GEÇİRSİNLER”

Ercan, deprem fırtınası sonrası İzmirlilere “Bu durumda İzmirliler ne yapsın. Sisam depreminden sonra tekrar korku yaşamaya başladılar. Çok çekinenler yazlıklarından İzmir'e dönmesinler. Bu gelen bir hafta jeofizik anlamında çekinceli bir durumdur. Durup bir dinlemek gerekiyor.

Özdere, Gümüldür, Seferihisar, Sığacık, Çeşme, Karaburun, Kuşadası, Didim'de yazlıkları olanlar bu haftayı buralarda geçirsin. Özellikle Bostancı'da, Karşıyaka, Çiğli, Menemen'de evi olanlar bu gelecek bir haftayı yazlıklarda geçirsinler” önerisinde bulundu.

YORGUN BİNALARA DİKKAT!

Deprem uzmanı Övgün Ahmet Ercan, küçük depremlerin bile yorgun binalara zarar verebileceğini ifade ederek; “İzmir'in durumu 30 ekim Sisam Kuşadası depreminde sonra çok önem kazanmıştır. Gediz çatal ağzındaki Bayraklı ve Bornova'daki yapılan 6 ile 9'uncu raundu bitirmiş boksör yorgunluğundadır.

Betonarme yapılar içinde küçük çatlaklıklar olmuştur. Beton donatı kavramı düşmüştür çok tehlikeli bir durumdur. Yapılar 30 ekim öncesindeki sağlamlıkta değildir. Bundan sonra oluşabilecek çok büyük deprem olmazsa da etkileri şaşırtıcı olabilir” diye konuştu.