Rasim Ozan'dan yeni rezalet!

Rasim Ozan, Taksim direnişçilerine, İnönü'ye ve sanatçılara nefret kustu.

Rasim Ozan'dan yeni rezalet!

Rasim Ozan Kütahyalı bugün Sabah gazetesinde ‘Taksim Gezi Parkı derhal yıkılmalı' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
 
İşte Kütahyalı'nın skandal yazısından bazı bölümler…
 
Evet derhal yıkılmalı! Çünkü orda park-mark yok, yok, yokk… Birazdan yazacağım gibi orası İsmet Paşa'nın gasp edip kendine tahsis ettiği bir bahçeden bozma spastik bir yer…
 
Olmayan park sebebiyle haysiyetsizce bir tiyatro oynanıyor orada… Haklı yapıldığında insana duyguların en şereflisini yaşatan direnme ve protesto eyleminin içini boşaltıyor oradaki sanatçı ve gazeteci çakmaları.
 
Akşam sofralarında İstanbul'u betonlaştırmış kapitalistlere yalakalık edip, sabah saatlerinde sahtekarca ve alçakça “solculuk” oynuyorlar. İstanbul umurlarında değil, tek dertleri gündelik ‘showbusiness'larını icra etmek…
 
Bu şovmenlerin başında da bizim Sırrı geliyor, yani Sırrı Süreyya Önder… Sırrı kadar usta bir oyuncuyu dünya sinema tarihi görmemiştir. Bu Sırrı ben dahil birçok özgürlükçü demokratı uzun süre bu Oscarlık performansıyla kandırmayı başardı, bir tek insan sarrafı Recep Tayyip Erdoğan'ı kandıramadı.
 
Hepimiz “Sırrı çok sahici ve samimi bir adam” diyorduk. Taa o zamanlardan (2008-9 yılı) Erdoğan ise Sırrı'nın ikiyüzlü ve her yeri ayrı oynayan dansöz bir karaktere sahip olduğunu fark edip yakın adamlarına
 
“Bu adamla ilgili yanılıyorsunuz,” demişti. Hatta kendisine yakın medya yöneticilerini Sırrı'nın kaypak ve riyakar kişiliği konusunda uyarmıştı.
 
Sırrı hükümetin bir kanalında programa başlamıştı o zaman. Akif Beki bu olayı iyi bilir… Ve sonuçta Erdoğan yine haklı çıktı… Demokratlar ancak 2011 yılının ortalarında anladılar Sırrı'nın karakterinin mahiyetini…
 
İSMET İNÖNÜ GASP ETTİ

Neyse biz Gezi Parkı meselesine dönelim… Protestoların içeriğinin boş olduğunu düşünüyorum.
 
Buna rağmen, polisin göstericilere karşı sergilediği zorbalık kabul edilemez. Bu konuda mutlaka bir soruşturma açılmalıdır.
 
Dediğim gibi Gezi Parkı denilen yer park mark değil! Taksim Meydanı'nda düzayak ulaşılan büyük bir parka ihtiyaç var. Bunun yapılması şart. Ama “Taksim Gezisi bu haliyle muhafaza edilsin” demek saçmalıktır, akılsızlıktır ve İstanbul'u sevmemektir. Bir kere orası Gezi Parkı değil.
 
Toplumun faydalanması ve rahatlaması için yapılmış bir park ve bahçe değil. Gerçek adı: Taksim Gezisi… Daha da doğrusu: İnönü Gezisi… Yani, Milli Şef İsmet İnönü'nün kendi mülkü olarak tasarladığı, gasp edip çöreklendiği bir mekan orası… Gerçek bir İstanbul sevdalısı ve kültür adamı olan Beşir Ayvazoğlu birkaç yıl önce Topçu Kışlası'nın niçin yıkılıp yerine Taksim Gezisi'nin yapıldığını çok güzel anlatmıştı.
 
Şöyle ki: Atatürk'ün ölümünden sonra İstanbul'a vali ve belediye reisi olarak tayin edilen Dr. Lütfi Kırdar döneminde, kışlanın arazisi üzerine yapılan parkın o zamanki adı ‘İnönü Gezisi'ydi ve bu parka, Taksim'deki abideyi gölgede bırakacak bir İsmet İnönü heykeli de dikilecekti…
 
SÖZCÜ GAZETESİ