Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan önemli açıklamalar
Tam kapanma döneminin birinci haftasının sonuna gelirken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı sonrası koronavirüsle (corona virüsü) mücadeleyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Habertürk'ün haberine göre Türkiye'nin merakla beklediği aşı gelişmeleriyle ilgili olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca şöyle konuştu: "Her gelişmeyi zamanında sizlerle paylaşmaya gayret ediyorum. Bu konuda da gelişmeler oldukça bilgilendirmiştim. Şu anda Türkiye 100 milyon doz Sinovac ile 90 milyon doz BionTech ve 50 milyon doz da Sputnik ile anlaşma imzalamış durumdadır. Nüfusumuzun 3 katı kadar doz için anlaşmalar imzalanmıştır. Usülsüz belge elde etme hastalığına yakalanmış birileri çıkıp Çin ile anlaşma 50 milyon yapıldı, 100 değil diyor. Anlaşılan, Çin ile yapılan anlaşmanın sadece ilk bölümünü esas alarak bir karalama kampanyası başlatmışlar. Çin ile 2 seferde toplamda 100 milyon doza karşılık gelen bir anlaşma imzaladık."
Bakan Koca'nın açıklamalarından ana başlıklar şöyle:
"HASTALIK VE KAYIPLARI BELİRGİN ŞEKİLDE AZALTMAKTADIR"
Bilim Kurulumuz Ramazan bayramı öncesinde son toplantısını bugün yaptı. Alınan tedbir ve kısıtlamaların etkisini birlikte değerlendirdik. Kısıtlamalar özlediğimiz günlerin hasretini daha çok hissettirse de terazinin diğer ucundaki hastalığın yayılımı ve kayıplarımızı belirgin şekilde azaltmaktadır. Bu dengeyi ancak birlikte hareket ederek kurabiliriz. Bugün fedakarlık göstererek ertelediğimiz günlerimiz bizim ve sevdiklerimizin hayatlarını korumak için yapılmış yatırımlar. Kapanma-açılma arasındaki kısır daireyi kıracak olan bizim irademizdir. Sabır ve sebat göstererek salgının tekrarlayan saldırganlığını kıracağız.
"MUTASYON KONUSUNDA NE İYİMSER NE DE KARAMSARIZ"
Uygulanan tedbir ve kısıtlamalar ile birlikte hastalığın genel seyri de dikkate alındığında son 15 günde vaka sayısında önemli derecede düşüş yaşadık. 10 gün gecikmeli olarak bu düşüş doğrudan hastaneye yatışlarda da hissedilmeye başlandı. Şu günlerde ise ağır hasta ve vefat sayılarında tedbirlerin etkisini göstereceğini öngörüyoruz. Mevcut gidişat ödediğimiz bedele ve gösterdiğimiz sabra değeceğini işaret ediyor. Mutasyonlar ile ilgili çok sayıda kayıt ve incelemeyi eş zamanlı olarak takip ediyoruz. Ortada bir gerçek var o da hastalığın varyantlarının etkisi konusunda kimse mutabık değil. Virüs benzer özellikleri göstererek dolaşımda kalmaya devam ediyor. Bu konuda aldığımız tedbirlerin toplum gündemini daha fazla meşgul etmesini gerektiren bir yönü yok. Mutasyonlar konusunda ne iyimser olacak ne de karamsarlığa sebep olacak somut bir tespit maalesef yok.
"TÜRKİYE 100 MİLYON DOZ AŞI ANLAMASINI İMZALADI"
Hastalığın seyrini değiştirecek olan aşılar ile ilgili de sizleri bilgilendirmek isterim. Her gelişmeyi zamanında sizlerle paylaşmaya gayret ediyorum. Bu konuda da gelişmeler oldukça bilgilendirmiştim. Şu anda Türkiye 100 milyon doz sinovac ile, 90 milyon doz Biontech ile ve 50 milyon doz da Sputnik ile anlaşma imzalamış durumdadır. Yaklaşık nüfusumuzun 3 katı kadarlık doz aşı için anlaşmalar imzalanmıştır. Usulsüz belge elde etme hastalığına yakalanmış ve eleştiriyle gerçekleri çarpıtmayı bilinçli olarak ayırt etmeyen birileri çıkıp Çin ile anlaşma 50 milyon yapıldı 100 milyon değil diyor. Daha önce Çin ile yapılan anlaşmaları defalarca ve tüm detayları ile ifade ettim. Anlaşılan Çin ile yapılan anlaşmanın sadece ilk bölümünü esas alarak bir karalama kampanyası başlatmışlar. Çin ile iki seferde her biri 50 milyon doza karşılık gelen toplamda 100 milyon doza karşılık gelen bir anlaşma imzaladık.
"YALAN DİPSİZ KUYUDUR SAHİBİNİ DE İÇİNE ÇEKER"
Bugün Çin’den aşı gelecekti nerede diye soranlar, dün Çin ile aramızdaki hassas konuları kaşıyarak ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlardı. Başarılı olduklarını söyleyemem ama hasar verdikleri kesin. Karşı çıkacağım, eleştireceğim diye gerçekleri çarpıtmak kimseye fayda vermez. Yalan dipsiz bir kuyudur ve sahibini o kuyunun dibine er ya da geç gönderir. Hakikat ise güneş gibidir. Ne kadar saklanmak istense de pırıl pırıl aydınlatır. Bugün mücadele bütünlüğü açısından susuyor olmamız edebimizdendir. Bu saldırganlığa sessiz kalacağımız anlamına gelmez.
Akif’in dediği gibi, Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum!
Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum."